English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Then you know what

Then you know what translate Turkish

2,047 parallel translation
Okay, fine. Then you know what?
Tamam, o zaman.
Then you know what happened?
Sonra ne oldu biliyor musun?
Yeah, front page coverage for about a week but then you know what happens.
Evet, bütün bir hafta baş sayfada olucak. Sonra ne olduğunu biliyorsun
Well, then you know what you have to do!
O zaman, ne yapman gerektiğini biliyorsun.
- Well, you know, I was losing listings to all the younger, prettier girls in the office, and I thought, if I want to compete in the workforce, then what goes up, you know, must stay up.
- Ofisteki tüm benden genç ve daha hoş kızlar yüzünden kötü hissediyordum, ve düşündüm ki, rekabette başarı istiyorsam, bunun için harekete geçmeliyim.
Then again, you know what?
Ama yine de biliyor musun?
If you don't like what she has to say, then, I don't know, shoot her.
Eğer söylediklerini beğenmezsen, ne bileyim işte vur gitsin onu.
Okay, well, you know what? Let's stay home, then. Well play Monopoly again.
Tamam, evde oturup, monopoly oynayalım o zaman.
Yes. Well, if it doesn't matter, then why do you need to know what to wear?
Bunun bir önemi yoksa, o zaman ne giyeceğini neden bilmek istiyorsun?
Then he'll know exactly what you want. You won't have to get all mad.
O zaman tam olarak ne istediğini anlar.
But you know what? Until then, this is my apartment.
Şunu da bilmelisin ki, o zamana kadar burası benim evim.
Yeah, well, maybe then the person who wrote me this note would see my artwork and see all this, what we know- - maybe feel a little less scared, you know, that there are others like them, fighting back.
Evet... Belki o zaman bana bu notu yazan kişi eserimi ve tüm bunları görür. Tüm bildiklerimizi...
Yeah, you know what, just tell me when it's gone, then.
Evet, ne olduğunu biliyorsun, onu benden uzak tut.
You know what, um, maybe if you just don't tell me that the camera's on, then maybe we can do this.
Ne var biliyor musun, kameranın açık olduğunu bana söylemezsen belki o zaman bunu yapabiliriz.
Well, then, suddenly I feel so much better. You know what, Boyd?
Birden kendimi daha iyi hissettim.
The easy way is you tell me exactly what I want to know... and we open a couple of beers... and then we enjoy a lasso burger.
Kolay yol şu ; sen bana bilmek istediklerimi söylüyorsun, sonra bir kaç bira açıp Lasso burgerin tadını çıkarıyoruz.
Well, then you would know what could happen to Emily if we are forced to leave The Gates.
O zaman Gates'i terk etmeye zorlanırsak Emily'ye ne olabileceğini de biliyorsundur.
Then don't you know what you have to do?
O zaman ne yapman gerektiğini bilmiyor musun?
I don't know what you mean by "what then?"
"Sonra ne olacak" derken kastettiğini anlamadım.
You know, you had this whole buildup As to, "what is this hatch? " and then a lightbulb goes on
"Bu kapak nedir" diye düşürken sonrasında bir ışık çıkıyor, ve aşağıda biri görülüyor.
And if I'm lying, she'll say, "I don't know what you're talking about," and then you'll have caught me something fierce.
Yalan söylüyorsam, o da "Neden bahsettiğini bilmiyorum" diyecektir işte ondan sonra beni bir şeyler çevirmekle suçlayabilirsin.
Then again, you know what, she did just have this whole pipe situation, so let me just... Let me give her a call and we'll see.
Bir arayayım da, hala su boru problemi ile uğraşıyorsa bir şeyler yaparız.
Then you know what to do.
- O zaman ne yapacağını biliyorsun.
Then you don't know what I'm gonna say.
O zaman ne diyeceğimi bilmiyorsun.
Well, then, you know what? You shouldn't have a goddamn gun.
Madem öyle evinde silah bulundurmayacaksın!
You weren't good enough to know what I was doing then And you ain't good enough to know what I'm doing now.
Eskiden ne yaptığımı anlamaya aklın ermiyordu şimdi de ne yaptığımı anlamaya aklın ermiyor.
So you know what bank he's gonna hit, then.
Hangi bankayı soyacağını biliyorsun o zaman.
If you do still care for natasha, Then you know that what I'm asking you to do Is the right thing for her.
Eğer hala Natasha'ya değer veriyorsan senden istediğim şeyin onun için en iyisi olduğunu bilirsin.
You know what, you've got 15 minutes and then I want you to get ready for bed.
15 dakika içinde yatmaya hazır ol.
I know what I said, but, you know, sometimes you say things and then you don't really mean them.
Ne dediğimi biliyorum. Ama bazen gerçekten inanmadığınız şeyler de söylersiniz. Ne?
You should then know what to do now.
O zaman ne yapman gerektiğini bilirsin.
You know what she thought of you then?
O zaman senin hakkında ne düşünüyordu biliyor musun?
- Okay, now, why did you not know what was in the box, then, Nathan?
Tamam, o zaman neden kutuda ne olduğunu bilmiyordun Nathan?
♪ tell me, you know what I need ♪ Marti, straighten this leg and then you'll get deeper into your lunge.
Marti, bacağını gevşet, hamlelerini daha rahat yaparsın.
So, you want to go back about two feet, make a left at the fax machine, crawl over the big aquarium and then under the little aquarium, and keep on going till you're old enough to know what I'm talking about.
İki adım kadar geri gidip, faks makinesine gelince sola dönmelisin. Büyük akvaryumdan, ardından küçük akvaryumdan emekleyerek geçip ne dediğimi anlayacak kadar büyüyene dek devam etmelisin.
The first is, you sit down and you tell us what we want to know, then you finish your shift and you go home.
Birincisinde, oturup bize bilmek istediklerimizi anlatır sonra da vardiyanı bitirip evine dönersin.
You know, if that's what spirituality's about, then that's just being mates, really.
Yani söz konusu maneviyat olunca herkesle dost olunur.
You draw on the plastic, then you put it in the oven until it shrinks into a little... I don't know what you call it.
Plastiği doldurup fırına koyunca çok güzel bir hal alıyor.
Then, um, I don't know what you're doing in here with me.
- Şey, bilmiyorum. - Benimle burada ne yapıyorsun?
It's just been a full-on week, what with the carnival and then the block party and that late night at Celso's, do you know what I mean?
Yorucu bir haftaydı. Karnaval, partiler, Salso'nn evinde geçirdiğim gece, daha bir sürü şey.
I'll deflect it and cut your arms off, then cut your face before you know what's up.
Ben de savurur kollarını keserim. Sonra da sen anlamadan yüzünü çizerim.
Oh, you know what you stay here and start and then I will be right back, I promise.
Bak ne diyeceğim. Sen burada kal ve başla. Hemen geliyorum.
Fine. I know. But what if you're out there lifting a bus, and all then all of a sudden, you're not fine?
Ama ya bir otobüsü kaldırırken bir anda iyi olmazsan?
So, then, you know what happened to Michael?
Yani Michael'ın başına gelenleri biliyorsun?
So, honey, we should probably look at the menu, because, you know, if the waitress comes over and I don't know what I want, that'll send her away, then it takes 20 minutes for her to come back, and that's a long time, so...
Eee, hayatım, belki de menüye bakmalıyız, çünkü, biliyorsun garson gelirse ne istediğimizi bilmediğimizden geri göndereceğiz, sonra gelmesi yirmi dakika sürecek böylece uzun bir süre geçecek, yani...
Then she's single, dying her hair a new color, and, you know what?
Sonra bir bakar, yalnız kalmıştır ve saçının rengini değiştiriyordur. Psikoloji koğuşundayken özüne dönmek gerçekten çok zor olur.
You know what, we'll postpone this party until then.
Bu partiyi o zamana erteleriz.
If my word is not good enough for you, then I do not know what I'm doing here.
Sözüm size yeterli gelmiyorsa burada ne işim var bilmiyorum.
If you want to know what Dr. Chan told me, then I want to know what your unit is about to do.
Eğer Doktor Chan'in bana ne anlattığını, bilmek istiyorsanız, bende sizin ne yapacağınızı bilmek istiyorum.
You know what, fine, if you don't think the Jerky Boys are funny, then I'm not sure that I can raise a child with you, liver lips.
Madem Serseri Çocuklar'ı eğlenceli bulmuyorsun seninle bir çocuk yetiştirebileceğimden emin değilim, çemçük ağızlı!
Well, then I don't know what the hell to get you! You're a closed book, lady!
Pekâlâ, ne alacağımı ben de bilmiyorum!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]