English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Then you tell me

Then you tell me translate Turkish

2,415 parallel translation
Okay, so then you tell me how I can help take Anna down.
Peki, o halde Anna'yı alaşağı etmeye nasıl yardım edebilirim, onu söyle.
- I don't mess with kids. Then you tell me everything you don't know about Jason Peterson.
O zaman Jason Peterson hakkında bildiğin her şeyi anlat.
And then you tell me to get out of the Malik interrogation.
Malik sorgusunda dışarı çıkmamı istedin.
OK, Colonel, if you're a man of your word, then you tell me what she's worth.
Pekâlâ Albay, sözünün eriysen, kadın kaç para eder söylersin.
Right? You plan parties, you try out some of my new recipes, and then you tell me that they are awesome.
Partileri planlamak, yeni tariflerimi benden önce denemek ve sonra da bana gelip harika olduklarını söylemek.
I have a secret to tell you. Then tell me.
Sana söyleyeceğim bir sır var.
yöu didn't listen to me as well. - Then tell them now.
Beni dinleyen olmadı.
Well, then, please will you tell me something about yourself?
Peki öyleyse lütfen bana biraz kendinden bahseder misin?
You could tell me about yourselves, then go back to drama school and hug some more.
Bana kendini ancak sen anlatabilirsin, öyleyse drama okuluna geri dönüp biraz daha kucaklaş.
Then tell me your secret, because once he finds it, I'm the only one who can save you.
Öyleyse bana sırrını söyle çünkü o bunu bulduğunda, seni kurtarabilecek tek kişi benim.
So if there's anything you know, now's the time to tell me, because then we can beat this together.
Bildiğin bir şey varsa, şimdi söylemenin tam zamanı çünkü bunu ancak böyle yenebiliriz.
Then tell him you couldn't find me.
Beni bulamadığını söylersin.
tell me something... You will take the cup to the kitchen, then place it on the saucer... then walk all the way back, won't the tea become cold?
Söylesene sen o çayı mutfağa götüreceksin sonra da, onu tabağın üzerine koyacaksın, peki o zamana kadar bu çay soğumaz mı?
Then why didn't you tell me?
Öyleyse neden bana bildirmedin?
You tell me you'll do anything to help me get to the truth about how he died, then hire a lawyer to destroy me!
Çocuğun nasıl öldüğüyle ilgili gerçeği bulmam konusunda bana hertürlü yardımı vereceğini söylüyorsun, sonra beni yıkmak için bir avukata sığınıyorsun!
Then why the fuck did he tell me to call you?
O zaman niye beni aramanı söyledi?
I need to say it now, so don't interrupt me or else I'll stop and then I'll never tell you.
Şimdi söylemem gerek, o yüzden sözümü kesme yoksa bir daha asla söylemem.
So... you gonna tell me what the matter is, then, eh?
Bana ne olduğunu söyleyecek misin şimdi?
Well, then you have to let me tell Dr. Powell the truth about you, because if there's anyone who can help you, it's her.
O zaman Dr. Powell'a gerçeği anlatmama izin vermelisin. Sana yardım edebilecek biri varsa bu odur.
And then you and me are gonna grab a cup of coffee, and you're gonna tell me how a guy named Dov ended up as a police officer.
Daha sonra ikimiz gidip birer kahve içip nasıl olur da adı Dov olan biri gidip polis olur bana onu anlatacaksın.
Then just tell me why the free clinic called, and I'll leave you alone.
O halde ücretsiz kliniğin neden aradığını söyle ve seni rahat bırakayım.
Then you need to tell me another secret.
O zaman bana başka bir sırrını söylemelisin.
So, then, tell me... why do you want to study archaeology?
Öyleyse, söyle bana... Neden arkeoloji çalışmak istiyorsun?
Then by all means, tell me exactly what you think I'm gonna do.
O zaman bana tam anlamıyla ne yapacağımı düşündüğünü söyle.
Please tell me then : what would you do in my place?
O zaman şunu söyle, lütfen benim yerimde olsan ne yapardın?
First of all you want to tell me something, then you decide you don't want to talk about it.
Önce bana bir şey söylemek istiyorsun, sonra da bu konuda hiç bir şey konuşmamaya karar veriyorsun.
Tell me, then, why would they get pizza from you?
Peki anlat bana o zaman. Pizzayı neden senden almak istesinler ki?
If you don't tell me now, then don't tell me later.
Eğer şimdi söylemezsen, sonra hiç söyleme.
Then you can tell me everything.
Anlatırsın her şeyi.
You tell me what you want to do. Then I roll to see if you're successful.
Bana yapmak istediğini söyleyeceksin, ben de yapıp yapamayacağını görmek için zar atacağım.
Then you might want to tell me now.
O halde belki şimdi anlatmak istersin.
Can you tell me why are you really here then?
Bana neden burada bulunduğunuzu söyler misiniz?
Just tell me, when you are driving along then and people can see it is you and everything...
İnsanlar sürenin sen olduğunu görünce ne oluyor peki?
Watch all of it and then tell me if you're ruined.
Hepsini izle ve mahvolup olmadığını sonra söyle.
And if that's something that you don't want, then you need to tell me now.
Eğer bu senin istemediğin bir şey ise bana şu an söylemen gerekiyor.
If you don't feel like talking then let me tell you what happened to me today.
Sen konuşmak istemiyorsan dur ben sana bugün olanları anlatayım.
All right, well, if you don't believe me about the wolf, then you're definitely not gonna believe me about when I tell you I found the body.
o zaman kesinlikle cesedi bulduğumu sana söylediğimde bana inanmıyacaksın.
Or why don't you just look into that crystal ball and tell me what happens then?
Ya da şu kristal küreye bakarsın ve ne olduğunu anlatırsın?
First you tried to tell me what to put on my walls, then you vandalized it.
Önce duvarıma ne asacağımı söylemeye kalktın, sonra da astıklarıma zarar verdin.
Well, if you can't tell me, Harper Finkle, then...
Peki, madem söylemiyorsun, Harper Finkle...
Okay, then why don't you tell me what you did with the rest of this magical $ 2000 truffle?
Neden bana şu sihirli 2.000 dolarlık yumru kökün geri kalanı nerede söylemiyorsun? Tamam. Bitti.
Then you can tell me now.
Şimdi bana söyleyebilirsin.
Well, then, why don't I pour, and you tell me why you dropped by knowing my husband's not here? Hmm.
Öyleyse neden ben kahveni koyarken sen de kocamın evde olmadığını bilerek neden uğradığını söylemiyorsun?
Look at your pores, then tell me you're using them.
Cildinin haline bak da kullanıp kullanmadığını öyle söyle.
Then tell me where you were.
Neredeydin, söyle o hâlde..
If you know something, maybe about Lansdale and his reign of terror then tell me.
Bir şey biliyorsan mesela Lansdale ve korku krallığı ile ilgili bana söyle.
Assume that I agree with you then tell me what if it is a boy?
Farz edelim ki seninle aynı fikirdeyim peki ya erkek olursa?
But, Mr. Sherazi, let me tell you that if you don't wake him up then I will create such a flutter on my channel that...
Bakın, Şirazi Bey, size söyleyeyim eğer onu uyandırmazsanız bu olayı kanalımda sansasyonel bir duruma sokacağım...
You know, um, actually, you were the one person back then who didn't tease me, and I always thought how nice it would be to see you again and to tell you thank you so much for being a sweetie to me.
- Aslında benimle alay etmeyen tek insan sendin ve hep seni tekrardan görüp, bana bu kadar iyi davrandığın için sana teşekkür etmenin ne kadar güzel olacağını düşünürdüm.
you used to tell me, I was so happy then...
Bana anlattırdın, beni mutlu ederdin...
Then you've to tell me how to find my father how to find
Babamı nasıl bulacağım? Nasıl bulabilirim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]