She called it translate Turkish
639 parallel translation
Diving, she called it.
Adına da dalmak diyordu.
Cathy loved to "dress up" as she called it.
Cathy giyinip süslenmeyi çok severdi.
Oh, I suppose that's what she called it.
Zannedersem öyle diyorlardı.
She called it a Borgia plant.
- Borgia bitkisi olduğunu söyledi.
She called it off.
Kız iptal etti.
The Cupid Room, I think she called it.
Evet. Aşk Tanrısı odası. Öyle demişti, sanırım.
- I had a date but she called it off.
- Vardı ama arayıp iptal etti.
She called it Kilmer House and she still runs it today.
Adını "Kilmer Evi" koydu ve bugün hâlâ orayı işletiyor.
She called it "shining."
Buna "parlaklık" derdi.
That's what she called it.
Öyle söylerdi.
It was a general belief that the witch was naked when, at night, during the so-called Witch Sabbath, she danced with the devils.
Cadıların geceleri, cadı ayini olarak anılan şeytanlarla dans etmeleri sırasında çıplak oldukları genel bir inançtı.
It's like 6 times she's called already.
Altı seferdir filan arıyor kadın seni.
Well, it turned out to be a false alarm... but she called me up on the telephone last night... and said that there was someone hanging around, that...
Aslında yanlış alarm olduğu ortaya çıktı. Dün gece beni arayıp... dışarıda biri olduğunu söyledi...
I called my sister Jane this morning, blurted it out and she squealed "Kathy!"
Bu sabah kardeşim Jane'e telefonda ağzımdan kaçırdım. "Kathy!" diye çığlık attı.
Well, it was about 2 : 00 when she called me.
şeyy, saat 2 civarında beni aradı.
Mrs. Janni called to confirm she wants the "Spring" model... but she says to hold it for her because she's taking a slimming cure.
Bayan Janni telefon açıp ilkbahar modelini istediğini onayladı zayıflama kürüne girdiği için de genişletilmesine gerek olmadığını söyledi.
It seems she went to a village called...
Anlaşılan Corwall'da...
Then she called me a whore, and I took it.
Sonra bana fahişe dedi ve ben de cevabını verdim...
She / it called accomplices on others and customers of you.
Müşterilerin ve işlediğin suçlar hakkında ki defterden.
She / it was called at that time as long as Bouchon.
Eskiden Soyadı Bouchon'du.
Charlotte, Mona's having a little get-together later on at our house, and she and Freddy Beale and some others, are having a jam session, or whatever it's called.
Charlotte, Mona danstan sonra bizim evde... küçük bir toplantı düzenliyor. O ve Freddy Beale... ve birkaç kişi daha münazara, ya da adı her neyse ondan yapacaklarmış.
But, sorry, what does it matter if she's called Maria, Cecilia, or Paola?
Üzgünüm ama Maria, Cecilia veya Paola olsa ne fark eder?
- Tomorrow? - Well, when Liza... Ms. Randall called me about the interview I suggested she come to the office on Saturdays, when it's quiet, so I can show her around.
Bayan Randall beni aradığında ofis sakin olacağından, benimle Cumartesi günü daha rahat röportaj yapabileceğini söylemiştim, anlatabiliyormuyum?
If she hadn't deluded herself into believing it was dear old Papa who killed John Mayhew, she might never have stayed here guarding that so-called secret.
John Mayhew'ü sevgili babasının öldürdüğü sanrısına kapılmasaydı sözüm ona sırrını korumak için burada oturmayı sürdürmezdi.
You gave it to me, she called me by my name...
Sen bana çantayı verdin, Sonra o beni ismimle çağırdı...
They called it an accident. But she killed herself for love.
Talihsiz bir kaza demişlerdi ama aslında intihardı.
Now I know why it's called "she."
Bu yüzden gemilere "kadın" derler.
I'm a frog and she's a princess. Yeah, I'd saunter into her saloon... We called it the Golden Garter.
Dolaşırken onun barına girdim, bara Kırmızı Jartiyer diyorduk "Bir duble viski" dedim.
I meant to say that it's my fault because she called me yesterday evening.
Dün akşam beni aradığı için benim hatam demek istedim.
it is said that the feudal Lords employ swordswomen called "Besshiki-me", and judging by her appearance and manners, I think she was one!
Daimyo kılıç ustası kadınlara "Besshiki-me" dendiğini, görünüş ve davranışları ile değerlendirildiklerini duymuştum.
She called and she said that she couldn't make it.
Telefon açıp, yetişemeyeceğini söyledi.
It was because of that highly improbable adventure that she came to be called Gradisca.
Ona Gradisca denmesinin pek de inandırıcı olmayan serüveni nedeniyledir bu.
And when the sirens went, it was somewhere around nine o'clock, I think, I called my mother and she came down the stairs.
Saat dokuz gibiydi sanırım, sirenler çalmaya başladı. Anneme seslendim ve merdivenlerden inip geldi.
I know she lives in a sorority house. It's called, uh...
Kiz yurdunda kaliyor...
She went to the union hall When a meetin'it was called
Toplantı çağrıldığında Gitmiş oraya hemen
You should've called it off. Waited until she's better.
Keşke iyileşene dek erteleseydin.
It's weird ; she is willing to die for me but I called her a liar
benim için canını feda etmeye hazırdı ama ben onu tersledim
It's why I called Helen and she said she never got my letter.
O yüzden Helen'i aradım ve mektubumu almadığını söyledi.
But it had to be someone in town, someone who knew that she was called Rose, and, Mark, that guy still might be around here.
Ama kasaban biri olmalı... Ona Rose diye seslenildiğini bilen biri. Ve Mark, hala etrafta olabilir.
It was Sue something Greek and unpronounceable, but all of us called her Alabama, so she had it changed back in'25.
Sue birşey, Yunanca ve telaffuzu zor, ama hepimiz ona Alabama derdik, o da'25 te adını değiştirdi.
Amy explained it all when she called you yesterday, right?
Amy dün seni aradığında her şeyi açıkladı değil mi?
She just told me today, and the second I found out, I called it off.
Daha bugün söyledi ve öğrendiğim gibi, aramızdaki şey bitti.
We made this date and I remembered it was Mama Dell's birthday so I called her and I found out she's gonna be all alone on her 85th birthday.
Sözleştik ve Mama Dell'in doğum günü olduğu aklıma geldi sonra da onu aradım ve 85. yaş gününde tamamen yalnız olacağını anladım.
They called on Jesus and Mary and God, sometimes in German, as she puts it.
İsa'ya, Meryem'e ve Tanrı'ya sığınmışlar,... dediğine göre, bazen de Almancaymış bu yakarışlar.
It isn't for nothing that she is called "Red Rosa".
Hiçbir şeye değil, sadece ona şu denir : "Kızıl Rosa".
I think she will too, it's a very nice frame and - I'm Al Bundy. I called about that expensive watch.
Bundan sonra yatak odama davetsiz girecek olan adam tahta bacaklarla yürüyecek.
She was called Jennifer. It's so?
Adı Jennifer'dı değil mi?
Yeah, it's called puberty, jerk, and she's not interested.
Evet, buna buluğ diyoruz pislik ve ayrıca o ilgilenmiyor.
She only called four times, but it looks like we'll wrap it up on time.
Sadece 4 kez aradı ama görünüşe göre zamanında bitecek.
She called you "The Big Easy." Well, we get into it,
Tatlı kaşığının kısaltılmışı.
It was her She called me a bitch
Arayan oydu... bana kaltak dedi.
she called you 54
she called me 136
she called him 17
she called 104
called it 35
called it in 23
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
she called me 136
she called him 17
she called 104
called it 35
called it in 23
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's warm 139
it's over 4654
it's ok 4874
it's okay 22028
itchy 49
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's warm 139
it's over 4654
it's ok 4874
it's okay 22028
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
it's not 5855
itch 25
itself 24
it's about damn time 34
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
it's not 5855
itch 25
itself 24
it's about damn time 34