English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Send me back

Send me back translate Turkish

807 parallel translation
Why don't you send me back to Shanghai?
Neden beni geri Şangay'a göndermiyorsunuz?
I advise you to send me back to Shanghai just as soon as you can.
Beni, elinizde geldiğince çabuk, Şangay'a geri yollamanızı tavsiye ediyorum.
Please send me back to my friends.
Beni arkadaşlarımın yanına geri gönder, lütfen.
Escape? Isn't there some way you could persuade him to send me back to my friends?
- Arkadaşlarıma dönebilmem için onu kandırabileceğin bir yol yok mu?
Why do you want to send me back to L.A.?
Neden beni L.A.'e göndermek istiyorsunuz?
Roy, please don't send me back to L.A. Please don't.
Roy, lütfen beni L.A.'e gönderme. Lütfen yapma.
I can't help it if you send me back... but it was worth the trip just to see you.
Eğer beni geri gönderirsen sana yardım edemem ama seni görmek o yolculuğa değerdi.
Don't send me back to the dorm.
Beni yurda geri göndermeyin.
You can send me back to the asylum on any charge.
Beni herhangi bir suçlamayla akıl hastanesine geri gönderebilirsiniz.
Then you agree to send me back to my father?
O zaman babama göndermeye razı mı oluyorsun?
Don't send me back to them. I can't face them.
Beni sakın oraya gönderme.
That's what you would like to do, send me back and shut me up.
İşte yapmak istediğin de bu ; beni geri göndermek ve sesimi kesmek.
Send me back to God for whom I came.
Beni Tanrı'ya geri gönderin.
You'll send me back twenty times.
20. kez beni geri göndereceksin.
If you send me back, it'll never work out with us so far apart.
Beni geri yollarsanız, bu kadar uzaktan asla yürütemeyiz.
Please don't send me back.
Lütfen beni geri göndermeyin.
If you send me back to Frisco, this man's bound to find me.
Frisco'ya geri gönderirseniz bu adam beni kesinlikle bulur.
Don't send me back to Sansho the Bailiff! Please!
Beni Efendi Sansho'ya geri göndermeyin!
If I do not please you, you may send me back.
Eğer sizi memnun etmiyorsam, beni geri yollayabilirsiniz.
- I know what you're going to say... but please don't send me back to India.
- Ne söyleyeceğinizi biliyorum ama lütfen beni Hindistan'a geri göndermeyin.
Yeah. Go on, send me back.
Evet, hadi, beni geri gönder.
- He'll send me back to the hospital.
- Beni hastaneye geri gönderecek.
- I was terrified they'd send me back.
- Geri göndermelerinden çok korktum.
- Can you send me back to my old outfit?
- Bilmiyorum. Nedir o?
Then send me back to my parents
O zaman beni ailemin yanına gönder.
So you can send me back to work whenever you run short of money?
İşin bittiği zaman beni geri göndermek için mi ha?
Now they'll make me pay for it, they'll send me back to the wilds
Bana bunu ödetirler. Beni yerin dibine gönderecekler.
If you are wise, you will send me back.
Akıllıysanız beni gönderin.
Send me back to Him.
Beni ona geri gönderin.
Send me back to my small duchy.
Küçük Dükalığımı bana geri verin.
You're going to send me back to my own troops?
Kendi birliklerime geri mi gönderiyorsunuz?
You wouldn't send me back, would you?
Beni geri göndermeyeceksin, değil mi?
You won't send me back now! You won't send me back now!
Beni şimdi geri gönderemezsin!
" Tell her that every night I go back to my little room and I pray to God to send me back to her quickly.
" Ona her gece küçük odama geri dönüp beni bir an önce ona göndermesi için Allah'a dua ettiğimi söyle.
It seems to me high time, King Gunther, that you send Siegfried back home to Xanten!
Bana öyle geliyor ki, Kral Gunther, Siegfried'i evine, Xanten'e yollamanızın zamanı çoktan geldi!
You want me to send you back to your Dr. Strike?
Seni doktor Strike'ına göndermemi istiyor musun?
If I don't come back, they'll send a force to find me.
Geri dönmezsem beni bulmak için birlik göndereceklerdir.
You let me walk out of here and I'll send him back in a half-hour.
Gitmeme izin verin, ben de yarım saat sonra onu göndereyim.
Send me to the chair or get your kid back all in one piece.
Elektrikli sandalyeye gitmemi mi, çocuğa kavuşmayı mı istersiniz?
Send me, John T. Stuart, back to the legislature... and I'll see that everyJackson man in office is whipped out of the place... like a dog out of a meat house!
Ben John T. Stuart'ı parlamentoya gönderin ve makam koltuklarında oturan... Jackson gibi bütün adamların yapışıp kaldıklar o koltuklardan nasıl kaldırılacaklarını görün.
If I go back there, they'll send me to work as the butcher's servant.
Oraya dönersem beni bir kasabın yanına hizmetçi verecekler.
Send the boy with me, and I'll send you back some capsules.
Çocuğu benimle gönder. Birkaç tablet göndereyim.
What's your old man gonna think of me... if I send you back lookin'just as much of a dude as when you first come out here?
Buradan hiçbir şey öğrenmeden gidersen baban benim hakkımda ne düşünür sonra?
That's out of the question... send her back to me immediately.
Bu söz konusu olamaz. Onu hemen bana geri gönderin.
Send Marcipor to me when he comes back.
Marcipor dönünce bana gönder.
I can't believe he'd send me for medicine and then... go away before I came back with it.
Beni bu ilacı alamam için gönderdi ve ben dönmeden gitmiş.
Send me back to the pen?
Beni hapse geri mi yollarlar?
Not send me back to the front?
Cepheye göndermezler, değil mi?
I don't care if you want to drop me, Johnny, but send back the key.
Beni terk etmen umurumda değil Johnny ama bana anahtarları geri gönder.
Well, if I'm not back by morning, you send a posse out after me.
Sabah dönmezsem arkamdan bir tabur gönder.
And now it seems to me the moment's come for you to light the fuse... and send it back to them.
İşte beklediğn am geldi. Fitili yak ve... bunu onlara iade et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]