English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Turn back

Turn back translate Turkish

5,213 parallel translation
- We can't turn back.
- Geri dönemeyiz.
Then you turn back this way, and you drop it right in.
Sonra şöyle geriye doğru git ve doğru yere park et.
We can't turn back now.
Şu anda geri adım atamayız.
Turn back.
Geri dön.
We can still turn back.
Hâlâ gitme şansımız var.
We can't turn back now.
Artık geri dönemeyiz.
We can turn back.
Geri dönebiliriz.
We must turn back hard.
Sert bir şekilde karşılık vermeliyiz.
If he came here, Klaus would flee and never turn back.
Eğer buraya gelirse, Klaus kaçar ve asla geri dönmez.
If they don't see an opportunity to score, they turn back with the puck and develop another attack.
Eğer skoru alamayacak duruma gelirlerse geri dönüp yeni bir atak oluşturacaklar.
Swartz was caught in the gears of a brutal criminal justice system that could not turn back, a machine that has made America the country with the highest rate of incarceration in the world.
Swartz, geri vitesi olmayan zalim bir adalet sisteminin dişlilerine sıkışmıştı. Amerika'yı dünyadaki en yüksek mahkum oranına sahip bir makina haline getirdi.
Turn back from this and go home.
Bu işi ardında bırak ve evine git.
Every time, it gets harder to turn back.
Her seferinde geri dönüşü daha zor oldu.
Turn around so I see from back?
Dönsünler de arkalarından bakabileyim.
Look, now I just need to know how to turn Lennox back into a person.
Bak, Lennox'ı tekrar nasıl insana çevireceğimi bilmem gerek.
I'm the one who can't turn my niece back.
Baksana şuna! Biliyorum be! Yine şeker mi şaka mı off! Yeğenimi eski haline çeviremeyen benim.
- Teddy, turn around and get back in your truck.
Teddy, hemen geri dönüp kamyonetine bin.
Don't turn your back on me!
- Bana sırt çevirme!
If you could turn the clock back to whenever you want... and make everything exactly the way it used to be... would you?
Zamanı istediğin zamana geri çevirip her şeyi aynen eskisi gibi yapabilsen yapar mıydın?
There are such sins at my back it would kill me to turn around.
Geçmişimde öyle günahlar işledim ki geriye dönersem ölürüm.
Or behind my back, waiting for me to turn around.
Yahut ensemde, dönmemi bekliyordu.
We just keep walking and then... turn around and walk back?
Biz sadece yürü ve sonra arkanı dön ve geri yürümek?
Maybe I should just go back to Dallas and turn myself in.
Belki de Dallas'a geri dönüp teslim olmalıyım.
Ain't no money back here, so turn yours...
Bende para yok, çekilin...
Did your father turn his back on us?
Babanız bize sırtını mı döndü?
We will turn the clock back to those days of upheaval.
O yükseliş günlerine, zamanı geriye alırız.
I'm scared, but I don't want to turn the lights back on.
Korktum ama yine de ışıkları açmak istemiyorum.
The turn off is back there.
Şuradan dönecektik.
- Don't you turn your back on me.
- Sakın bana arkanı dönme!
Elena, I know now that the only way I can make you feel safe again is for me to go back and turn myself in... to take down the cartel.
Elena, seni güvende hissettirmenin tek yolunun karteli devirmek için gidip teslim olmak olduğunu biliyorum.
And you'll never turn your back on your family again.
Ve bir daha asla ailene sırt çevirmeyeceksin.
I drove Hank back to see his lady, and I found myself not wanting to turn around and go back on the road with that fucking nut case.
Hank'i hatununa bırakmak için döndüm ve geri dönmek istemediğimi düşündüm ve kaldım bu soktuğum yerinde
But a real man, a good father, knows when to turn his back and let somebody else take care of the problem.
Ama gerçek bir erkek, iyi bir baba ne zaman arkasını dönüp sorunu başkasının halletmesine izin vereceğini bilir.
They're not going to turn their back on you.
Sana sırtlarını dönecek değiller.
You can never turn your back on a Hastings.
Bir Hastings'i asla görmezden gelemezsin.
I have a back up plan... as soon as your family sees you, it'll turn into a circus...
Yedek planım var. Ailen seni görünce, ortalık panayır yerıne dönecek.
Turn that car around and go back to the plane.
Aracı geri çevirip uçağa dönün.
You are gonna turn it back on, aren't you?
Geri çalıştıracaksın, değil mi?
I mean, he's broken enough legs to make colonel in the KGB, but he's going to turn his back on the whole lot because he fancies a trip to Harrods?
Albaylığa gelebilmek adına KGB adına o kadar bacak kırmış, ama sırf Harrods'a bir gezinti hayal ettiği için sırtını mı dönecek?
Either I turn my back on Cathy or I stand behind her.
Cathy'e ya arkamı dönerim, ya da arkasında dururum.
In fact, I won't turn my back on any marsupial.
Aslında keseli hayvanlara karşı bir garezim yok da.
You better back up, woman, or this health kick gonna turn into a karate kick. I got a beige belt!
Geri çekilsen iyi edersin kadın yoksa kafana bu karate tekmesini yiyeceksin.
Tyler's body will turn from hybrid back to werewolf, but then finally, he'll just be dead, and my husband along with him.
Tyler'ın vücudu melezden kurt adama dönecek. Ama ondan sonra sonunda sadece ölü olacak ve kocam da onunla birlikte ölecek.
I got to turn it back on.
Onu tekrar açmam gerek.
John-Joe! Turn around, we'll go in the back way.
John-Joe, bizi geri döndür!
Watch, she'll drop off the blood at the window, circle back to the cabinet where they keep their purses and then she'll turn her back and she'll take a slug of something.
İzle, kanı pencereden verecek çantalarını koydukları dolaba dönecek sonra da sırtını dönüp bir yudum dikecek.
The only person that ever looked out for me in my entire life, you got her back to turn.
Bütün hayatım boyunca beni koruyan tek insanı sen geri gönderdin.
You can turn the lights back on.
Işıkları tekrar açabilirsin.
- I could never turn my back on that. - ♪ oh! ♪
Ona asla sırt çeviremezdim.
It is now your turn to make a move back.
Şimdi sıra senin yapacağın hamlede.
And we got our problems, but I'm not gonna turn my back on him.
Sorunlarımız olmuş olabilir ama ona arkamı dönmeyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]