English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You guys were right

You guys were right translate Turkish

163 parallel translation
You guys were right across the street.
Sizler tam caddenin karşısındaydınız.
No. You guys were right.
Hayır, haklıydınız.
You know, maybe you guys were right. "Plan 9" is a good title.
Biliyor musunuz, belki siz beyler haklısınız. "Plan 9" iyi bir başlık.
- You guys were right.
- Siz haklıydınız.
You guys were right, a transition guy is what I needed.
Kızlar, haklıydınız, geçici bir erkeğe ihtiyacım varmış.
But it's the greatest movie I've ever seen! You guys were right!
Ama... bu zamana kadar gördüğüm en güzel film bu.
You guys were right, okay?
Haklıydınız tamam mı?
So, that was really lucky. You guys were right there, hmm? Yeah.
Gözlerimizi kapatıp açacağız, hepimiz büyük, yüzen bir sandalda olacağız.
Because you guys were right.
Çünkü haklıydınız.
You guys were right.
Haklıydınız.
Every time I've had an epiphany on this one, you guys were right on board.
Ne zaman bu konu hakkında bir fikrim olsa sizi tam karşımda buluyorum.
And you know what? You guys were right about one thing, though.
Bir konuda haklıydınız ama.
I thought you FBI guys were all Quiz Kids, solved everything right away.
FBl'dakilerin her şeyi anında çözen mucize çocuklar olduğunu sanırdım.
- When I say 11.00, I mean 11.00. - All right. If I were you guys,
- 11.00 dediysem 11.00.
You guys were roommates for a while, right?
Siz bir ara oda arkadaşıydınız, değil mi?
Look. Right there is that, uh, nature preserve sign. That's where you guys were.
Bak, şurası o doğal koruma alanı levhası, sizin bulunduğunuz yer burasıydı.
I just wanted to make sure you guys were all right.
Sadece iyi olduğunuzdan emin olmak istedim.
Well, you know, make sure that you let me know the right time,'cause last week you said 6 : 30, and when I got there you guys were just leaving.
Peki, bilirsin, bana doğru zamanı söylediğinden emin ol, çünkü geçen hafta 6 : 30 dedin, ve ben geldiğimde sizler kalkıyordunuz.
- No, no. You guys were totally right.
- Hayır, siz haklıydınız.
And it worked, right? You guys were happy here.
Ve işe yaradı değil mi?
You thought firefighters were tough guys, right?
İtfaiyecilerin güçlü olduğunu sanıyordun değil mi?
I bet if I pulled my checkbook out now, twelve guys could help me balance it. Thirteen if you were near the right building.
Çek defterimi çıkarsaydım eminim 12 kişi gelir, hesapları tutturmama yardım ederdi.
OK, I never meant to insinuate you guys were stupid, all right?
Tamam, size asla aptalmışsınız gibi davrandım, tamam mı?
All right, Lex... what were you doing with those guys?
Pekala Lex o adamlarla ne yapıyordun?
That's right You guys were terrific
Bunlar hakkında bir yazı okumuştum.
You guys were having a goodbye dinner, right?
Veda yemeği yediniz, değil mi?
You were right, these guys specialized in quick-fire disease scenarios sarin gases, viruses.
Sanırım haklıydın, patron. Bu adamlar hastalık senaryolarında, sarin gazı ve virüslerde uzman.
All right, um, well, you know when you were upset at the guys at the car wash because you thought they shorted out our power seats?
Tamam, araba yıkamacıdaki çocuklara elektrikli koltukların sigortasını attırdıkları için kızdığını hatırlıyor musun?
All right, well... I heard you guys were lookin'for me...
Talepleri karşılanmadan grevden ayrılmayacaklar.
You guys were friends, right?
Siz arkadaştınız, değil mi?
I thought you guys were at the bar right now.
Sizi şu an barda zannediyordum.
You guys were the ones getting really drunk going, "woo, woo," right?
Kör kütük sarhoş olup bangır bangır bağıran herifler değil misiniz siz?
You guys were so right, right from the beginning.
Baştan beri siz haklıydınız.
You guys were friends, right?
Siz arkadaştınız, doğru mu?
Look, when you guys told me you thought Kristen was cheating on me it hurt, but you were right.
Kristen'in beni aldattığını söylediğinde, çok incindim, ama haklıydın.
You guys were pretty serious there for a while, right?
İkiniz ciddi bir şeyler yaşamıştınız, değil mi?
Um, I was sitting right here watching a rerun of The A-Team while you guys were over there talking.
Siz orada konuşurken ben burada oturup A Takımı'nın tekrarını izliyordum.
Wait, didn't we get a memo, right that you guys were planning more drills?
Bekle, biz bir not almıştık değilmi, sizin daha fazla tatbikatlar planladığınızı söyleyen?
I don't know, you guys were friends, right?
- Bilmiyorum. Yani arkadaştınız, değil mi?
You guys being good friends... you were aware of his medical condition, right?
İkiniz iyi arkadaştınız... ve onun tıbbi durumunu billiyordunuz, değil mi?
What were you guys doing right before?
Daha öncesinde ne yapıyordunuz?
You guys just put it out yourself, and you were right.
Onu kendi başınıza çıkardınız.
You guys are familiar with the 3-5, right? You were a lieutenant there, right, stan?
O sırada teğmendin, değil mi Stan?
You guys were supposed to be here to go to a party, right?
Sizin burada partide olmanız gerekiyor, değil mi?
When my guys went to your house, they said you were a little out of it, but you're thinking clearly now, right?
Adamlarım evinize gittiğinde, kafanızı pek toplayamadığınızı söylemişlerdi. ama şimdi daha iyi düşünebiliyorsunuz değil mi?
I didn't know you guys were here. - It's all right.
Dostum, burada olduğunuzu bilmiyordum.
So you guys were tourist, right?
Siz turist misiniz?
I know you guys are, uh, mad at me, but I had to make sure we were going down the right path.
Bana kızgın olduğunuzu... biliyorum. Ama doğru yoldan gideceğimizden emin olmalıydım.
These guys hit right as you were meeting with Duneaux.
O adamlar Duneaux'la buluşacağın zamanı seçtiler.
These guys were long gone, and now you're trying to bring the devil right back to our doorstep?
Çoktandır yoklardı. Şimdi, şeytanı doğrudan kapımızın önüne getiriyorsunuz!
I know you're pissed, but the guys were right this time.
Sinirlendiğini biliyorum, ama çocuklar bu kez haklıydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]