Then you can go translate Turkish
1,259 parallel translation
Then you can go back to your miserable little existence.
Sonra zavallı yaşamına geri dönebilirsin.
Then you can go to your arrest.
- Sonrasından ev hapsine gidebilirsin.
Then you can go. But the sun will be rising up at five!
Sonrasında, gidebilirsiniz.
Then you can go with me and Dean, right?
O zaman sen de ben ve Dean'le gelebilirsin, olur mu?
Well, if you hire me, then you can go take care of it
Eğer beni işe alırsın gidip bu konuyla ilgilenebilirsin.
I say we give it five more minutes, And then you can go ply your charms On that drooler at the end of the bar.
Diyorum ki, sana beş dakika daha veriyorum, sonra da gidip şansını barın sonundaki salya akıtan heriflerle denersin.
If this upsets your sense of order, then you can go now.
Eğer bu düzen anlayışınıza uymuyorsa hemen gidebilirsiniz.
I'd like to perform a routine examination of his symbiote, and then you can go.
Ortakyaşamına olağan kontrolü yapacağım, sonra gidebilirsiniz.
If no one asks for help, then you can go home.
Kimse yardım istemezse, evine dönebilirsin.
- Anyway, your wife'll pay and then you can go home.
- Neyse karın parayı öder, sen de evine dönersin.
And then you can go catch him.
Ve sonra siz onu yakalarsınız.
You'll get some severance and then you can go on unemployment.
İşsiz kalınca işsizlik parası alacaksın.
Over there and then you can go.
O tarafa gidin ve oradan gidebilirsiniz.
Betray your partner, then you can go free?
Ortağını ele verdin. Dolayısıyla serbest kalıyorsun?
Okay... if you feel good about... one of us... dying and the other one surviving, and you can live with that for the rest of your life, then you should go golf this weekend.
Peki eğer ikimizden birinin ölmesi ve birimizin de hayatta kalması hayatının geri kalanında senin için sorun olmayacaksa bu hafta sonu golf oynamaya gidebilirsin.
Then we can go out to dinner, show you the city.
Yemeğe çıkabiliriz, sana şehri gezdiririz.
I'll go tomorrow, then you can throw another party.
Yarın gidiyorum, böylece başka bir parti verebilirsiniz.
Have a little tour, and then the two of you girls could go off and have fun, and the old folks can have a somber little dinner.
Biraz dolaşırız. Sonra siz ikiniz gider eğlenirsiniz. Yaşlılar ise ağırbaşlı bir yemek yer.
Why don't you let'em out, and then you can tell the victim's family and the police why you let the murderer go.
Neden onların çıkmasına izin vermiyorsun? Daha sonra polisin neden katilin gitmesine izin verdiğini kurbanın ailesine anlatabilirsin.
GIVE ME A MINUTE BETWEEN ROUNDS, THEN YOU CAN HAVE A GO AT ME.
Sonra beni hırpalayabilirsin.
If that patient finds out what happened because you can't rein in your yapper, then heads will roll, and I promise, yours and Ted's will be the first to go!
Sen çeneni tutamadın diye bu hasta neler olduğunu öğrenirse bir kaç kelle gidecektir, ve söz veriyorum, Ted ve senin kellen ilk gidenler olur.
We're together, and if you can't deal with that, then you can just go to hell!
Biz birlikteyiz, ama bunu beğenmiyorsan canın cehenneme.
Look, if you wanna flush seven years down the freakin'toilet just so you can go guzzle beer with your stupid friends, then do it.
Bak, 7 yılımızı tuvalete atıp sifonu çekmek istiyorsan çek, böylece aptal arkadaşlarınla höpür höpür bira içmeye gidebilirsin...
If you want to go around And spray every nook and cranny of this house, then you can cancel the exterminator. Ha ha!
Evin her bir kuytusuna, köşesine sıkmayı göze alıyorsan evet, ilaçlama ekibini iptal edebilirsin.
Then you guys can go on and kill each other.
Onu verince birbirinizi öldürmeye devam edebilirsiniz.
I'll make him eat this dog turd, then he can go. You go now.
Ona köpek bokunu yediriyorum, sonra gidebilir.
How'bout we go get one, and then you can show me where you live.
Bir tane alalım, Sonra bana nerde yaşadığını gösterirsin.
Then you'll have to go yourself. That's one thing I can't do for you.
- Kendin gitmen gerek, senin için yapamayacağım bir şey bu
Then you can't go.
O zaman gidemezsin.
And if you don't like it, you can all go fuck yourselves you twisted motherfuckers! " then I'll be happy.
ve bunu sevmiyorsanız, gidip kendinizi becerebilirsiniz sizi sapık onun bunun çocukları! "... dedirtebilirsem... o zaman mutlu olacağım
Tom, go and have your bath and then you can put your cowboy suit back on again.
Tom, git banyonu yap, sonra kovboy kıyafetini tekrar giy.
You can go, then.
Gidebilirsin, o zaman.
You can't confront her then go away. She left you, remember? I'm changed.
Gecenin bir saati, paldır küldür giderek onu kollarına alıp, sonra da gitmeyeceksin, herhâlde?
- You can go pick them up then!
- O zaman git sen topla!
Lets go to the cemetery so you can halal my dad, then we are quits.
Mezarlığa gidelim ki, babamla helalleş... ve ödeşelim.
You can be an accomplice then Let's go to a jail together
Sen de suç ortağı olursun. Böylece hapise beraber gideriz.
All right, then. How'bout we go get one, and then you can show me where you live.
Sonra da bana evini gösterirsin.
And then I figured after you win, we can all go out to the balcony..
Düşündüm de kazandıktan sonra, hepimiz balkona çıkar...
Huh! And if you want some company for a change of pace, you can just come over to my place, or I can go over to your place, badda-bing, badda-boom, then it's just back to our own beds.
Ve arada değişiklik olsun diye bir eş istersen yatağıma gelebilirsin ya da ben seninkine gelirim, iş biter, sonra herkes kendi yatağına döner.
But if you think that by having a child... we can make all our real problems go away... then maybe we are better off.
Ama eğer bir çocuk doğurarak... bütün o asıl sorunlarımızı halledeceğimizi sanıyorsan... belki de ayrılmamız en iyisi.
Then it's your obligation as a doctor, and your privilege as a woman, to go back and ask him if you can't see it again.
O zaman bir doktor olarak görevin ve bir kadın olarak ayrıcalığın ona gidip bir kez daha bakmayı istemek.
Then we'll have one big happy nest of vipers and you can go back to GCHQ.
Sonra, büyük mutlu bir engerek yuvamız olsun ve sen de İletişim Merkezine dön.
Then, with clip-on hand-holds and the help of a counterweight, you can go up too.
Kelepçeyle tutturulan tutma yerleri ve karşı ağırlıkla siz de çıkabilirsiniz.
You can go to the play, then get on the plane.
Oyuna gelir, sonra da uçağa gidebilirsin.
And then I can go to the bathroom and you can tell her, you know, what a great guy I am and rumor has it I'm really good in the sack, and that, um...
Ve sonra ben tuvalete gidebilirim ve sen ona... bilirsin, benim ne kadar harika bir adam olduğumu yatakta iyi olduğum söylentisini, ve, um...
- You can go then.
- Haydi git oğlum.
You think you can play the Norwegian national team and tie them and then go to the Olympics and win?
Bu şekilde, milli takım olarak olimpiyatlara katılıp, kazanacağınızı mı... sanıyorsunuz?
Nicholas, you can then go with Kim.
Nicholas, istersen sen de Kim'le git.
Now, just go out there and be honest... because if you're honest... and you say exactly what's on your mind... then she'll never speak to you again... and you can get the hell out of here.
Tatlıya kadar hallet. Köpekleri düşünüyordum.. Yıllardır Los Angeles'ta dolaşıp dururlar..
If I don't go there, then I can't live with you?
Eğer oraya gitmezsem, seninle kalamam mı?
So, if he promises to really... to really marry me, then we can all live in a big house and you can all go to school and Kyoko can play the piano...
Yani, eğer benimle evleneceğine söz verirse hepimiz büyük bir evde yaşayabiliriz.
then you're an idiot 17
then you're wrong 16
then you know 40
then you 156
then you're right 18
then you die 16
then you're on your own 16
then you can 17
then you're a fool 17
then you should 20
then you're wrong 16
then you know 40
then you 156
then you're right 18
then you die 16
then you're on your own 16
then you can 17
then you're a fool 17
then you should 20
then you go 36
then you know what 34
then you said 18
then you understand 18
then you tell me 17
then you'll know 16
then you say 25
then you should go 18
then you do it 25
you can go fuck yourself 17
then you know what 34
then you said 18
then you understand 18
then you tell me 17
then you'll know 16
then you say 25
then you should go 18
then you do it 25
you can go fuck yourself 17