We gotta translate Turkish
21,947 parallel translation
Okay, then we gotta shut it down.
O zaman buna engel olmalıyız.
- We gotta get rid of this place, Horace. - Sylvia, I know
- Burayı elden çıkarmalıyız Horace.
We gotta distract that Skrill.
Yıldırım Atar'ın dikkatini dağıtmalıyız.
- We gotta get started.
- Başlamamız lazım.
What about "we gotta have Rory Gilmore's voice at SandeeSays"?
Rory Gilmore'un kalemine ihtiyacınız vardı hani?
But... we gotta bury them.
Ama onları gömmeliyiz.
How long we gotta wait till Boss has her taken out?
Patronun onu öldürmesini ne kadar bekleyeceğiz?
I mean, we gotta identify the prisoners and keep them contained.
Mahkûmların kimliğini belirleyip onları içeride tutmaya devam edelim.
We gotta get new ones.
Yenilerini almalıyız.
Besides, I.A. confiscated my weapon until I'm cleared from the bank, so if we gotta kill somebody, it's on you, big guy.
Ayrıca İçişleri silahıma el koydu temize çıkana kadar.. birini öldürürsek, senin üstüne kalır koca adam.
We gotta go now!
Hemen gitmemiz gerek!
Yeah, Rick, uh, he wanted you to know that he really enjoyed hanging with you today, but, uh... we gotta hit the road, so...
Rick'mi? Evet, bilmeni istedi ki bugün seninle takılmaktan büyük keyif aldı ama yola çıkmamız gerek, yani...
We gotta break this thing, guys.
Arkadaşlar, bu şeyi düzeltmeliyiz.
Okay, we gotta find a Red Velvet.
Pekala, bir tane Red Velvet * bulmamız gerekiyor.
- We gotta get going.
- Gitmemiz lazım.
We gotta go find Rick.
Rick'i bulmalıyız.
That's what we gotta worry about.
Şu an kendimiz için endişelenmemiz gerek.
We gotta stick together.
Birbirimize destek olmalıyız.
We gotta tell him the same story.
Ona aynı hikâyeyi anlatmalıyız.
Nah, we gotta get going.
Yok, gitmemiz lazım.
Chase, we gotta get out of here.
Chase buradan gitmemiz gerek.
- We gotta go.
- Gitmeliyiz.
Chase, we gotta boogie.
Chase, gitmeliyiz.
We gotta get out of here.
Gitmemiz gerek.
We gotta move!
Yürüyün!
- Come on, we gotta get out.
- Hadi, gitmemiz gerek.
Come on, we gotta go now!
Hadi, hemen gitmeliyiz.
We gotta stick together.
Ayrılmamalıyız.
We gotta move. Let's go.
Gidelim hadi.
We gotta go now.
Gitmeliyiz hemen.
You said you'd take me with you, we gotta get to the roof.
Beni de yanında götüreceğini söylemiştin. Çatıya çıkmalıyız.
We gotta go now.
Hemen gitmeliyiz.
We gotta get to the roof.
Çatıya gitmeliyiz.
We gotta go!
Gitmeliyiz.
- We gotta go now.
- Hemen gitmeliyiz.
We gotta go.
Gitmeliyiz.
We gotta go.
Biz gitmeliyiz.
But we need boss lady to pull this thing off, so we gotta delay.
Bunu başaracaksak patrona ihtiyacımız var.
We gotta disable it before the shuttle gets here.
Mekik gelmeden kapatmamız lazım.
- We gotta hide this stash. - Oh!
- Saklamamız lazım!
We gotta destroy it, Frank.
Attık, Frank.
But we gotta find some evidence to convince the D.A.
Ama savcıyı ikna edebilmek için kanıt bulmalıyız.
We gotta blend in with the people of Purgatory, not scare them.
Araf halkının arasına karışmalıyız, korkutmamalıyız.
We gotta stop all these people from drinking the champagne now!
Bu insanların şampanya içmesini engellemeliyiz!
Hey, listen, we gotta get you out of here.
Hey, dinle, seni buradan çıkartmalıyız.
We gotta get out of here. Jenna's got a gun.
Buradan çıkmalıyız Jenna'nın silahı var.
We all gotta pay our bills, right? Yeah.
- Hepimizin ödenmesi gereken faturaları var, değil mi?
Because I gotta fucking tell my story, John, and I think we'll see... who ends up on top.
Çünkü benim de anlatacak hikâyem var John ve sanırım o zaman kimin üste çıkacağını göreceğiz.
You gotta understand, Titch, if we'd known, we never would've left you there.
Titch, eğer ölmediğini bilseydik seni asla orada bırakmazdık.
We have a pretty contentious relationship. And I gotta explore - all options.
Oldukça kavgalı bir ilişkimiz var ve tüm seçenekleri değerlendirmeliyim.
Oh, we-we've really gotta stop group texting each other.
Birbirimize grup mesajları atmayı cidden bırakmalıyız.