English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wake up now

Wake up now translate Turkish

552 parallel translation
But I guess... it's time for me to wake up now.
Artık uyanmalıyım.
You can wake up now.
Artık uyanabilirsin.
Auntie, it's safe to wake up now.
Teyze, şimdi uyanman güvenli.
TIME TO WAKE UP NOW.
Artık uyanma vakti.
- Come on, you got to wake up now.
- Haydi, artık uyan bakalım.
- I'm sure he'll wake up now.
- Aman Tanrım, çocuk uyanacak.
Wake up now!
Hemen uyan!
Time to wake up now.
Uyanma vakti geldi.
- She won't wake up now.
- Uyanmaz.
You gotta wake up now, come on.
Hemen uyanmalısın, hadi.
Wake up now.
Uyanın artık.
To see the sun first thing in the morning when I wake up is offensive enough but now as soon as I come to work...
Sabah kalktığımda güneşi görmem yeterince kötüydü, işe geldiğimde de yüzünü görmek zorunda mıyım?
Now, wake up!
Uyanın!
Now when I wake up, I think... "I'm going to spend the day with Heidi!"
Şimdiyse uyandığım zaman günümü Heidi ile geçireceğimi düşünüyorum.
I wish now you'd wake up when I kissed you.
Şu anda, seni öptüğüm zaman uyanmış olmanı dilerdim.
Please, it's too late now. You can't wake him up.
Onu uyandıramazsın.
Oh, never mind about that. You'll wake up in a minute. Now listen to me carefully, darling.
Birçok çocuğun eğitim alıp, doktor veya avukat olduğu bir Yahudi mahallesinde büyüdü.
Now, come, child, wake up.
Hadi çocuğum, kendine gel!
Now, Mr. Van Cleve, I'm sorry to wake you up, but it has to be done.
Bay Van Cleve, sizi uyandırdığım için özür dilerim ama bunu yapılması gerekiyordu.
I'm not one to moralize, but if you want to wake up alive, you'd best leave now.
Öğüt verecek biri değilim lakin uyandığında yaşıyor olmak istiyorsan hemen gitsen iyi olur.
Go now, or you will wake her up
Şimdi gidin, onu uyandıracaksınız.
Because if I did... that would mean that you were real... that you belonged to me... and that they couldn't take you away from me... whereas now they can send you away... and leave me to wonder if I'll ever see you again... or whether I may wake up... and find I'd dreamed you.
Çünkü takarsam bu senin gerçek olduğun bana ait olduğun ve seni benden ayıramayacakları anlamına gelirdi. Oysa şimdi seni uzaklara gönderip, beni acaba bir daha görebilecek miyim acaba her şey bir düş müydü, diye merak içinde bırakabiliyorlar.
All right, we tried to do it the right way, now we're gonna wake this town up ourselves.
Pekala, işi kitabına göre yapmayı denedik. Artık kasabayı kendimiz ayağa kaldıracağız.
Now it will have to wake up!
Şimdi uyanma zamanı!
I'D LIKE TO WAKE UP NOW.
Artık uyanmak istiyorum.
Certainly you need to wake up. You are 20 years old now.
Kesinlikle uyanmaya ihtiyacın var artık 20 yaşındasın.
Sometimes, even now, I wake up in the morning and I think, "I must get Frank's breakfast."
Bazen, halen, sabahları uyanıyorum ve diyorum ki, "Frank'in kahvaltısını hazırlamalıyım."
Any morning now you could wake up dead, Mrs. Lampert.
Herhangi bir sabah ölü olarak uyanabilirsiniz, bayan Lampeert.
Wake up! Come on now!
Uyan hadi!
Now look, you may be a pigeon they've planted, or not, but unless you want to wake up stiff one morning, keep out of my way.
Bak, belki bir muhbirsin, belki değilsin. Ama yarın sabah yataktan ölü kalkmak istemiyorsan, benden uzak dur.
And now you wake up every morning and you hate it.
Şimdi ise her sabah kalkıyorsun ve bundan nefret ediyorsun.
Now, maybe this will wake you up.
Belki bu da sizi uyandırır.
Then 3 A.M., I'd wake her up, and I'd say, "Now."
"Şimdi acıktım" derdim.
Now, wake up!
Uyan artık!
So I now wake him up with a steel peg driven into his skull with a mallet.
Artık kafasına çekiçle çivi çakıyorum.
Now he's going to accelerate forward there - to wake up the neighbor.
Tam isabet. Komşuyu uyandırmak için ileri gidecek.
Here he is to wake up the neighbor now.
Komşuyu uyandıracak.
Now, let's cheer up the mornir with some wham, bam, zoom, boom, wake-up music, with a little help from my friend!
Şimdi, bu güzel sabahı kışkırtıcı, hıçkırtıcı, sallayıcı, kollayıcı, uyandırıcı bir müzik ile selamlayalım! Arkadaşımdan küçük bir yardım alayım!
Wake up, now. Hey!
Yavaşla hemen!
Now let's start at the beginning. But before we start, here's some early Sunday morning wake-up music.
İsterseniz en baştan alalım, ama başlamadan önce size pazar sabahı uyandırma müziği gönderiyorum.
- Don't you wake him up, now.
- Sakın şimdi onu uyandırma.
Now, come on. wake up!
Haydi. Uyansana!
Now. wake up. Commissioner.
Artık uyanın Komisyon Üyesi.
AND NOW I'M GONNA SUGGEST THAT WHEN YOU WAKE UP IN THE MORNING,
Vanessa, Richard'ın yanındayken senden daha rahat. Ona gıpta ediyorum.
Now, Alan... when you wake up, you're going to remember everything you've told me.
şimdi, AIan... Uyandığında, bana söylediğin her şeyi hatırlayacaksın.
Well, go to bed now lf you need anything in the night just wake me up
Hadi şimdi uyuyalım! Bir şeye ihtiyacın olursa... çekinmeden beni uyandırabilirsin
Now, come on, Zeke, wake up, will you?
Artık, uyan, Zeke, hadi, tamam mı?
Any deep pain right now and she'd wake right up.
Herhangi bir derin acıda, o hemen uyanabilir.
# Now when I wake up in the afternoon # # Which it pleases me to do don't nobody bring me no bad news # #'Cause I wake up already negative #
# Şimdi, öğlenleyin uyandığım zaman # # ki bu beni memnun ediyor, kimse bana kötü haber getirmesin # # çünkü zaten negatif biçimde uyanıyorum # # ve fitilim tutuşmuş durumda o yüzden, kimse bana kötü haber getirmesin #
Wake up. Not now, Winowski, you stupid soda jerk.
Şimdi değil, Winowski, seni yerinde duramayan geri zekalı.
If you don't stay awake now, bitch, you're never gonna wake up again.
Şimdi ayıkmazsan bir daha asla ayıkamazsın sürtük.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]