Times over translate Turkish
1,713 parallel translation
In and out of the country seven times over the last four months... which is odd,'cause this guy's meticulous with his tax returns.
Ülke dışına son 4 ayda 7 kez çıkmış garip olan, adam vergi beyanında çok titiz davranmış.
Well, I must have hired him a dozen times over the years. He's a stand-up guy.
Geçen senelerde ona düzinelerce kez iş verdim.
But I've seen this name many times over the last 20 years.
Ama ben bu ismi son 20 yılda pek çok kez görmüştüm.
The queen creates a handful of warriors, each of which is then reproduced thousands of times over.
Kraliçe bir avuç asker üretir, ve onların her biri binlerce defa üretilir.
His blood was three times over the permitted alcohol level.
Alkol sınırının üç katı içmişti.
If it makes you feel better, just get a good review and read it 10 times over.
Eğer seni iyi hissettirecekse, iyi bir yorum bul ve ardarda 10 kere oku.
I want to be deceived, even for a moment and are saying a phrase idiot from a script he had heard idiot thousand times over and over again until the end with human understanding.
.. sizden beni şaşırtmanızı ve ikilemde bırakmanızı isterim. .. sanki kimse bunu daha önce yapmamış gibi
Fatal dose, five times over.
Ölümcül dozda, beş kat fazla..
No, no. She deserves to die a dozen times over, but I couldn't do it.
Hayır, hayır ölmeyi belki çok hak etti ama...
They deserved to die several times over.
Birkaç defadan fazla ölmeyi hak ettiler.
You were a hero... saved the world several times over.
Dünyayı birçok kez kurtarmış bir kahramandın.
She had enough pills to kill herself 10 times over.
Kendini öldürmeye yeteceğinden 10 kat fazla ilacı vardı.
Now... a woman called several times over the years that wanted to reach him.
Bir kadın, yıllar içinde birkaç kez ona ulaşmak için beni aradı.
I've gone over this with the police more times than I can count.
Polise bunu sayısız kez anlattım.
The reefs of the Caribbean have over 800 species of fish and at least 10 times that number of crustaceans and other invertebrates.
Karayip resifleri 800 balık türünü ve en az bu sayının 10 katı kadar kabuklu ve omurgasızı barındırır.
I went over it 100 times.
İlk defa yapmıyorum.
But I've pored over it a thousand times And I still can't put it together.
Ama binlerce kez gözden geçirdim ama hâlâ çözemedim.
As many times as Robin told this story over the years, she would never quite be able to explain the logic of her next move.
Yıllar sonra Robin bu hikayeyi defalarca anlattığında, bir sonraki hamlesinin mantığını düzgün bir biçimde açıklayamadı.
Frank, we've been over the same area four times.
Frank, aynı yere dört kez geldik.
Dispatch says patrol's been called out here over a half a dozen times.
Merkezden buraya altı kez ekip çağrıldığı söylendi.
DO YOU KNOW HOW MANY TIMES IN OUR MARRIAGE YOU HAVE SCREWED ME OVER TO DO WHAT YOU WANTED TO DO?
Evliliğimiz boyunca bana kaç kez kazık atıp istediğin şeyi yaptığını biliyor musun sen?
I've gone over that whole terrible night two times in my head, and the only other explanation is that someone's framing me.
Koskoca gecede başıma çok kötü iki şey geldi, ve bunun bir başka açıklaması sadece şu olabilir, o da birinin bana bunu tezgahlaması.
And yes, we'll take a hit in the op-eds, but until this is over I don't want to see a copy of "The New York Times" unless it's to wrap garbage.
Ve evet, bazı darbelere maruz kalacağız ama bittiğinde "New York Times" ın manşetinin işe yarar bir manşet olmasını istiyorum.
We've been over this a thousand times.
Bu konuyu binlerce kez konuştuk.
How many times have we sat right here and had the same conversation over and over again where you look us in the eye and you plead ignorance, and you play on our emotions, and you tell us anything you think we want to hear
Kaç kere burada oturduk ve aynı konuşmayı tekrar tekrar yaptık her seferinde gözümüzün içine baktın ve mazeret uydurdun, ve duygularımızla oynadın, bize duymak istediğimizi düşündüğün herşeyi söyledin.
We've been over this a hundred times.
Bunu 100 kere konuştuk.
Their times are over!
Bunların devri kapandı!
I've checked over the data three times, sir. It matured in 10 seconds.
Üç defa kontrol ettim efendim, gerçekten sadece 10 saniyede oluştu.
Not once, not twice take over the world 10 times!
Bir kez değil, iki kez değil... 10 kez sürüyor.
Robb, he's come over to my place so many times delivering CDs, T - shirts.
Robb, evime sürekli Cd ler ve t-shirtler getirirdi.
We went over it a thousand times, trying to imagine what we might have done differently.
Binlerce kez üzerinden geçtik, neyi daha farklı yapabilirdik diye düşünüp durduk.
I've been over this A million times. I
Tüm bunları bir milyon kez gözden geçirdim.
Which is odd, I must have walked over it a thousand times when I was moving my stuff out.
Hangisi garip, taşınırken binlerce kez üstünden geçmem mi?
Over a two-week period last year, Rosetti called Bishop five times.
Geçen yıl iki hafta içinde Rosetti, Bishop'ı beş kez aramış.
How many times have we been over this?
Bunun üstünden kaç defa geçtik?
Now, when you say sergei ran over ralphie, you mean this 13-year-old kid was driving the vehicle? Yeah, yeah, he's done it several times.
Sergei, Ralphie'yi ezmişten kastınız, 13 yaşındaki çocuğun araba sürdüğü mü?
Three or four times, actually, over the years.
Aslına bakarsanız, onca zamandır üç ya da dört kez.
"t" times the square of one minus "v" squared over "c" squared where "v" is greater than "z"
"T" çarpı birin karesi, eksi "V" kare üssü "C" kare. "V" "Z" den büyükse...
It says here that you've called her over 150 times in the last year and a half.
Son bir buçuk yılda, 150'nin üzerinde telefon konuşması yapmışsınız.
People been fighting over this bitch since ancient times, Dawg.
İnsanlar burada eski çağlardan beri savaşıyor dostum.
Over the last few days, I have been warned many times to watch out for you.
Geçtiğimiz bir kaç gün, senin hakkında birçok kez uyarıldım. Uyarılmak mı?
SHE VISITED RYAN OVER 70 TIMES.
Ryan'ı en az 70 kez ziyaret etti.
We've spoken over a half a dozen times in the past couple of days.
Geçtiğimiz birkaç gün içinde defalarca kez konuştuk.
- I-i went over it a hundred times!
- En az yüz kere kontrol etmiştim!
Dr. Cuddy's been over to Wilson's twice and phoned a bunch of times.
Dr. Cuddy iki kere Wilson'un evine uğradı ve birkaç kere de aradı.
Plus hard times are over.
Ayrıca sıkıntılı dönem bitti.
We've been over this 50 times.
Elli kere konuştuk ya.
We've been over this 50 times, Alper.
Elli kere konuştuk ya Alper.
Like ice. I've seen it a thousand times... The last snow falls over these rocks.
Kaç defa gördüm son kar bu taşların üstüne düşer.
I've been over it three times.
Üç kere üzerinden geçtim.
He's already seen HM3 over a hundred times.
Şimdiden LM3'de 100 kereden fazla çıktı.
over 4462
overwatch 37
override 23
overseas 32
overall 83
overdose 32
overboard 24
overtime 31
overnight 112
overkill 28
overwatch 37
override 23
overseas 32
overall 83
overdose 32
overboard 24
overtime 31
overnight 112
overkill 28
overwhelmed 35
overrated 36
overreacting 19
overload 17
over radio 116
over to you 62
over there 2200
over pa 22
over here 3451
over and over again 128
overrated 36
overreacting 19
overload 17
over radio 116
over to you 62
over there 2200
over pa 22
over here 3451
over and over again 128