English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Very bad

Very bad translate Turkish

3,764 parallel translation
Wait, he's in a very bad way.
Durun, o çok kötü durumda.
I don't know, but it is very bad for my organization.
Bilmiyorum, fakat bu şirketim için çok kötü bir durum.
Daddy, it is a very bad day.
Babacık, bugün çok kötü bir gün.
Tuesdays, Thursdays and Saturdays, they're all wasted, very bad
Salı, perşembe ve cumartesi günleri, hepsi çok kötü, ziyan ediyoruz.
Oh, yes, it is very bad.
Evet, çok kötüler.
That day... very very bad day.
O gün... çok çok kötü bir gün
Good, because I'm very bad about it.
Güzel, çünkü bunu beceremiyorum...
This girl is very bad news, Manny.
Bu kız çok kötü biri, Manny.
Obviously, you two didn't get the note that this is a very bad idea.
Görünen o ki siz ikiniz bunun çok kötü bir fikir olduğuna dair notu almadınız.
We have an asset who tells us he's about to sell... some highly sensitive ballistics tech to some very bad people.
Güdümlü füze teknolojisiyle ilgili bir şeyleri oldukça kötü adamlara satacağını söyleyen bir bilgi kaynağımız var.
But it was a very bad idea.
Ama bu çok kötü bir fikirdi.
I am afraid that I have... I have very bad news about your husband.
Korkarım ki kocanızla ilgili oldukça kötü haberlerim var.
The Americans are very bad at some things, they can't say aluminium, and they can't win a war without our help, but they are very good at making dreary sports very exciting to watch.
Amerikalılar bazı şeylerde kötü, alüminyum diyemiyorlar ve yardımımız olmadan hiç bir şey kazanamıyorlar ancak izlemesi oldukça zevkli, ümitsiz sporlar yapmakta oldukça iyiler.
Very, very bad.
Çok çok kötü.
- Very, very bad.
- Çok çok kötü.
Very bad.
Çok kötü.
Maybe very bad.
Belki de çok kötüyüzdür.
Oh, gosh, I must be a very bad man.
Tanrım, çok kötü bir adam olmalıyım ben.
And that if you didn't, it would be very bad for you.
Söylemezsen senin için fena olur demiştim.
But I don't feel very bad about it, either.
Ama vicdanım da pek sızlamıyor.
That's very bad.
Bu çok kötü.
Madam, please, send a car, we have an emergency here, a girl that feels very bad.
Hanımefendi, lütfen ambülans gönderin. Burada acil bir durum var, bir kız kendini kötü hissediyor.
He did something very bad to me.
Bana çok kötü bir şey yaptı.
Your tissue and blood test results are unfortunately very bad.
Doku ve kan testleriniz maalesef kötü çıktı.
- Once you can smell it, it's very bad already.
Kokusu bak bu, çok kötü.
This is very bad for my reputation.
Bu itibarım için çok kötü oldu.
Very bad.
- Çok kötüydü.
50,000 years ago was a very bad day for anybody living nearby.
50,000 yıl önce civarda yaşayanlar için çok kötü bir gündü.
'Cause if it is, you're very bad at it.
Öyleyse, bunu hiç beceremiyorsunuz.
But I have to be honest, it can only be very good or very bad.
Ama dürüst olmam gerekirse ya çok iyi bir haber ya da çok kötü.
You're dealing with some very bad people.
- Çok kötü insanlarla karşı karşıyasın.
But... it involves some pretty serious business and some very bad people.
Bazı çok tehlikeli işleri....... ve bazı kötü adamları kapsıyor.
It's a little bit his, but mostly it's just a very bad day.
Biraz suçlu ama aslında bugün gerçekten çok kötüydü.
That would be a very bad move.
O çok kötü bir hamle olurdu.
You're very bad at that.
Çok kötüsün.
I have a very bad fear of AIDS.
AIDS'ten çok korkuyorum.
Almore has a very bad reputation when it comes to elections and we should avoid any riots this time.
Bu seçim sürecinde Almore, kötü bir üne sahip bu seçim sürecinde herhangi bir karmaşadan kaçınmalıyız.
It's just a very bad sign, Danny boy.
Hiç iyiye işaret değil Danny, aslanım.
That's very bad indeed.
Çok kötü.
I called every day... and once I actually called when I'd been drinking a lot... and I think I said very bad things too.
Her gün aradım... Ve bir keresinde çok sarhoşken onu aramıştım... ve çok kötü şeyler söylediğimi düşündüm.
If we built a backdoor into this machine and someone else finds out about it that would be very bad.
Eğer bu makineye bir arka kapı inşa edersek ve birisi bunu bir şekilde de öğrenirse büyük bir felaket olur.
So I'm a very bad man.
Yani ben çok kötü bir adamım.
Listen, unless you want something very bad to happen to Hector, you're gonna help me bury Vales, aren't ya?
Dinle, Hector'un başına gelebilecek kötü birşey istemiyorsan Vales'i halletmeme yardım edeceksin, değil mi?
Meera, you'll have to handle Samar very carefully, his mental state is very delicate, any kind of shock or bad news could permanently damage his system and then bringing him back may be impossible and Meera, just remember... you are the bridge that joins Samar to the outside world
Meera, Samar'ı çok dikkatli bir şekilde idare etmek zorundasın, akli durumu çok hassas olduğundan, şok veya her türlü kötü bir haber onun sistemine kalıcı olarak zarar verebilir.. ve sonra onu geri getirmek imkansız olabilir.. ve Meera, Samar'ı dış dünya ile, birleştiren tek köprü olduğunu unutma.
But he said you were a bad person and that you aren't very clever.
Ama senin kötü bir insan olduğunu ve pek zeki olmadığını söyledi.
I've been really worried that someone very close to me may have been involved in something bad, and now I'm scared that I'm about to find out that they were.
Bana çok yakın biri kötü bir şeye karışmış olabilir diye endişeliydim. ve şimdi de karışmış olduğunu bulmak üzere olduğum için korkuyorum.
Or very bad... if there's more unstable bombs out there.
- Ya da kötü. Belki başka bombalar var.
You was in a bad mood already... and it was for a good cause, a very good cause...
Zaten canın çok sıkkındı ve benim iyi bir nedenim vardı, çok iyi bir neden.
It's very dangerous outside, see how bad it is?
Dışarısı çok tehlikeli, ne kadar kötü olduğunu görmedin mi?
That'd be a very bad move.
Bu çok kötü bir hamle olurdu.
At the very least, you have really bad taste in men.
En azından erkekler konusunda çok kötü bir zevkin var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]