English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sorry for the mess

Sorry for the mess translate Turkish

52 parallel translation
Sorry for the mess.
Kusura bakmayın.
Sorry for the mess.
Pislik için kusura bakma.
Sorry for the mess.
- Dağınıklık için üzgünüm.
Sorry for the mess.
Dağınıklımızı bağışlayın.
Okay. - Sorry for the mess.
- Karmaşa için üzgünüm.
I'm sorry for the mess.
Dağınıklık için özür dilerim.
I'm sorry for the mess.
Karışıklık için üzgünüm.
Sorry for the mess.
Karışıklık için özür dilerim.
Sorry for the mess.
Dağınıklık için de üzgünüm.
Sorry for the mess, it's been a little hectic.
Dağınıklığın kusuruna bakma, son zamanlarda biraz işler karışık da.
Sorry for the mess...
Dağınıklık için kusura bakma...
Sorry for the mess.
Dağınıklık için üzgünüm.
Sorry for the mess around here.
Dağınıklık için üzgünüm.
Sorry for the mess.
Olanlar için üzgünüm.
Sorry for the mess.
Dağınıklık için kusura bakmayın.
Sorry for the mess, I wasn't expecting any guests. -
Etrafın kusuruna bakma, konuk beklemiyordum
I'm sorry for the mess.
Karışıklık için özür dilerim.
Sorry for the mess.
Dağınıklık için kusura bakma.
Sorry for the mess.
Dağınıklığın kusuruna bakma.
I'm sorry for the mess. Oh, I don't mind.
Dağınıklık için kusura bakma.
Sorry for the mess, the election campaign's in full swing.
Karışıklık için üzgünüm, seçim kampanyası tüm hızıyla devam ediyor.
Sorry for the mess.
Dağınıklık için özür dilerim.
Sorry for the mess, the boys had it in their minds that you had something on the operation.
Karışıklık için Üzgünüm, operasyonda birşeyler aldığın çocuklar aklında tutmuşlar, unutmamışlar
Listen, I'm sorry for the mess,
Dinle, karışıklık için üzgünüm.
Look, I am truly sorry for the mess I caused.
Bakın, neden olduğum karmaşa için geçekten üzgünüm.
Oh, sorry for the mess.
Dağınıklık için özür dilerim.
Tell the trooper I said, "Sorry for the mess."
Polisler gelince dağınıklık için özür dilediğimi söylersin.
Sorry for the mess, but the Supreme Court just ruled that prison overcrowding is unconstitutional. What a bother.
Dağınıklık için kusura bakmayın ama Yargıtay hapisteki aşırı yoğunluğun yasalara aykırı olduğunu yeni onadı.
Anyway, sorry for the mess.
Her neyse, kargaşa için üzgünüm.
Sorry for the mess.
Karışıklık için üzgünüm.
I'm sorry for the mess.
Dağıniklik için üzgünüm..
Sorry for the mess.
- Kargaşa için üzgünüm.
'Sorry for the mess.
Karalama için kusura bakma.
Oh. Hey, Neil. Sorry for the mess.
Dağınıklığın kusuruna bakma.
Sorry for the mess and for the drama.
Karışıklık ve gösteri için üzgünüm.
Yeah, well, I'm sorry for the mess.
Şey dağınıklık için kusura bakmayın
Sorry about the mess, but this is what happens when my repeated requests for a larger Sick Bay fall on deaf ears.
Bu müşkül durum için özür dilerim, fakat ricalarım daha geniş Revir'de için tekrar edildiği zaman kulaklar sağır oluyor.
Sorry for the mess, it's the only way I can work.
ancak böyle çalışabiliyorum
Look, I know I made a bloody mess of it and I'm sorry for putting you in the middle of it.
İşleri berbat ettiğimi biliyorum ve seni de bulaştırdığım için üzgünüm.
I'm so sorry for putting you and Pepper in the middle of this mess.
Seni ve Pepper'ı bu karmaşanın içine çektiğim için çok üzgünüm.
I'm sorry, but if I let you guys get married, it'll mess up the plans I made for Jimmy and I.
Üzgünüm, ama sizin evlenmenize izin verirsem Jimmy ve benim için yaptığım planlar suya düşecek.
Sorry for the mess on your first day.
İlk gününde seni bu mesele ile uğraştırdığım için üzgünüm.
I'm sorry for the whole damn mess.
Bütün bu lanet olası karışıklık için çok üzgünüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]