English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You killed it

You killed it translate Turkish

2,606 parallel translation
Ah, Kevin, you killed it tonight. - Hmm.
Kevin bu gece tozu dumana kattın.
They claimed it was Coastal Motors'hood, you killed it in court by saying it was the driver.
Onlar bunun Coastal Motors'un suçu olduğunu iddia etmişlerdi sen de mahkemede suçun şoförde olduğunu söyleyerek kazanmıştın.
Milton : And then you killed it?
Sonra o şeyi öldürdünüz mü?
Who do you know that killed people, got less than two years for it?
Adam öldürüp, iki yıldan az ceza alan kimi tanıyorsun?
They know it was you who killed the King.
Kralı senin öldürdüğünü biliyorlar.
If Darrell killed Mack Logan, don't you think he had it coming?
Eğer Mack Logan'ı Darrell öldürdüyse sence bunu hak etmemiş midir?
Jeez, Longo, would it have killed you to meet her father?
Bekle, hey! Jeez, Longo, babasıyla tanışsan ölür müsün sanki?
The way I look at it, you'll be down in Mexico in the next few days and there's 4,000 ways to get killed down there, so watch your ass.
Bir iki gün içinde Meksika'da olacağız... ve orada 4000 den fazla ölüm tehlikesi var,... kıçımızı korumak gerek.
The problem is if you get killed, it wipes the intel.
Sorun şu : eğer ölürsen çipin içindeki tüm bilgiler silinir.
Ooh, now if you're suggesting that Emma killed him because he beat her in the monthly revenue targets, no, no, no, no, forget it, no.
Şimdi, eğer aylık satış hedefleri konusunda yerin dibine soktuğu için Emma'nın onu öldürdüğünü söylüyorsanız hayır, hayır hayır unutun gitsin.
You killed an innocent woman, and then you tried to lie to me about it.
Masum bir kadını öldürdün sonra da bana yalan söyledin. - Bu doğru değil.
I'm curious, when you killed that Jedi, was it for money or revenge?
Merak ediyorum, Jedi'ı para için mi yoksa intikam için mi öldürdün?
You almost killed me, so I say it does.
Beni neredeyse öldürüyordun, o yüzden ilgilendirir.
If anybody killed him, it was you for not getting it to him soon enough.
Biri onu öldürdüyse, ona yeterince yakın olan sendin.
I think you killed him and I am gonna spend every waking moment haunting you until I prove it.
Bence sen onu öldürdün ve her anımı bunu ispatlayıncaya kadar senin peşinde harcayacağım.
I know why you killed those people. I get it.
O kişileri neden öldürdüğünü biliyorum, anlıyorum.
It's the color that you applied to Jessica's lips right after you killed her.
Bu Jessica'nın dudaklarına sürdüğü renk onu öldürdükten hemen sonra. - Jessica en iyi arkadaşımdı.
So you killed him and stole it, but it was the cover-up that got you.
O yüzden öldürüp bilgisayarı çaldın. Ama bu şey seni ifşa etti.
- If you knew there was a murderer... and you could do something to stop him before he killed... could you let it go?
Kol gezen bir katil olsa ve bir cinayet daha olmadan onu durdurabileceğini bilsen boş verir miydin?
I'll just tell them how we all tried to stop it and couldn't, and the two of you were killed in the process, by Danberg, of course.
Herkese bunu durdurmak için ne kadar uğraştığımızı ama başaramadığımızı bu süreçte de ikinizin öldürüldüğünü anlatarak kurtulacağım. Danberg tarafından tabii.
It wouldn't get you killed, if that's what you're asking.
Öldürülmesine neden olabilecek bir şey değildi, sorduğunuz buysa.
The one who killed them isn't it you?
Hepsini öldüren sen değil miydin?
If somebody was killed in that house, I bet you 100 bucks he had something to do with it.
O evde biri öldürüldüyse 100 dolarına bahse girerim, onun bununla bir ilgisi vardır.
Admit it, Declan told you that Zorlov and the Russians killed Byrne.
Kabul et, Declan sana Zorlov ve Rusların Byrne'i öldürdüğünü söyledi.
So, how did you know it was the Russian driver that killed Mr. Byrne?
Rus şoförün Bay Byrne'ı öldürdüğünü nereden biliyordun?
You think people who buy their meat in cellophane packages got any idea what it's like to see an animal born, raised up and selected to be killed?
Etini paketlenmiş olarak alan insanlar sence bir hayvanın doğması, büyütülmesi ve öldürülmek için seçilmesinin nasıl bir duygu olduğunu biliyor mudur?
It's just... three people did just try to kill me, and, uh... you killed two of them.
Üç kişi beni öldürmeye çalıştı ve sen ikisini öldürdün.
It was you that hit and killed Owen.
Owen'a çarpan ve onu öldüren sendin. Owen'a çarpan ve onu öldüren sendin.
Will it help you find the men who killed my brother?
- Kardeşimi öldüren adamı bulmanıza yardım edecek mi bu?
- Well, if what killed our friend was, in fact, viral, then it's likely that when you were scratched that the virus was transmitted to you.
Ne? Eğer bu arkadaşı öldüren şey bir virüs ise, kolun çizildiğine göre muhtemelen virüs sana da geçmiştir.
That it was you who killed her.
Onu öldürenin sen olduğunu.
Darla, you think it's possible Reuben could have killed Malcolm Eaglestar?
- Darla, Reuben'in Malcolm Eaglestar'ı öldürebileceğini mümkün görüyor musun?
Who knows, it's Malory. You really wanna know why she killed a guy?
Gerçekten neden birini öldürdüğünü bilmek istiyor musun?
I suggest it was the plane crash that killed them, not the retuning, as you call it.
Bence onları öldüren uçak kazası, senin tabirinle "akortlanmaları" değil.
Doesn't it strike you as odd that the bullets that killed Tyler came from Emily's gun?
Tyler'ı öldüren kurşunların Emily'nin silahından çıkması sana da tuhaf gelmedi mi?
If they killed Lee to silence him, it's a very strong possibility that they did the same to my father. Where are you off to now?
Büyük ihtimal Lee'yi ortalığı karıştırmaması için öldürdüler yani babama yaptıklarının aynısını yaptılar.
You ordered me to do something evil and wrong. And it's gonna end up getting me killed.
Bana öyle korkunç ve yanlış bir şey yapmamı emrettin ki şimdi bunun yüzünden öldürüleceğim.
Well, still, it killed me when you quit.
- Yine de bıraktığında üzülmüştüm.
it's a fish that killed him! - You can't stab someone with a fish, Booth.
Birini balıkla bıçaklayamazsın, Booth.
Your friend, Mr. Vonakov, killed Victoria Chase, which means you are harboring a murderer, and you lied to us about it.
Arkadaşınız, Bay Vonakov Victoria Chase'i öldürmüş. Bu da katile yataklık ettiğiniz ve yalan söylediğinizi kanıtlıyor.
You tried it on before you killed her.
Onu öldürmeden önce yüzüğü denedin.
Or did you figure it out after you killed Neal?
Yoksa Neal'ı öldürdükten sonra mı anladın?
If it can't be killed, what do you suggest?
- Eğer öldürülemiyorsa önerin nedir?
You killed my son! " Stop it!
Yapma şunu.
One of these pills- - it'll make you woozy, but it never killed anybody.
Bu haplar sadece kafa bulmak için, kimseyi öldürmezler.
I'm running out of time to find my friend, and I've only got one lead left, so you're gonna try very hard not to get killed while I look into it.
Arkadaşımı bulmak için zamanım azalıyor ve elimde tek bir ipucu var. O yüzden ben o ipucunu araştırırken sen de kendini öldürtmemek için çalışacaksın.
I don't know if it's me. I find it to be a very big coincidence that you used to work bomb squad and now this guy's dead, and he was killed by a bomb.
Bir ben miyim böyle düşünen bilmiyorum ama eskiden bomba imha ekibinde çalışman ve adamın bombayla öldürülmesi tesadüf mü?
And you knew that if he used it to kill Niki, it would look like one person killed all four women, and then you would get a get-out-of-jail-free card.
Bu Nikki'yi öldürmekte kullanılınca dört kadının tek bir kişi tarafından öldürülmüş gibi gözükeceğini biliyordun ve böylece sen de cezaevinden çıkış bileti alacaktın.
You were standing here by the lamppost. You dropped the backpack and then you started running as it exploded and killed five people.
Burada lambanın yanında duruyordun çantayı bıraktın sepep olacağın patlamadan kaçmaya başladın ve 5 kişiyi öldürdün.
But you told me you'd killed it!
- Öldürdüğünü söylemiştin!
He came over, he started attacking me, and instead of saying you killed him with a candlestick, I'll say it was me.
Gelip bana saldırmaya başladı, senin onu şamdanla öldürdüğünü söylemek yerine, benim yaptığımı söyleyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]