To hell with her translate Turkish
165 parallel translation
- To hell with her!
- Canı cehenneme!
All right, to hell with her.
Tamam, cehenneme!
To hell with her...
Boş versene.
To hell with her, she's no good!
Cehenneme gidesice iyi biri değildi.
- To hell with her.
- Canı cehenneme.
But after a while I said to myself, "To hell with her. I'm me."
Ama en sonunda dedim ki "Canı cehenneme, ben benim".
To hell with her.
Canı cehenneme.
To hell with her.
Cehennemin dibine gitsin.
To hell with her!
Onun canı cehenneme!
To hell with her.
Canı cehenneme!
To hell with her!
Boş ver O'nu!
- Yeah, to hell with her.
- Evet, boşver onu.
To hell with her!
Canı cehenneme!
To hell with her!
Kahrolasıca kadın!
To hell with her.
Pekâlâ.
She can go to hell with her blase friends at her pretentious bar.
O göşterişli barında... kutsanmış arkadaşlarıyla... cehenneme gidebilirmiş. O bardan nefret ediyorum, bu yüzdende...
To hell with her.
Ona anlatacaksın.
Accusing her of vile debauchery with his brother cursing her as faithless promising her the agonies of hell and payment for her infidelity and then before my brother's very eyes our mother was tortured to death.
Bayağı şehveti yüzünden, onu kardeşiyle zina yapmakla suçladı, sadakatsizliğine küfretti onu cehennem azabının beklediğini ve sadakatsizliğinin bedelini ödeteceğini söyledi. ... ve sonra kardeşimin gözleri önünde annemize ölünceye dek işkence yaptı.
Her name is Do-What-You-Want-To-Do-And - The-Hell-With-Everybody-Else.
Adı da, Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver.
Go to hell with no well, with nothing and everything.
Uygun kuyuya git, her şeye ve hiçbir şeye!
"Why the hell am I with this guy who's broke... and can't even knock over an old lady in the street to steal her purse?"
"Sokaktaki ihtiyar bir kadını bile soyamayan..." "... bu beşparasız adamla ne halt ediyorum ben? "
Any one of those pelts would've not only cleared you with the company... but given you a bundle of money to raise hell with!
Bu postların her biri sizi şirketten kurtarmakla kalmaz cehenneme götürecek kadar da para bırakır.
You may get me... but you sure as hell ain't gonna get any part of her, unless you like to have your fun with a corpse!
Beni vurabilirsin... ama emin ol ona bir şey yapamayacaksın, Tabi eğer bir cesetle sikişeceksen o ayrı!
If we're lucky enough to knock out one rat with each shell, there'd still be enough of those bastards left to hold a hell of a people barbecue.
Her bir fişekle bir fareyi tepeleyecek kadar şanslı olsak bile yine de onlardan mangalda insan yapacak kadar olacak.
I'll count to 20, and if she's not here by that time the hell with her.
20'ye kadar sayacağım, eğer gelmezse lanet olsun.
You mean, if we must fight for what we deserve, then to hell with it? Well, what is it, Louis? Is that your idea of revolution?
Hakkımızı almak yerine her şeyden vaz mı geçelim yani?
I've got to give you my private phone number... so you can call me whenever the hell you want... and interrupt my private life with your little rodeo routine.
Size Telefon Numaramı Vereyim. Böylece Beni Her Zaman Arayabilirsiniz.. Ve Benim Özel Hayatımı Kesmezsiniz..
- To hell with this!
- Her şeyin canı cehenneme.
With women, you can't always tell if the door's open and if it's time to add a seed, or get the hell out.
Kadinlarlayken, kapinin açik olup, tohum atma zamaninin geldigini veya defolup gitme vakti olduğunu her zaman kestiremezsin.
Then some real estate developer... I can't remember the name, but the hell with it... decided just like that to move in! Sure they could...
Sonra bir müteahhit firma geldi... ismini hatirlamiyorum, ama her ne boksa iste firma bir anda oraya yerlesmeye karar verdi.
- To hell with it! I'll get married to her!
Ben onunla evleneceğim!
Why the hell not? Hope's going to Paris tomorrow and I'm going with her.
- Çünkü Hope yarın Paris'e gidiyor ve ben de onunla gideceğim.
If the top cop in this country can't come home... every night to his wife, then the hell with the country.
Eğer ülkenin en iyi polisi, her gece evine gelip... karısını göremiyorsa, öyle ülkenin canı cehenneme.
-... I'd go to hell with her!
- Doğrusu onunla ölüme gitmiştim!
I want her to want me, desperately, so I can break up with her..... and subject her to the same hell she's been puttin'me through.
Anlamı şu : Beni çıIgınca istemesini istiyorum. Böylece onu terk edip, bana yaşattığı cehennemi ben de ona yaşatabilirim.
And we are sure as hell not going to move her for vocal - cord surgery with her leg as it is.
Ve bacağı o durumdayken onu kesinlikle ses teli ameliyatı için transfer etmeyeceğiz.
If he consummates your flesh with this human body, then he unlocks the gate of hell... and everything as we know it ceases to exist.
İşini tamamladığında senin etin vücudundan ayrılır ve o cehennemin kapılarını açar. Ve bildiğimiz her şey tersine dönmeye başlar.
Listen, you were only supposed to go out with her one night, show her a good time, and then get the hell out of her life.
Dinle, onunla sadece bir gece çıkman, iyi zaman geçirtmen, ve sonra da hayatından defolup gitmen için seninle anlaşmıştık.
Let's go to Graz, put her in a plane... and the hell with it.
Graz'a gidiyoruz, O uçağa biniyor, yeter.
To hell with her.
Cehenneme kadar yolu var.
With no one on the throne of Hell that portal is gonna burst wide open and the kingdoms of Earth and Hell are going to merge and She'll need more than a mere mortal to help her rule it.
Cehennemin tahtına oturan kimse olmadıkça, o açıklık daha da büyüyecek Yeryüzü ve cehennem birleşecek Hükümdarlıkta ona yardım etmesi için, sade bir ölümlüden daha fazlasına ihtiyacı var.
To hell with you! You got it all wrong!
Canın cehenneme, her şeyi yanlış anlamışsın!
My only business with Darla is to send her back to the hell that made her.
Darla'yla tek bir işim var, onu geldiği cehenneme geri göndermek.
Forget Paula. To hell with her.
Cehenneme kadar.
To hell with it!
Her neyse.
But things got so complicated, with the wedding, my family, her demons and what if it all goes to Hell, and for ever?
Ama düğün, ailem ve iblisler ortalığı karıştırdı. Ya evlilik cehenneme dönüşseydi?
I actually have to live with her, so don't start with me,'cause you don't know what the hell you're talking about.
Onunla yaşamak zorundayım, tamam mı? Bu yüzden, benimle uğraşmayın, bir b.ktan haberiniz yok.
Hell, yes, Preacher If I didn't have stuff to get done, I'd be in there with her
Herhalde papaz. Eğer yapacak işlerim olmasa ben de onunla orada olurdum.
Been through enough hell already with a mother like that, and I, um... and I don't want to put her through the ringer unless- -
Öyle bir anneyle yeterince şey atlattı. ve ben, um... ve onu bu duruma sokmak istemiyorum, eğer...
Mrs. Buckman's probably too busy to realize... that Rosa is going through hell with her own mother.
Bayan Buckman muhtemelen Rosa'nın annesiyle yaşadıklarını fark edemeyecek kadar meşguldür.
" Growing steadily stronger beneath the floorboards, her faithful companion, with a deadly hunger for human flesh, waited to unleash the darkness and fury of hell on her mistress's enemies- ( doorbeII rings ) -... of which there were many.
" Bodrumda hızla büyüyordu, sadık eşiyle birlikte, insan etine ölümcül bir açlık duyarak. karanlığı ve cehennemin hiddetinde bekliyorlar onun düşmanlarını bekliyorlardı tabi onlardan çok vardı.
to hell with it 59
to hell with him 30
to hell with you 63
to hell 46
to hell with that 38
to hell with this 31
to hell with them 42
with her 211
to her 130
to here 31
to hell with him 30
to hell with you 63
to hell 46
to hell with that 38
to hell with this 31
to hell with them 42
with her 211
to her 130
to here 31