English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You told me to

You told me to translate Turkish

10,976 parallel translation
Walter, you told me to trust you.
Walter, bana güven dedin ; ben de güveniyorum.
- You told me to fight for our family, and I was.
Ailemiz için savaşmam gerektiğini söyledin.
Once, in this room, you told me to open my eyes.
Bir keresinde, bu odada bana gözümü açmamı söylemiştin.
Will, if you told me to take our entire marketing budget and blow it on a billboard with nothing but pictures of fat, veiny cocks, I'd do it! I'll do whatever you say! Tell me what to do, man.
Will, bana tutup da bütün bütçemizi hiçbir anlamı olmayan kocaman yarak resimleri dolu bir reklam panosuna yatır dersen yaparım ne istersen yaparım, söyle ne istiyorsun, ne istiyorsun?
Not because you told me to, but because I prefer it.
Bana söylemene değil, çünkü ben Tercih et.
You told me to call today at 11 : 00.
Bugün 11.00'de aramamı söylediniz.
Listen, Bam, remember on the ship? You told me to slow down.
Dinle, Bam, hatırlıyor musun gemideyken bana yavaş olmamı söylemiştin.
When you told me Fitz loved me and that I should go to him, what you really meant was that you wanted me to say I didn't love him and... I was supposed to choose you.
Fitz'in beni sevdiğini söylediğinde ve ona gitmemi söylediğinde asıl kast ettiğin şey onu sevmediğimi söylememi istediğindi ve..... seni seçmem gerekiyordu.
And now he's lying to me, and I don't know if it's because you told him to or if it's because he doesn't trust me, but I can't take it, Nate.
Şimdi bana yalan söylüyor, sen istediğin için mi yoksa bana güvenmediği için mi bilmiyorum ama kaldıramıyorum Nate.
I kept searching for the secret baby even though you told me not to.
- Bulma dediğin gizemli bebeği buldum. - Ne?
I kept searching for the secret baby even though you told me not to.
Bulma dediğin gizemli bebeği buldum.
Can I at least explain to you my version so you can hear it from me instead of Sinclair, who I assume is the one that told you?
En azından Sinclair yerine bir de hikâyeyi benden dinle tabii ondan duyduğunu varsayıyorum?
He told me about it yesterday, made me promise not to say anything'cause he wanted to surprise you guys.
Dün bana bundan bahsetti ama kimseye söylemem için söz verdirdi çünkü size sürpriz yapmak istiyordu.
You told me about a ritual you did to bind us together.
Bizi bağlamak için yaptığın bir ayinden bahsettin.
You once told me I had to decide what kind of man I wanted to be.
Bir zamanlar bana nasıl bir adam olacağıma karar vermem gerektiğini söylemiştin.
The night you found me, after Ginny patched me up, she gave me her number and told me to call her if an enemy of the family ever came after me again.
Beni bulduğun gece Ginny bana baktıktan sonra aile düşmanımız yine peşime düşerse diye aramam için numarasını vermişti.
You told me not to let you fall asleep.
Sizi uyanık tutmamı söylediniz.
I told you to stay 100 yards from me!
Benden 100 metre uzak durmanı söylemiştim!
So, then, after you told me, we both went over to Kyle and Stan, where they were playing basketball, remember?
Sonra sen öyle deyince, Kyle ile Stan'in yanına gittik basketbol oynuyorlardı hani. Hatırladın mı?
I told you he frickin did this to me, okay?
Bunu bana, o ucube yaptı diyorum sana, duydun mu?
Stephan, it was only a few weeks ago you told me we had to stay far away from her.
Stephan bana ondan uzak durmamızı söylemenden birkaç hafta geçti.
I told you the other day, not to follow me.
Sana geçen gün, beni takip etmemeni söylemiştim.
Mr. Canning told me you'd be able to move faster than he could.
Bay Canning ondan daha hızlı olabildiğinizi söyledi.
You know, Naz told me to go to the safe house.
Naz bana güvenli eve gitmemi söylemişti ya.
You know, I was supposed to meet Mitra, and at the last minute my mom told me not to go.
Mitra'yla buluşacaktım. Sonra son dakikada annem gitme dedi.
That's why Johnson came to me. I should have told you about it.
Johnson bu yüzden bana geldi, sana daha önce anlatmam gerekirdi.
You told me not to quit, and I didn't.
Bana bırakmamamı söyledin, ben de bırakmadım.
I told you, Nick's like a brother to me.
Söyledim sana, Nick kardeşim gibidir.
Well, I told you not to harp on me about the lights. Oh, because this is the first that I'm hearing about the coasters.
Ben de ilk kez bardak altlığı mevzusunu duydum ya sanki!
Okay, um, so I talked to your teacher, and she told me how great you're doing, and I just want to tell you I'm really proud of you.
Tamam, öğretmeninle konuştum ve ne kadar harika gittiğini söyledi seninle ne kadar gurur duyduğumu söylemek istiyorum.
Let me guess - the shareholders refuse to trust my sister with their money, as I told you they would.
- Tahmin edeyim hissedârlar onlara söylediğim gibi kız kardeşimi ve parasını geri çevirdi.
The sheriff told me "I got you now" when I got to jail.
Hapse girdiğimde Şerif bana "Şimdi elime düştün" dedi.
They always told me, " If you admit to it, we'll let you out.
Bana hep dediler, " İtiraf edersen seni salıveririz.
I thought I told you never to interrupt me should I ever be with two or more beautiful women.
İki ya da daha fazla güzel kadınla konuşurken konuşmamı bölmemeni söylemiştim.
You're the one who told me to let him run like a damn horse.
Onu bir at gibi koşturmamı söyleyen sendin.
What? Honey, you told me you spoke to all the groomsmen.
Bana sağdıçların hepsiyle konuştuğunu söylemiştin, tatlım.
Petra told me you used to jump for America.
Petra, Amerika için yarıştığını söyledi.
- You told me once to fight as if my life depended on it, because one day, it might. Well, today is that day.
- Bir keresinde hayatım buna bağlıymış gibi savaşmamı çünkü günün birinde bağlı olabileceğini söylemiştin.
He just told me that you would know what to do.
Bana sadece ne yapacağını söyledi.
I did exactly... There you are. I did exactly what you told me to do.
Demek buradasın bana söylediklerini yapıp daha çok çabaladım, harika haberlerim var.
Someone once told me that to be a good leader you have to know when to make the hard choices.
Birisi bana demişti ki iyi bir lider olmak için ne zaman zor seçimleri yapacağını bilmelisin.
Guys, I told you not to wait for me, didn't I?
Size beni beklemeyin demiştim ama.
So, let me ask you, who told you to come in here with your missionary bullshit and change the whole program?
Sormadan edemeyeceğim. Yenilikçi düşüncelerinle gelip her şeyin içine sıçmanı kim söyledi sana?
If I would have asked you to get me the parm a week ago, you would have told me to go fuck myself.
Bir hafta önce parmesanı vermeni isteseydim bana siktiri çekerdin.
You told me not to throw the party, and I threw it anyway.
Parti vermememi söyledin ve ben yine de verdim.
He also told me even though you've only been at Imperial for three years, that you were bright enough to at least listen to what I was recruiting for before making up your mind.
Bana ayrıca 3 yıldır Imperial'da çalıştığını ve en azından kapatmadan önce benim nasıl insanlar için iş aradığımı dinleyecek kadar zeki olduğunu söyledi.
Because it's just that I remember when you were in high school, you told me how much you wanted to be a photographer, travel the world.
Oysa sen lisedeyken bana en çok istediğinin..... fotoğrafçı olup, dünyayı gezmektir demiştin.
Let's reverse just a little bit, right back to where i told you never to tell me how to live my life again.
Biraz geriye gidelim, Sana söylediğim yere geri dönmüşsün Bana hayatımı nasıl tekrar yaşayacağımı asla söyleme.
Before he died he told me to find you.
Ölmeden önce bana sizi bulmamı söyledi.
I TOLD YOU NOT TO MESS WITH ME!
SANA SÖYLEMİŞTİM NOT benimle uğraşmak!
I told you not to point that thing at me.
O şeyi, bana doğrultmamanı söylemiştim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]