The band translate Turkish
7,517 parallel translation
#.. When the kids start singing and the band begins to play
# Çocuklar şarkı söylemeye ve orkestra çalmaya başladığında #
# When the kids start singing and the band begins to play
# Çocuklar şarkı söylemeye ve orkestra çalmaya başladığında #
You want to start from Sue-level on down... the bottom-feeders, the band kids, the A.V. club, maybe some girl who was kicked in the head by a donkey and talks slow.
Sue'nun seviyesinden başlamalısın. Beş para etmez tiplerle, çocuk gruplarıyla, A.V kulüpleriyle ya da eşekten düşmüş kızlarla.
Could be good exposure for the band.
Grup için güzel reklam olur.
I've got the DNA results from the Band-Aid found on the remains.
Cesetteki yara bandına ait DNA sonuçları geldi.
I really appreciate you arranging the band.
Grubu ayarladığın için müteşekkirim.
I mean, it's not the band that I would have chosen, but it's working.
Benim seçeceğim grup bu olmazdı ama işler yürüyor.
You ex-wife told the band not to come.
Eski karın gruba gelmemelrini söylemiş.
That's our logo, and our company's called "I'm with the band."
Logomuz bu firmamızın adı da "Bir grupta çalıyorum".
The band or the show?
- Grup olan mı şov mu?
Being on the road with your dad and the rest of the band.
Baban ve grubun diğer üyeleriyle yoldaydın.
We just have to do it quickly, rip off the bandage.
Acele edip, yara bandını hızlıca çekmeliyiz.
Yeah, the band broke up...
Sonra da grup dağılıverdi.
Time to meet the band, ladies.
Toplanma vakti hanımlar.
But the balance of the band is really delicate right now, and we're not really looking for a world music vibe.
Ama grubun dengesi şu anda çok hassas, ve bir dünya müziği çeşidi aramıyoruz.
Apu and the band appeared on Saturday Night Live as the punch line in a game show sketch.
Apu ve grubu Saturday Night Live'de bir oyun gösterisinde fıkranın esprili son cümlesinde görüldüler.
You're out of the band!
Gruptan çıkarıldın!
All you Yokos are out of the band!
Siz Yokolar, hepiniz gruptan çıkarıldınız!
You're in the band.
Sen gruptasın.
I am sorry to report that all the original members of the band have been struck down by a mysterious case of hot dog poisoning.
Grubun tüm orijinal üyelerinin sosis zehirlenmesi gibi gizemli bir dava dolaysıyla sahneye çıkamayacaklarını bildirmekten üzüntü duyarım.
Nobody else from the band... and he sits there, across the counter from me with his hands crossed like this, staring at me... menacingly.
Tezgahın diğer tarafında karşımda durdu. Kollarını bu şekilde kavuşturmuştu. Bana baktı.
You know, there was part of me watching that, thinking like, "Wow, is he... Like, is he conducting the band right now?"
Bunu seyrederken "Şu anda grubu mu yönetiyor yani?" diye düşünürdüm.
- What's the name of your band?
- Grubunun adı ne?
Just dunk it in the ketchup.
Ketçaba bandır.
She's the one who asked me to hand her that tape from the 10 ¢ bin.
On sent sepetinden kendisine o bandı uzatmamı isteyen kadın.
She broke up with her boyfriend. She stabbed herself and closed the wound with duct tape.
Sevgilisinden ayrıldı, kendini bıçakladı ve yarayı koli bandıyla sardı.
Looks like something on the police band.
Polis telsizinden gelen bir şeye benziyor.
Signal frequency looks like... the police band.
Sinyal frekansı polis telsizine benziyor.
I know that you're all forensic super-experts, but today you have to stay on the other side of the yellow tape.
Hepinizin adli tıp uzmanı olduğunuzu biliyorum. Ama bugün sarı bandın diğer tarafında kalmalısınız.
Please. It was a Band-Aid, piece of a Band-Aid that was found on the body with your DNA on it.
Ceset üzerinde bulunan ve senin DNA'nı taşıyan bir yara bandı.
Meet the girls in your band.
Grubundaki kızlarla tanış.
- Lack of melanin in a band shape on the flesh of the left ring finger suggests the victim was also missing a wedding band.
Sol yüzük parmağındaki beyaz iz ve melanin eksikliği bir de kayıp alyans olduğunu gösteriyor.
The San Dominick is American owned, but Panamanian flagged.
San Dominick, Amerikan gemisi ama Panama bandıralı.
- to him sing with his band, The Co-Pays. - Yeah, well...
Onu grubunda şarkı söylerken duydum, The Co-Pays.
That, miniature Tim, is where my band, sriracha, lived, and rehearsed, and partied, and did lots of other stuff back in the day.
Bu minyatür Tim'de grubum Sriracha birlikte oturdu, provalar yaptı, partiler verdi ve daha nicelerini yaptı.
Isn't that the name of the boy band you're in?
O senin erkek müzik grubunun adı değil miydi?
♪ I want the world to know [keyboard clacking ] ♪ I got to let it show [ sighs] Tribal band on his right bicep. ♪ I'm coming out
d I want the world to know d I got to let it show
I actually caught him on the treadmill with scissors.
Bir keresinde ciddi ciddi elinde makasla koşu bandında yakalamıştım.
Um... Not the way the school band does it.
Um... okul bandı öyle değil yol.
I guess. ( Band playing "America the beautiful" ) ( Indistinct conversations )
Sanırım. ( Band "Amerika'yı güzel" oynayan ) ( Belirsiz konuşmaları )
Nothing about his brother on the police band, either.
Kardeşinin tutuklandığını da görmedim.
Apparently, the custodian of a Harlem band shell arrived at work this morning to find that his structure had been marked up with bullet holes overnight.
Harlem konser salonunun bekçisi sabah işe gidip koruduğu yerin gece kurşun delikleriyle dolduğunu söylemiş.
What if all the dads jammed together in a dad band? !
Bütün babalar bir baba grubunda birlikte çalsalar nasıl olurdu?
Excuse me, but my wife told me about your get-out-of-the-house band.
Afedersiniz, ama karım bana sizin evden-şutlanmış grubunuzdan bahsetti.
"Hopin'for a Dream" by my favorite band from the 1980s, Sungazer.
1980'lerden sevdiğim bir grup, Sungazer'ın "Bir rüya umuduyla".
Okay, this crowd is about to experience the special magic of the cover band, the thrill of live music without the fear of hearing anything new.
Tamam, bu kalabalık saklı grubun özel sihirli, yeni bir şey işitme korkusu olmadan canlı müzik heyecanını yaşamak üzere.
This band has brought out the best in you.
Bu grup içinde ki en iyiyi ortaya çıkardı.
Apu leaving is the best thing that ever happened to this band.
Apu, bu grubun başına gelen en iyi şeyi bıraktı.
They were the first band influenced by punk rock, taking it much further musically.
Punk rock'tan etkilenerek, bunu müzikal açıdan daha da ileri götüren ilk grup onlardı.
" The punk rock explosion with the roughest punk band in the world.
" Punk rock patlaması. Dünyanın en sert punk grubu.
That was the greatest band that ever existed as far as I was concerned.
Benim için, gelmiş geçmiş en iyi grup.
bandit 45
band 106
bandy 23
bandits 87
bandages 44
bandon 18
the better 784
the big bang theory 136
the beatles 53
the best is yet to come 22
band 106
bandy 23
bandits 87
bandages 44
bandon 18
the better 784
the big bang theory 136
the beatles 53
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
the bed 52
the bedroom 35
the boss 128
the boat 92
the best 484
the big one 111
the bastard 139
the beach 114
the boys 83
the bed 52
the bedroom 35
the boss 128
the boat 92
the best 484
the big one 111
the bastard 139
the beach 114
the bridge 67
the box 93
the baby's coming 54
the ball 71
the bat 30
the book 195
the bathroom 101
the bag 76
the beast 101
the body 126
the box 93
the baby's coming 54
the ball 71
the bat 30
the book 195
the bathroom 101
the bag 76
the beast 101
the body 126