Two translate Turkish
310,004 parallel translation
Your wife... nobody's seen or heard from her in two and a half months.
Karın... 2,5 aydır kimse ondan haber almadı.
Two hours.
- İki saat içinde.
Hey, there's two of you.
- Siz de iki kişisiniz.
Here's one two Saturdays from now.
Cumartesine kadar 2 tane var.
- Yeah, that's why we hit it when they've been out on the water for at least two hours or so.
Evet, bu yüzden onlara... onlar suda iki saat geçirdikten sonra saldıracağız.
Post office, Western Union, it doesn't matter as long as I change it up and don't do two at the same place.
Posta ofisi, Western Union, değiştirdiğim ve aynı yerde iki kez yapmadığım sürece sorun olmaz.
And two ribs.
Ve iki kaburga kemiğini.
This is just the two of us.
Sadece ikimiz varız.
Let's just get some place safe, give me a day or two of rest, and then I'll be good as new, okay?
Hadi güvenli bir yere gidelim, bir iki gün dinleneyim... sonra yeni gibi olurum, tamam mı?
Those two things are not mutually exclusive.
Bu şeyler birbirini etkilemez.
I've only got two hands.
Sadece iki elim var.
Two of everything, by the look of it.
Görünüşe göre her şeyden iki tane var.
And Patricia had her eyes done - two new Cornettos.
Patricia'da gözlerini yaptırmıştı. İki yeni kornet. ( Kornea demek istiyor. )
Two months... that's what we've been whispering about.
İki aylık... Bunun hakkında fısıldaşıyorduk.
She's hating for two, now.
Şimdi de iki kişilik nefret ediyor.
And because of it, more Americans have visited Colombia in the last two years than they have in the previous 20.
Bu yüzden de son 2 yılda önceki 20 yıldan daha çok Amerikalı Kolombiya'ya geldi.
Within the last 24 hours, you were hired by two tourists.
Son 24 saatte iki turist müşterin oldu.
Could be dealing with a schizophrenic, someone of two minds, on the one hand, driven by logic...
Şizofren biri olabilir, iki farklı zihni vardır.
Unless we're looking for two people...
Belki de iki kişi var.
The last spot on the team came down to the two of us, and I got it.
Takım için tek kişilik yerde ikimiz kalmıştık, ben seçildim.
- Oh God. During Danny's first training camp, it came down to the two of them for the final spot.
Danny'nin ilk antrenman kampıydı takımın tek kişilik yeri için ikisi kalmıştı.
How about two out of three?
Üçünden ikisini yapsam?
So, last week, two separate incidents.
Geçen hafta iki ayrı olay olmuş.
Two separate vehicles hit two separate pedestrians, crashed on the same stretch of road in Bradenton, Florida, just outside of Sarasota.
İki ayrı araç iki ayrı yayaya çarpmış, ikisi de Bradenton, Florida'da Sarasota'nın hemen dışında aynı yolda.
Same make and model vehicle, two drivers saying they lost control.
Aynı marka ve model, iki sürücü de kontrolü kaybettiğini söylüyor.
Two drivers and two pedestrians.
İki sürücü ve iki yaya.
I'll leave you two to discuss this.
- Konuşmanız için yalnız bırakayım.
His first two hijackings were in order to perfect his technique.
İlk iki kaçırması tekniğini kusursuzlaştırmak içindi.
No apparent connection between the two.
İkili arasında bir bağ yok.
They're two miles west of here, heading north on the Fremont Parkway.
3,5 kilometre batıdalar, Fremont Bulvarı'ndan kuzeye gidiyorlar.
It is with a heavy heart, I am telling you, Philadelphia, aka, the city of brotherly love, is in sore need of some lately, because last night, two people had acid thrown in their faces in two separate attacks.
İçimden gelmeyerek söylemek zorundayım ki kardeş sevgisi şehri Philadelphia'nın acil sevgiye ihtiyacı var çünkü dün gece iki ayrı saldırıda iki kişinin yüzüne asit atılmış.
This comes on the heels of two other acid attacks last week in Philadelphia.
Geçen hafta da Philadephia'da iki asit saldırısı olmuş. Evet.
Last month, the first two victims, Simon and Harley, attended singles nights events at Manayunk at the aptly-named Brewerytown.
Geçen ay ilk iki kurban Simon ve Harley Brewerytown'daki Manayunk'ta bekarlar gecesine katılmış.
Uh, two.
İki kişi var.
So the first two victims attended singles nights in bars around the city.
İlk iki kurban barlarda bekarlar gecelerine katılmıştı.
You guys go after those two moments, rewrite history.
Siz bu anların peşine düşün ve tarihi yeniden yazın.
I already looked it up, it's two hours hours away!
- Buldum bile ; en yakını iki saat uzakta!
- Yeah, so you two...
- Evet, o zaman siz ikiniz...
That's a schedule two narcotic.
Bu iki uyuşturucu programı.
You learned about Phase Two.
Faz İki hakkında öğrendiniz.
That's what Phase Two is about.
İkinci Aşama'nın anlamı buydu.
So Roman gave you details about Phase Two.
Dolayısıyla Roman, İkinci Aşama ile ilgili ayrıntılar verdi.
Why would Shepherd flee before Phase Two's over?
Çoban neden İkinci Aşama bitmeden kaçar ki?
Missed me by, like, two minutes.
Beni iki dakika kaçırdım.
Talking about Phase Two?
İkinci Faz hakkında mı konuşuyorsun?
Anything about Phase Two?
İkinci Faz hakkında bir şey var mı?
I thought you said you didn't know any details of Phase Two.
İkinci Aşamanın ayrıntılarını bilmediğini söylediğini sanıyordum.
And when Phase Two begins, I wanna be far, far away.
Ve İkinci Aşama başladığında, uzak olmak istiyorum.
Two of her key lieutenants are on our side now.
İki önemli teğmeni şimdi tarafımızda.
look, I know a thing or two about screwed-up families, okay?
Berbat aileler hakkında, tamam mı?
Cops dropped out after two years.
Polisler iki yıl sonra ayrılmışlardı.
two hours later 53
two and a half men 29
two hours 343
two hours ago 92
two weeks later 82
two weeks ago 326
two months later 53
two years later 88
two years ago 477
two hearts 28
two and a half men 29
two hours 343
two hours ago 92
two weeks later 82
two weeks ago 326
two months later 53
two years later 88
two years ago 477
two hearts 28
two months ago 182
two more 130
two beers 79
two days ago 368
two o'clock 76
two arms 16
two seconds 191
two hands 45
two years 509
two thousand dollars 17
two more 130
two beers 79
two days ago 368
two o'clock 76
two arms 16
two seconds 191
two hands 45
two years 509
two thousand dollars 17
two and a half 63
two people 83
two thousand 72
two weeks 445
two men 105
two minutes 637
two sugars 100
two brothers 30
two things 153
two words 186
two people 83
two thousand 72
two weeks 445
two men 105
two minutes 637
two sugars 100
two brothers 30
two things 153
two words 186