English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sorry for interrupting

Sorry for interrupting translate Turkish

109 parallel translation
The reason I asked that was because you were rubbing your nose like... oh, I'm sorry for interrupting.
Bunu sormamın sebebi burnunuzu sanki şey gibi ovuyorsunuz... Oh, böldüğüm için üzgünüm.
Sorry for interrupting, but I have something to ask you.
Böldüğüm için üzgünüm ama bir şey sormam gerek.
Sorry for interrupting you.
Sözünüzü kestiğim için özür dilerim.
I am really sorry for interrupting you guys, but I locked the keys in my car again.
kusura bakmayın böldüm çocuklar, ama anahtarlarımı arabada kitli unuttum.
Sorry for interrupting you two, but I had to get my pants on.
Sözünüzü kestiğim için bağışlayın, ama pantolunumu giymem gerekiyordu.
- Sorry for interrupting, but...
- Böldüğüm için üzgünüm, ama...
Sorry for interrupting.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Greetings sir, sorry for interrupting.
Efendim? Alo? Efendim, selamlar.
Sorry for interrupting your date. - Actually you came at the right moment.
Randevunu böldüğüm için çok özür dilerim.
- I'm sorry for interrupting.
- Böldüğüm için üzgünüm.
Sorry for interrupting!
Böldüğüm için özür dilerim!
Sorry for interrupting.
Kestiğim için özür dilerim.
- Sorry for interrupting.
- İşinizi böldüm, özür dilerim.
Sorry for interrupting your date.
Randevunuzu bozduğum için üzgünüm.
Sorry for interrupting your meal, sir.
Yemeğinizi böldüğüm için üzgünüm bayım.
Well, I'm sorry for interrupting then.
Pekala, o zaman böldüğüm için üzgünüm.
Secondly, and sorry for interrupting you,
İkincisi, pardon sözünüzü kestim.
UH, S-SORRY FOR INTERRUPTING, FELLAS, BUT D-DO EITHER OF YOU RECOGNIZE HIM?
Böldüğüm için üzgünüm gençler ama herhangi biriniz onu tanıyor musunuz?
I'm sorry for interrupting.
Böldüğüm için özür dilerim. Belki kim olduğumu biliyorsunuz.
Sorry for interrupting ; we're from Section 9.
Bölüm 9'dan geliyoruz. Geldiğimizi size haber vermişlerdir.
I'm sorry for interrupting your private vacation like this.
Eşinizle baş başa bir tatil geçirirken sizi rahatsız ettiğimiz için özür dileriz.
Sorry for interrupting. Sorry.
Afedersiniz lafınızı kestim.
Sorry for interrupting, but Locus Solus headquarter building is coming up shortly.
Böldüğüm için özür dilerim ancak Locus Solus merkez binasına yaklaşıyoruz.
Sorry for interrupting.
Böldüğüm için özür dilerim.
Sorry for interrupting your dinner.
Yemeğinizi böldüğüm için üzgünüm.
I'm so sorry for interrupting you while you were speaking.
Sizi konuşurken böldüğüm için çok özür dilerim.
Travis, sorry for interrupting you.
Travis, rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sorry for interrupting, but...
— sözünüzü kestiğim için özür dilerim, ama...
Sorry for interrupting...
İyiliğe kadar.. Böldüğüm için özür dilerim...
Sorry for interrupting you like that in the middle of the night but Andre has something very important to tell you.
Gecenin yarısında seni böyle rahatsız ettiğimzi için özür dilerim.. ... Fakat Andre'nin sana söylemek istediği şeyler varmış..
Sorry for interrupting.
Böldüğüm için üzgünüm.
Excuse me. I'm sorry for interrupting, but I didn't phrase this as a question.
Böldüğüm için kusura bakmayın ama ben size soru sormadım.
Dean O'Dell? I'm sorry for interrupting.
Dekan O'Dell rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Sorry for interrupting your meal It's all right 0h, catch of the day, Dover sole, it is superb Have a great lunch.
- Yemeğinizi böldüğüm için üzgünüm. - Ne demek. Oh, bugün dilbalığı mükemmeldi.
Hey, Ralph? Sorry for interrupting.
Hey, Ralph, kusura bakmayın bölüyorum.
Just a second. Sorry for interrupting.
Bir saniye eğlencenizi böleceğim ama,..
Nothing, a subordinate of mine messed up and I'll have to fix it on Monday. Sorry for interrupting.
Bir ay Coil'e L'in kimliğini bulması için zaman verelim.
All right. Sorry for interrupting.
Pekâlâ, böldüğüm için kusura bakmayın.
Sorry for interrupting, Senator.
Böldüğüm için özür dilerim, Senatör.
I'm sorry for interrupting. That was my fault.
Böldüğüm için özür dilerim benim hatamdı
Sorry for interrupting your meeting.
Görüşmenizi böldüğüm için üzgünüm.
- Sorry for interrupting you.
- Araya girdiğim için özür dilerim.
Sorry for interrupting your day.
İşini böldüğüm için özür dilerim.
I'm sorry for interrupting. You asked for any updates about the assassin.
- Suikastçı ile ilgili gelişmeleri sormuştunuz.
- Sorry for interrupting, Mister Kadjic.
Böldüğüm için üzgünüm, Bay Kadjic.
I'm sorry for interrupting when it's not my turn, sir.
Beugner'e göre çocukların tahliyesini önerdiğinde belki Amerika'ya Laval " Sorun değil.
I'm sorry, Piccolo-san, for interrupting your meditation.
Meditasyonunu böldüğüm için üzgünüm, Piccolo-san.
Sorry, for interrupting.
Bu gece çok büyük bir kutlama olacak.
Sorry ladies and gentleman for interrupting your evening.
Bu akşamki açılış sözü için üzgünüz Baylar, Bayanlar.
Sorry for interrupting, Senator.
Böldüğüm için bağışlayın, Senatör.
Sorry for interrupting.
Rahatsız ettiğim için kusuruma bakma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]