You come in here translate Turkish
3,811 parallel translation
- You come in here...
- Buraya gel.
You come in here, and we'll go out with you.
Neden? Sen içeri gel. Ve seninle dışarı çıkalım.
You come in here in your fancy suit and your boufed-up hairdo and you can't even figure out what barber you want to cut your hair.
O süslü takımınla, garip saç stilinle buraya geliyorsun ve daha hangi berberde tıraş olacağına bile karar veremiyorsun.
Sometimes you come in here eating pickled pig's ass out of a jar.
Buraya gelip kavanozdan turşuluk domuz boku yemeyi biliyorsun.
And to have you come in here quoting her libelous, non-sworn, cowardly bullshit!
Ve siz buraya geliyor onun yemin altında söylemediği korkakça saçma iftiralarını alıntılıyorsunuz!
Do you have any idea how many idiots come in here saying the same kind of bullshit?
Aynı zırvaları söyleyen kaç ahmağın buraya geldiğini biliyor musun?
You tell them if they even try to come in here, I will execute every last hostage.
Onlara buraya girmeye çalışırlarsa tüm rehinleri öldüreceğimi söyle.
Come here with a perfectly damn good deal, you gonna throw it back in my face?
Harika bir teklifle geldim ama suratıma çarptı.
You come here to our venue in front of our fans. You're gonna compare us to rassling?
Bizim müsabakalarımıza gelip hayranlarımız önünde... sporumuzu güriş ile karşılaştırmak doğru mu?
Then, Maria, that's when you come over here and take me gently in your arms.
O zaman Maria, işte bu buraya gelip beni nazikçe kollarına aldığın zaman.
I've given this some hard thought, and, uh, the only way I can let you stay, is if you promise me, 100 %, that you will never come in here loaded again.
Bu konuyu iyice düşündüm ve kalmana izin vermemin tek yolu buraya bir daha sarhoş şekilde gelmeyeceğine yüzde yüz söz vermenden geçiyor.
I come walking in here and you ask me to be an international drug dealer.
Buraya geliyorum ve sen bana uluslararası bir uyuşturucu kaçakçısı ol diyorsun.
And then you come waltzing back in here all...
Ve böyle dans ede ede geri gelmeler falan...
Who... who do you think you are, to come in here and accuse me?
Sen kim olduğunu sanıyorsun da buraya gelip beni suçluyorsun?
I don't know how you do this in, uh, Virginia, but here, we prefer to come unannounced.
Virginia'da nasıl yaparsınız bilmem ama biz haber vermeden görünmeyi tercih ederiz burada.
Yeah, they go out for the night, you know, they drink, come here in the morning, put their clothes in and then they forget.
Gece dışarı çıkıyorlar, içiyorlar sabah buraya gelip eşyalarını bırakıp unutuyorlar.
You're gonna come in here and judge me for flirting with someone after you've been fucking my husband for how many years?
Buraya gelip biriyle flört ediyorum diye beni yargılamak senin ne haddine oysa sen kaç senedir... -... kocamla düşüp kalkıyorsun?
You know, we were willing to come here today in person to meet with Mr. Tellegio as a sign of respect lo give $ 2 million...
Bugün buraya Bay Tellegio'ya saygımızı göstermek için bizzat geldik... -... iki milyonu vermek için.
First they tell me you almost died, and then I come here and find you in the arms of some woman not even close to half your age that I know nothing about.
İlk başta neredeyse öldüğünü söylediler sonra buraya geldiğimde seni hakkında hiçbirşey bilmediğim yaşının yarısına bile gelemeyecek bir kadının kollarında buluyorum.
Now, I did not just face every fear known to snail-kind to come down here and watch you hide in your shell.
Daha az önce türümüzün karşılaşabileceği her türlü korkuyla yüzleşip buraya senin kabuğuna saklandığını görmek için gelmedim.
If I hadn't come in here... I can't even leave the baby alone with you for one minute.
Gelmeseydim ne olacaktı? Bebekle seni bir dakika yalnız bırakmaya gelmiyor.
Look, you can't just come in here and- -
Bak buraya gelip...
How come you don't keep the snakes in here to sleep?
Neden yılanları geceleyin burada tutmuyorsun?
If you are here, come out and explain the meaning of this senseless game, which I do not find in the least amusing!
Anlamıyorum. - Buradaysanız çıkın ortaya. - Kesin şunu!
- You can't just come in here like this.
- Yani öylesine buraya geldin, öyle mi...
- You know, you can't just come in here like that.
- Buraya böylece gelemiyeceğini biliyorsun.
Down a track on every long shot you've been bringing in here for the last five years, and which one of them has come in?
Buraya son beş senede getirdiklerinin izini sürdüm peki hangisi işe yaradı?
Dr. Clair, you have come here directly from Montana you are T.S.'s mother, correct?
Doktor Clair, Buraya direk Montana'dan geldiniz ve T.S.'in annesisiniz, doğru mu?
Can I just come in here and stay with you guys for a while?
İçeri girip sizinle biraz takılabilir miyim?
That's why I'm sitting here, and you have to knock to come in.
Bu yüzden burada oturan ben, kapıyı çalıp içeri girmesi gereken de sensin.
You can't come in here.
Buraya giremezsiniz.
It's just a small school district but, this is the address right here, so if you ever need any printing, signage, just come in or call.
Doğru adres burası Sadece küçük bir okul bölgesi şayet baskıya veya yön işaretine ihtiyacınız olursa bir alo diyin ya da uğrayın.
Told you not to come in here.
Sana buraya gelmemeni söylemiştim.
You can't just come in and have bread for nothing around here.
Susun! Öylece aramıza sızıp burada bedavaya ekmek yiyemezsin.
So, what you're saying to me is that on this side of the tape, I'm in Mexico, but when I come over here...
Yani bana diyorsunuz ki, şeridin bu tarafında Meksika'dayım. Ama buraya geldiğimde ise...
And, you, are you just hanging out all day on the off chance I'm gonna come in here and screw up?
sen gün boyunca dolanıyorsun ve şansa bak ben buraya gelip yine işleri berbat ediyorum.
I know this is hard, but the police are going to come here in a few hours, to question you formally.
Bunun zor olduğunun farkındayım ama polisler birkaç saat içinde buraya seni resmi olarak sorgulamak için gelecekler.
You cannot just come in here and tell me what the professional thing to do is.
Buraya öylece gelip, bana mesleğim gereği ne yapacağımı söyleyemezsiniz.
You'll be married here in the capital and she'll have to come watch and pretend to be happy that you're queen.
Başkentte evleneceksiniz ve o da gelip kraliçe olduğunuz için mutluymuş gibi görünmeye çalışacak.
His father's here, and it's, uh... it's very important that you come in.
Babası burada, hemen gelmen gerekiyor.
Margaret, you can't just come barging in here when I'm at work.
Margaret, ben işteyken buraya kafana göre gelemezsin.
Come on Vanka bhai, before we go to the police station, why don't you come upstairs and check the awesome stuff stashed in here.
Hadi ama, Vanka abi! Karakoldan önce sen neden yukarıya gelip de buradaki mallara da bakmıyorsun?
Welcome, please come in... I am shocked to see you here...
Hoş geldin, hoş geldin. Seni burada görmek beni şoke etti. Öyle değil mi?
And when you come downstage here, there should be a little sigh in the movement before you pick yourself back up.
Öne doğru geldiğinde kendini toplamadan önce ufak bir iç geçiriş hareketi olmalı.
Come on, before those guys walk in here, and you really get uncomfortable. - Say it. - Yeah.
Hadi, onlar buraya gelip kendini daha huzursuz hissetmeden önce anlat gitsin işte.
Okay, guys, do you want to come in here a minute?
Pekala, millet. Bir dakika buraya gelmek ister misiniz?
I didn't come here to hate you... nor to grind my ego into the carpet in order for me to get to that place.
Buraya senden nefret etmeye gelmedim ne de egomu halının üzerinde ezip o noktaya gelmeye.
And I guess I thought that I'd come back here and I'd knock on your door... and you'd let me in and I'd tell you a few jokes... and I'd be back in your loving embrace.
Buraya gelip kapını çalarsam beni içeri alırsın ve birkaç espiri yaparım sonra da senin sevgi dolu kucağına geri dönerim diye düşünmüştüm.
If you come here to make contacts, you're in the wrong place.
Şayet buraya sözleşme yapmak için geldiyseniz, yanlış yere geldiniz demektir.
You want to come in here and move in on my house?
Buraya gelip evime taşınmak mı istiyorsun?
if you don't won't to come in here?
Buraya girmek istemiyorsan neden geldin?
you come here often 33
you come here 98
you come with me 211
you come back here 58
you come to me 54
you come with us 44
you come too 22
you come 82
you come back 70
you come home 20
you come here 98
you come with me 211
you come back here 58
you come to me 54
you come with us 44
you come too 22
you come 82
you come back 70
you come home 20
you come on 37
you come in 30
you come out 23
come in here 216
in here 1287
you can do it 1412
you can 2818
you can't 4106
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you come in 30
you come out 23
come in here 216
in here 1287
you can do it 1412
you can 2818
you can't 4106
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you can't miss it 64
you can't kill me 112
you can talk to me 162
you can't fool me 70
you can't go wrong 20
you can't beat that 16
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78
you can't do it 187
you can't kill me 112
you can talk to me 162
you can't fool me 70
you can't go wrong 20
you can't beat that 16
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78
you can't do it 187