English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Some day

Some day translate Turkish

4,562 parallel translation
You may think that you're not yet yourself but, in every moment, you are both the child you once were and the sage you will some day be.
Kendin olmadığını düşünebilirsin fakat her anda, hem bir zamanlar olduğu gibi çocuksun hem de bir gün olacağın gibi, bilgesin.
With maidens you have had your way. Each must die some day!
Birlikte olduğunuz her bakire ölecek öyle ya da böyle!
Some day you'll do the same thing.
Bir gün sen de aynı şeyi yapacaksın.
Some day I will too.
Ben de bir gün bunu yapacağım.
I know you may find this hard to believe, but some day you're going to want these times back.
Buna inanmak zor biliyorum, ama bir gün bu zamanların geri gelmesini isteyeceksin.
Until Ninagawa calls off his 1 billion yen bounty... Kiyomaru will be killed some day
Ninagawa 1 milyar yen ödülü geri çekene kadar bir gün Kiyomaru'yu öldürecekler.
I mean, like, for all gay people Who dream of getting married some day.
Demek istediğim bir gün evlenme hayali kuran bütün eşcinsel insanlar için.
And if lady luck shines on me, then I'll be the PM some day.
Ve eğer şans meleği bana gülümserse, bir gün cumhurbaşkanıda olabilirim.
'But, I will get up again some day.'
'Ama bir gün tekrar kalkacağım.'
And some day, somebody is going to find a way to get oil commercially.
Ve bir gün birisi ticari olarak petrol çıkarmak için bir yol bulacaktır.
And some day, the treaty is going to end
Ve bir gün bu antlaşma sona erecek.
And some day, you know...
Ve bir gün, bilirsiniz...
Some day I'll tell you everything.
Bir gün sana hepsini anlatırım.
God will repay him some day.
Tanrı karşılığını verecektir.
And my dad is going to throw me from there some day just like Grandpa Johnny Bravo did to him.
Dedem Johnny Bravo'nun babamı oraya attığı gibi babam da bana aynısını yapacak.
Some day.
Bir gün.
Some day-old plunger coffee?
Eski kahve ister misin?
Even as a young wizard I knew that some day my dreams... Though disturbing, would come true.
Genç bir büyücüyken bile bir gün hayallerimin rahatsız edici olsa da, gerçekleşeceğini bilirdim.
You know, you've been saying some insulting things to me all day.
Eğer söyleyerek oldum, biliyorum Bana bazı hakaret şeyler bütün gün.
You're not gonna keep it and sell me to a gang of Albanians who'll make me pleasure 25 truck drivers a day at some port in Belgium for me to earn it back, are you?
Belki pasaportuma el koyup beni bir Arnavut çetesine satarsın. Sonra onu geri alabilmek için Belçika'da bir limanda günde 25 kamyon şoförüne peşkeş çekilirim.
They were serving a gun warrant, and then, later that day, they're in a coffee shop and some idiot mocks him, and then barnyard noises ensue.
Takım ile birlikte bir operasyona çıktılar. Akabinde, bir kafede kahve sırasındayken dangalağın teki ona maskaralık ediyor, bizimki de hayvan sesleri çıkarmaya başlıyor.
Then one day, he went and got drunk and ran over some old lady and her grandson and ended up in here.
Sonra bir gün sarhoş oldu ve yaşlı bir kadınla torununun üzerinden geçti ve buraya geldi.
Unless uncle Cliff's made some sort of move to her.
Tabii Cliff dayım ona baskı uyguladıysa başka.
I will put that greasy scumbag Rizzo away some other day soon.
O pis şerefsiz Rizzo'yu başka bir zaman içeri tıkarım.
Likely, some fellow returning from a day's hunt discharged his gun in a precautionary measure of safety before bringing it into his home.
Muhtemelen avdan dönen birisi, eve dönmeden önce tedbir amaçlı olarak silahını boşaltmıştır.
Some of it dates back as far as YOUR day, so if it stinks, you know who to blame.
Bazıları sizin günlerinizden kalma, kokarsa yani kimin suçlanacağını biliyorsunuz.
Give me some plain old superhero any old day. No, no, no.
Ben eski ve sade olan süperkahramanları alayım.
I had some work to do for the following day.
Bir sonraki gün için yetiştirmem gereken işlerim vardı.
I was able to pull some strings and get you these special cancer pills. Take one a day.
Birkaç bağlantımı kullanarak sana bu özel kanser ilaçlarından getirttim.
So the other day I was planting some basil. I've recently gotten back into gardening.
Geçen gün reyhan dikmeye çalışıyordum işte tekrar bahçıvanlık işlerine sardım bu aralar.
Some first day.
Ne ilk gün ama.
You would have fucked like rabbits for a couple days, you would have had some sweet little pillow talk, and then one day she would ask you to go to Home Depot with her.
Birkaç gün tavşanlar gibi sikişecektiniz yatakta biraz tatlı sohbetler olacaktı. Sonra bir gün senin alışverişe gelmeni isteyecek.
Today's the last day to have some fun.
Bugün biraz eğlenmek için son gün.
Some people work hard all day and make loads of money.
Bazı insanlar tüm gün didinip yığınla para kazanırlar.
Like I just wanted to see some nighttime. And now that it's night time. I don't really miss the day that much right now.
Sadece biraz gece vaktini görmek isterdim... ve şuan gece vakti ve şuan gerçekten gündüz vaktini özlemiyorum.
Me and Vex have dealt with some pretty mean mofo's in our day, ok?
Bugün Vex'le beraber bazı aşağılık heriferle anlaşma yaptık, tamam mı?
But I think he has come to learn and life.. .. in one day cricket and has played some really good shots.
Ama bence öğreniyor ve bir gün gerçekten de iyi bir kriket atıcısı olabilir.
Some still inhabit it to this day.
Bazılarının içinde bugün dahi yaşayan insanlar mevcut.
But for some reason it was open that day.
Fakat o gün, niyeyse öyle...
Well, one day last week, I sneak in a few pops on the job get a little loaded, and fall asleep behind some crates.
Geçen hafta bir gün iş sırasında içeri girdim, biraz yük aldım ve kasaların arkasında uyuyakaldım.
And we didn't like them either, but we worked together... knowing that at some point, either later that same day... or twenty years from now when the politics changed, we'd be trying to kill each other again.
Ve onlardan bizde hoşlanmadık, ama birlikte çalıştık..... bu noktaya geldiğimiz biliyorduk.. .. ya aynı günün sonunda ya da yirmi yıla kadar politikalar değişmiş olur,... birbirimiz tekrar öldürmeye çalışıyor olurduk.
Allow me to weary you with some details of my day?
Günümün nasıl geçtiğini anlatarak sizi biraz yorabilir miyim?
... it's a Valentine's Day wedding, which means, we need some great romantic love songs at the reception.
- Ben değildim. ... Sevgililer Günü düğünü olacağı için, romantik aşk şarkıları bulmamız gerekiyor.
Lauren came to me the other day asking about some time off to work on another project...
Lauren bana geçen gün geldi ve başka bir proje üzerinde çalışmak için biraz zaman istedi...
Go help out on Kate's campaign, where I'm just some lawn ornament sitting around, twiddling my thumbs, or... or hang out with you guys in Granby, where I can spend the entire day being reminded...
Kate'in kampanyasına yardıma gidip, süsleme yapıp, ortalıkta dolanıp, oturup, parmaklarımla oynamamı, veya... ya da sizinle takılıp bütün günü Granby'de geçirebilirim. Ha? hatırlatması...
He's gonna be up in his room all day with some secret lover that nobody really knows or understands at all.
Kimsenin tanımayacağı veya durumu anlamayacağı gizli bir aşkıyla tüm gün odasında olacak.
Some of the cameras that were looking directly at the area were not working on the day, I'm told.
Bana söylenen, alana doğrudan bakan kameraların o gün çalışmadıkları.
Leave it to you both to turn the fastest weapon in the Universe into some sort of day spa.
İkinize de evrenin en hızlı silahı bir çeşit günü birlik kaplıca merkezine çeviresiniz diye mi verildi.
You should take the day, get some rest.
- Bugün izin alıp dinlen biraz.
Big day is having some farmer get overly friendly with his barnyard companions, right?
Çiftçinin ahır arkadaşları ile Yakınlaştığı gün değil mi?
And you were forced to take a leave of absence, and that it was your first day back, and it's a good bet that you might have some... transitioning... issues.
Ve işinden izin almaya mecbur bırakıldığını, bugün işe geri döndüğünü ve bazı problemleri atlatmış olacağının iyi bir bahis olduğunu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]