English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / There were no survivors

There were no survivors translate Turkish

71 parallel translation
You said there were no survivors!
Kurtulan olmadığını söyledin!
They'll think there were no survivors and give up the search.
Kurtulan olmadığını görünce araştırmayı bırakacaklar.
On that warm September day, there were no survivors.
O ılık Eylül gününde, kimse kurtulmayı başaramadı.
Records show there were no survivors.
Kayıtlar kurtulan olmadığını söylüyor.
There were no survivors.
Hiç kurtulan yoktu.
There were no survivors.
Hiç kurtulan olmadı.
There were no survivors.
Kurtulan olmadı.
There were no survivors on scene.
Kurtulan olmadı. Tekrar ediyorum.
There were no survivors. "
Kurtulan yok.
- There were no survivors.
- Kurtulan olmadı.
We are here at LAX where investigators are already on the scene sifting through the charred remains of the business - and coach-class sections where there were no survivors.
Şu an Los Angeles havalimanındayız. Dedektifler olay yerinde ve kurtulan hiç kimsenin olmadığı business ve ekonomi bölümlerinin yanmış kalıntılarını inceliyorlar.
There were no survivors.
Hayatta kalan yoktu.
There were no survivors onboard the Lorelei.
Lorelai'da kurtulan olmamıştı.
There were no survivors?
Kurtulan olmamış mı?
There were no survivors except the boy and the girl.
Oğlan ve kız dışında hiç kurtulan olmamış.
- Looks like there were no survivors.
- Görünüşe göre kurtulan yok.
There were no survivors in last night's plane crash in Kigali, Rwanda.
Ruanda Kigali'de dün gece meydana gelen uçak kazasından kurtulan olmadı.
There were no survivors.
Kurtulan yok.
But to my knowledge, there were no survivors at Chasalgaon.
Ama bildiğim kadarıyla Chasalgaon'dan kurtulan olmadı.
- There were no survivors.
- Kurtulan yoktu
There were no survivors.
Kurtulan yoktu.
So far as we know, there were no survivors.
Şimdilik, hayatta kalan yok diye biliyoruz.
They say there were no survivors.
Kurtulanın olmadığını söylediler.
There were no survivors.
Kurtulan kimse yoktu.
Pilot's in a coma, but otherwise there were no survivors.
Pilot komadaymış. Ama onun dışında, hiç kurtulan olmamış.
How can 4,022 people have been saved if there were no survivors?
Hayatta kalan olmadıysa, 4022 kişi nasıl kurtarılmış olabilir?
There were no survivors.
Saldırıda kurtulan olmadı.
- There were no survivors.
Kurtulan olmadı.
- There were no survivors of Oceanic 815.
Oceanic 815'ten kurtulan olmadı.
There were no survivors.
Kurtulan kimse olmadı.
Whether it was a hidden rock or a storm, but there were no survivors.
Bir kaya veya fırtına yüzünden olmuş olabilir. Ama kimse kurtulamamış.
I deeply regret to inform the House that there were no survivors.
Parlamentoya üzülerek söylemek isterim ki kurtulan kimse olmadı.
There were no survivors!
Kurtulan yoktu!
There were no survivors on Devaron.
Devaron'da hiç sağ kalan yok.
- The point is, there were no survivors.
- Kısacası, kurtulan yok.
There were no survivors from our attack on the two busloads of sleepers, but analysis of clues found on their bodies led us to this man, Herbert Mills.
Pusucuların iki otobüsüne yaptığımız saldırıdan sağ çıkan olmadı ama cesetlerinde yaptığımız incelemeler bizi bu adama götürdü, Herbert Mills.
There were no survivors.
Kurtulan kimse yok ki.
They told us there were no survivors that night, that the Udinovs were dead.
Bize o gece hiç kurtulan olmadığını, Udinov'ların öldüğü söylendi.
My guess is there were no survivors.
Bence kurtulan olmadı.
There were no survivors onboard the "Lorelei".
Lorelai'da kurtulan olmamıştı.
I had no idea that there were any other survivors.
Başka kurtulanlar olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu.
There were no prisoners... no survivors.
Ne esir vardı ne de hayatta kalan.
There were no Cardassian survivors.
Hiçbir Kardasyalı kurtulmadı.
Even if there were survivors, there's no way to rescue them.
Hayatta kalmış olsalar bile, onları oradan çıkartabilmenin, yolu yok.
There is a report of gunfire at the scene of the crash, but police say no survivors were found... ( Max ) He always said he would rather die than go back to Manticore.
Çarpma sırasında silah sesleri duyulduğu belirlendi, fakat polis kurtulan kimseyi bulamadı. O hep Manticore'a dönmektense ölmeyi tercih edeceğini söylerdi.
There were other survivors but no one I could trust.
Hayatta kalan başkaları da vardı ama güvenebileceğim insan yoktu.
The Jaffa on the planet reported no Gate activity, no other ships in the vicinity, nor were there any survivors after the initial attack.
Gezegendeki Jaffa geçit hareketliliği bildirmedi, bölgede başka bir gemi de görülmemiş, ilk saldırıdan kurtulan da yokmuş.
We came to realise that if there were no more survivors, the Wraith would not return.
Hayatta kalan olmazsa, Wraith'lerin dönmeyeceğini biliyorduk.
There were no survivors in these two sections.
Ve Deniz Kuvvetleri'nin yeni emir merkezi, iki zemin aşağıdaydı.
We had no idea there were other survivors.
Diğer kurtulanlar olduğunu bilmiyorduk.
There were no survivors.
Kurtulan olmamış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]