English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You'd think

You'd think translate Turkish

21,384 parallel translation
Why would you think there'd be anything to find?
Bir şey çıkacağını nereden bilecektin?
You don't think my mom did any of this, d-do you?
Bunu annemin yaptığını düşünmüyorsunuz değil mi?
These contain omega 3 I think you'll find, iron, calcium, probably, vitamin D.
Bence bunun içinde demir, kalsiyum, muhtemelen vitamin D bulacaksın.
I think it's best that you and the "illegal" here just leave.
Bence en iyisi sen ve şuradaki yasa dışı göçmenin gitmesi olacak.
You know, if I gotta put up with you bein'a bloodsucker, you'd think I could take advantage of the perks every once in a while.
Eğer birgün kan emici olursam, avantajlarımı kullanacağıma emin olabilirsin.
I know you think I'm holier than thou, but the fact is, Venganza is hiding, culebras are dying, and these monsters are out to destroy everything we are, and everything we believe in.
Senden daha kutsal olduğumu sanıyorsun ama gerçek şu ki Venganza saklanıyor, yılanlar ölüyor ve dışarıda bu canavarlar inandığımız, sahip olduğumuz her şeyi yok ediyorlar.
You think he made it to the highway?
Sence otobana varmış mıdır?
You think there'd be more of those in the Underworld.
İnsan, Yeraltı Dünyası'nda daha çok sıcak iz bulacağını düşünür.
So you think the equivalent maps of this town are here?
Sence bu kasabanın denk haritaları da var mıdır?
Who'd you think was in charge of this place... your mommy?
- O kadar şaşırma. Buradan kim sorumlu sanıyordun...
D'you think you could just answer these questions?
Sadece şu sorulara cevap veremez misiniz?
- What d'you think of these?
- Sence bunlar ne?
Why d'you think he does that?
Sence bunu neden yapıyor?
I think you'd better go.
Sanırım gitsen iyi olacak.
Well, I really do think that we need to update our wills, and I'd like to talk to you about Brandon having access to his hand money when he turns 18 just in case anything happens to the both of us.
Gerçekten vasiyetnamelerimizi güncellememiz gerektiğini düşünüyorum, ve seninle Brandon'un 18 yaşına girdiğinde parasına erişim sağlaması konusunda konuşmak istiyorum, ikimizden birine birşey olması ihtimaline karşı.
Jesus Christ, I can't believe you'd think that.
Bunu düşündüğüne inanamıyorum.
It'd probably get overturned, but if you think that's why I said what I said, then obviously you don't know me.
Büyük ihtimalle geçersiz olur. Ama eğer dediklerimi bunun için dediğimi düşünüyorsanız belli ki beni tanımıyorsunuz.
Yeah, well, I don't think so, and if you were in my shoes, you'd do the exact same thing.
Hayır, ben öyle sanmıyorum, benim yerimde olsaydın tam olarak aynısını yapardın.
You really think we'd be living in the Bentley if we didn't have to?
Gerçekten zorunda kalmasak sence Bentley'de yaşar mıydık?
I didn't think you'd come.
Geleceğini sanmıyordum.
What do you think he hoped we'd discover?
Neyi ortaya çıkaracağımızı düşünmüş olabilir?
You'd think they'd take something else to mislead us.
Şaşırtmak için başka bir şey aldıklarını düşünüyor insan.
Can you imagine what she'd think if someone told her the two of us were sitting here, doing what we're doing, to try to get her out?
Biri gidip ona, ikimizin yan yana oturup onu oradan kurtarmak için şu an neler yaptığımızı anlatsa ne düşünürdü, hayal edebiliyor musun?
I didn't think I'd see you again.
Seni tekrar göreceğimi düşünmemiştim.
Hey. I didn't think I'd catch you here.
Merhaba, seninle burada karşılaşacağımı sanmıyordum.
♪ If I could change Don't you think that I'd do it ♪
Mümkün olsaydı Değişmez miydim sizce?
♪ I didn't think You'd cry for me ♪
Benim için Ağlayacağını sanmıyordum
You think you'd die instantly, right?
- Hemen ölürüz, değil mi?
Leaving her like this, you'd think they'd have some humanness in them.
Bu halde bırakılır mı? Hiç mi insanlığınız kalmadı?
You don't think this could be connected to anyone you know?
Tanıdığın herhangi biriyle bağlantılı olduğunu düşünüyor musun?
You think because that book was inside you, some Sumerian rubbed off?
Kitap içindeyken, Sümerli huyu falan bırakmış mıdır sence?
You know, they'd hide their shit in, like, places you wouldn't think to look...
Hiç düşünmediğiniz yerlere bu tarz şeylerini saklıyorlar.
Who'd you think was gonna be dying?
Kimin öleceğini sanıyordun?
You think I'd meet you alone if we were trying to kill you?
Seni öldürme niyetinde olsam yalnız mı gelirim buluşmaya?
I think you'd make a great dad.
Bence harika bir baba olurdun.
I thought you'd think that was the good news.
Bunun iyi haber olduğunu düşünürsün sanmıştım.
Yes, you'd think.
Evet, aynen.
You think he'd do that without letting you know?
Size haber vermeden çekmiş olabileceğini mi düşündünüz?
I should think you'd be grateful, Rachel :
Bence minnettar olmalısın Rachel.
Do you think I'd discuss the evil plans so publicly?
Sence şeytani düğün planını böyle ortalık yerde konuşur muyum?
Yeah, I know, but I think it'd be better if you went without me.
Evet, biliyorum ama bensiz gitsen daha iyi olur bence.
And if you'd like... I think it would be enjoyable... to screw your brains out.
Yani istersen bence çok da zevkli olur beynini patlatabilirim.
I-I thought you'd think it was kind of funny.
Komik bulursun sanmıştım.
The truth is, I don't think anybody's ever known me like you.
Gerçek şu ki beni senin kadar kimsenin tanıdığını sanmıyorum.
If you... if you think I didn't do it then why are you kicking me out?
Yapmadığımı düşünüyorsan neden beni dışarı atıyorsun ki?
You'd think that after all the months in St. Victoria's Psychiatric, you would know the difference between what is real
St. Victoria Psikiyatri'de geçen onca aydan sonra, gerçekle gerçek olmayanın farkını
- Where'd you put it? - The best hiding place you could think of was a fucking corpse.
Aklına gelen en iyi yer bir cesedin içi miydi amına koyayım?
How do you think they'd feel if you quit Twitter?
Twitter'ı bırakırsan nasıl hissederler sence?
Richard, do you think it'd be okay if I took this box?
Richard, bu kutuyu almamın bir sakıncası var mı sence?
If I could control Laurie, do you really think I'd be looking out my office door at that monstrosity?
Laurie'yi kontrol edebiliyor olsaydım gerçekten de ofisimin dışındaki ucubeye bakıyor olur muydum sence?
Look, Kyle, I think it's great you're trying to patch things up with everyone, but the truth is, Eric and I are just kind of out of it now.
Bak, Kyle, bence birşeyleri düzeltme çaban çok güzel, ama gerçek şu ki, Eric ve ben şimdilik bu işin dışında durmak istiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]