You come back translate Turkish
19,719 parallel translation
You know, why don't you come back when the gallery's really open.
Galeri açıldığı zaman neden tekrar gelmiyorrsun.
Dispensary isn't issuing any more NZT until you come back.
Dispanser, sen geri dönene kadar NZT vermeyecek.
That way, when you come back to work, you can hit the ground running.
Bu şekilde işe geri döndüğünde hemen kolları sıvayabileceksin.
I wouldn't want to be responsible for holding back a very talented NAT like yourself, so how about you come work in my office after graduation?
Senin gibi yetenekli bir ajan adayını geride bırakmanın sorumluluğunu taşıyamam, mezuniyetten sonra benim ofiste çalışmaya ne dersin?
You'll come back home way before the winters.
Kıştan çok önce eve döneceksin sen.
You will come back.
Geri geleceksin.
You'll come back home.
Eve geri döneceksin.
Now you'll come back to your country your home.
Şimdi kendi ülkene.. Kendi evine geri döneceksin.
You could leave on Friday, come back Sunday night.
Cuma günü çıkar, Pazar gecesi dönersiniz.
I have, uh, some errands that I have to run in the morning but I will come back and I will take to you brunch.
Sabah... halletmem gereken bazı işler var. Sonra seni alırım, bir şeyler yeriz.
You know, you have to come back, right?
Geri dönmek zorundasın.
You'll come crawling back!
Sürünerek geri geleceksin.
If you find the Portal, you may come back for him.
Geçit'i bulursan, onun için geri dönebilirsin.
I knew you'd come back for your sire, just like you did before.
Daha önce de olduğu gibi, yine efendine döneceğini biliyordum.
Come back to bed, you'll catch your death.
Yatağa geri gel, şifayı kapacaksın.
I know you feel that you've had to leave, but I'd really like you to come back.
Ayrılmak zorundaymış gibi hissettiğini biliyorum. Ama geri dönmeni gerçekten çok isterim.
Just come back for a week, and if you don't like it, then, please, by all means, be a farmhand.
Sadece bir haftalığına geri dön. Eğer sevmezsen o zaman çiftçi olursun.
I mean, I wanted you to come back.
Yani geri dönmeni istedim.
You know, I could come back.
Biliyorsun geri gelebilirim.
Really hope you can come back for the Saturnalia.
Gerçek umarım Saturnalia [2] için dönebilirsiniz.
'Stay as warm as you can in there.'come on, you have to come back.
Orada olabildiğinizce sıcak kalmaya çalışın. Hadi ama, geri dönmelisin.
But the longer that you isolate yourself, the harder it's gonna be to come back to the real world.
Ama kendini izole ettikçe gerçek dünyaya dönmen daha zor olacak.
If I decide to take it any further, I'll come back to you.
Devam etmeye karar verirsem, sana söylerim.
He didn't come back. You said that you see people to help you work things out, but... he didn't come back.
Bazı kişilerin işleri halletmende yardım ettiğini söylemiştin ama o geri dönmedi.
Why did you have to come back to Waterbury, Sarah?
Neden Waterbury'e geri döndün Sarah?
You know, maybe you could leave this one in for a week or two, and I can come back,'cause honestly,
Bir iki hafta kalsa sorun olmaz aslında. Daha sonra aldırmaya gelirim.
But I also know there's a chance that you won't come back.
Ama dönememe ihtimalinin de olduğunu biliyorum.
You better come back.
- Geri dönsen iyi olur.
You should not have come back, Ashley.
Geri dönmemeliydin Ashley.
You kill me, the only reason he'll come back is for revenge.
Beni öldürürsen, sadece intikam için geri döner.
You can come back from this.
Geri dönebilirsin.
What's to say he doesn't come back and try to shoot you?
Ya geri gelip seni vurmaya çalışırsa?
But I'll come back, in one form or another, and everything you love will be turned to dust.
Ben elbet bir şekilde geri gelirim, ve sevdiğin herşey küle döner.
And when it's dead... you two will leave, and never come back.
- O canavar öldüğünde de siz ikiniz buradan gidecek ve asla geri dönmeyeceksiniz.
I'm just gonna get back to my rounds, but I will come back, and I will visit you soon.
Viziteye çıkmam gerek. Fırsat bulur bulmaz seni görmeye geleceğim.
If you can come back a bit later, would that be okay?
Bir müddet sonra gelebilirseniz, bu size uyar mı?
I'm really sorry, er, Mr Edwards, but, you know, er, my doctor's told us I cannae come back to work yet.
Gerçekten üzgünüm, ee, Bay Edwards, fakat, bilirsin, ee, doktorum henüz çalışmaya dönebileceğimi söylemedi.
But please remember that these can come back and haunt you if you re-offend.
Ama lütfen unutmayın, bir daha yaparsanız bu başınıza dert açabilir.
You've come back for us and for the kids,'and that's all that matters.
Bizim için ve çocuklar için geri döndün. Önemli olan da bu.
No, you asked me to come back to your desk.
Hayır, işimin başına dönmemi istedin.
You need to come back with me.
Benimle dönmen gerek.
Work with this, and then if you get more, I can come back around.
Bununla idare et, sonra eline para geçerse, tekrar gelirim.
You come home pissed'cause I don't want to go back to that?
Sen eve sarhoş geliyorsun çünkü ben oraya geri dönmek istemiyorum?
You don't have to stay all night, as long as you promise to come back and play the second you wake up.
Bütün gece kalmana gerek yok. Geri döneceğine söz verdiğin sürece ve kalktığımız gibi oynayacaksak sorun yok.
Well, I told you I'd come back.
Geri geleceğim demiştim.
Yeah, hey, we'll come back any time you need us.
- Ne zaman yardıma ihtiyacın olursa geliriz.
Come back next time, I'll give you a real blessing!
Bir dahaki gelişinizde sizi bi güzel kutsayacağım!
Now I'm not sure that's a word but I am sure that I'm going to cut you, and when I'm done with you I might even come back and cut your kids.
Doğru bir kelime seçtim emin değilim ama seni keseceğimden emimin. Ve seninle işim bittiğinde belki de gelir çocuklarını keserim.
All you wanted was to get back in the game and get this fucking Sam, draw him out so he'd come for you.
Tüm istediğin oyuna geri dönüp Sam'i getirmekti. Canını yak ki sana gelsin.
You gotta take a step back, and wait for the "ah-ha!" Moment to come to you.
Biraz geri adım atmak gerekiyor, onun için de beklemek. "ah-ha!" İlham sana gelir.
I always knew you'd come back.
Geri döneceğini hep biliyordum. Fazladan bir odam var, biliyorsun.
you come back here 58
you come here often 33
you come here 98
you come with me 211
you come with us 44
you come in here 39
you come to me 54
you come too 22
you come 82
you come home 20
you come here often 33
you come here 98
you come with me 211
you come with us 44
you come in here 39
you come to me 54
you come too 22
you come 82
you come home 20
you come on 37
you come in 30
you come out 23
come back 2373
come back soon 95
come back home 27
come back now 25
come back later 87
come back tomorrow 117
come back to me 182
you come in 30
you come out 23
come back 2373
come back soon 95
come back home 27
come back now 25
come back later 87
come back tomorrow 117
come back to me 182