English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / She is good

She is good translate Turkish

1,657 parallel translation
Well, she is good.
Bedava iyidir.
I am amid something he / she listens all want to bat home runs but the fact is that a hit is similar of good
- Şuan meşgulüm baba. Herkes vurucu olmak ister ama tutuculukta vuruculuk kadar iyidir.
- That of this material is good if you sweat he / she dries off quick but I would leave for this because he / she has recyclable material
- Tamam. İkisi de çabuk kuruyan maddeden yapılmıştır ki bu iyi bir şey. Çünkü teri dışarı verir ve daha kolay buharlaşır.
Good, Sr. Cantrow, is some other one dirty and dark secret that he / she should know?
Pekala Bay Cantrow, başka bilmem gereken küçük, karanlık sırlarınız var mı?
He / she is a good boy, but probably never marry
O iyi bir adam ama sanırım biz evlenmemeliydik.
Bryan, is she good enough?
Bryan, o yeterince iyi mi?
My niece is a basket case, but she's a good kid.
Yeğenim ele avuca sığmaz biridir, ancak iyi bir kızdır.
This woman looks so good there is no way that she is only fucking me.
O kadar güzel bir kadın ki, sadece benle yatıyor olamaz.
Charlene's as good with numbers as she is beautiful.
Sayılarla arasının iyi olması gibi güzelliği de göz kamaştırıcı.
All I'm saying is she's good-Iooking.
Yani güzel kadın demek istedim.
This is a good thing - a fortuitous meeting. She's in real estate?
İkimizin bir araya gelmesi isabet oldu.
You know how good she is.
Sen de okumuştun.
There she is. You good?
İyi misin?
She is good.
İyi.
Is she having a good time?
İyi zaman geçiriyor mu?
Good. How is she responding?
Güzel.Nasıl tepki veriyor?
She isn't sure if that is such a good idea.
Kız bunun iyi bir fikir olduğuna emin değil.
Well, she wrote in thinking that "the sad truth is that most evil is done by people who never make up their minds to be either good or evil."
Şöyle bir düşüncesi vardır,... "İnsanların yaptığı çoğu kötülüklerin derinine inilirse bunu yapan kişilerin hiçbir zaman kötülük veya iyiliği düşünmediği görülecektir."
I can't believe your idiot of a mother is gonna be here for Christmas but I want the place to look good when she gets here.
Aptal annenin Noel'de burada olacağına inanamıyorum. Ama geldiğinde buranın güzel görünmesini istiyorum.
Not only is she gonna be on the show, guess who gets to give her the good news?
Gösteriye çıkacağı yetmezmiş gibi, bil bakalım ona iyi haberi kim verecek?
She is a disciplinarian, but I got him on such short notice, I thought that after living with a mentally ill mother, I thought maybe discipline might be good for him.
Disiplin yanlısı biridir. Ama David'den aldığım ilk izlenime göre ruh sağlığı bozuk bir anneyle yaşamanın ardından disiplin altına alınmasının... -... iyi olacağını düşünmüştüm.
Yes, she is quite good at things.
Evet, o tip şeylerde çok başarılıdır.
She is a good person and she is smart, and she is funny, and she's just a little insecured. That's all.
İyi birisi ve zeki ve eğlenceli ve biraz da endişeli o kadar.
She's good. She is uh...
İyi.
You know, just so we have some idea how good she is.
Ne kadar iyi olduğunu görürüz böylelikle.
If a donor can be found and the operation is successful, she'll have a good chance of survival.
Eğer bir verici bulunabilirse ve başarılı bir operasyon geçirirse, hayatta kalma şansı yüksek olacaktır.
She is a good player, sir.
Efendim, o iyi bir oyuncudur.
The housewife is a tired good fellow. She's in her suburb supermarket. Her kids are bitching in the caddie.
Ev hanımı yorgun ama iyi bir eştir, mahalle marketinde alışveriş yapar çocukları yaramazlık peşindedir.
She is really good that Tarama...
Üstelik Tarama çok hoş biri.
You know your Cousin Haley? Heard she's got her a good job up there in New York City.
Kuzenin Haley duyduğuma göre New York'ta kendine güzel bir iş bulmuş.
You cannot take this person seriously because she is just this little, small-town, good-for-nothing, white trash bimbo.
Bu insanı ciddiye alamazsınız. Çünkü kendisi küçük bir kasabadan gelen işe yaramaz, fakir ve aptal bir kız.
You know, your mother- - God, she is so good, you know?
Biliyor musun, senin annen... - - tanrım, o kadar iyi biriydi ki, biliyor musun?
These are the guys that hired me to - to, uh, just show you a good time. Who is she?
Kız kim?
Right? And if she's such a good friend, why is she here with Mike and why didn't she drive up here with Shelia?
Bu kadar iyi arkadaşsa neden Mike'la geldi de Sheila'nın arabasıyla gelmedi?
- Oh, man. - Tell me something, man. Why is it that when a woman say she want a good man and then she get one, she do everything she can to drive him crazy.
Neden bir kadın iyi bir erkek istiyorum deyip de iyi bir erkek bulduktan sonra onu delirtmek için her şeyi yapar?
Actually, she is the good cop.
Aslında, O iyi bir polistir.
The vic is in a good marriage, and she's spending thousands on a "fake" boyfriend that she's not even having sex with.
Kurbanın iyi bir evliliği vardı, ve kadın binlerce doları, bir kez bile yatmadığı... sahte bir erkek arkadaşa harcıyordu.
I'm usually pretty good at finding things, guessing things, but all of a sudden, I can't remember where she is.
Aslında bir şeyleri bulmakta tahmin etmekte çok iyiyimdir. Ama şimdi nerede olduğunu hatırlayamıyorum.
This education plan she has is really good.
Eğitim planları gerçekten iyi.
It reminded me what a good friend she is.
Ne kadar iyi bir arkadaş olduğunu hatırlamamı sağladı.
She don't think Bones is good for you.
Bones'un senin için iyi olmadığını düşünüyor.
She was bitten by a monkey when she was eight, so her english is not so good.
Sekiz yaşındayken bir maymun ısırdı, o yüzden İngilizcesi pek iyi değil.
- She is a good kid.
- İyi bir çocuktur.
She is good.
O iyi.
You taught her time and time again that nothing she does, ever, is good enough.
Ona her zaman, ne yaparsa yapsın, hiçbir zaman yeterince iyi olmadığını öğrettin.
Good, good... ok, which one is she?
Hangi bayan o?
It doesn't look like grandma's having a good time, is she?
Büyükannem eğleniyormuş gibi durmuyor, değil mi?
She is a very good detective, though,
Bazen can sıkıcı olabiliyor.
If she is, she's quiet good.
- Yalan söylüyor. - Öyleyse, çok iyi yalan söylüyor.
Is she in good health?
Sağlığı yerinde mi?
Helen is a good person, but she has loose lips.
Hiçbir beklentim yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]