English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You will understand

You will understand translate Turkish

1,797 parallel translation
It is, you will understand that, a special and privileged position.
Anlayacağınız gibi bu özel ve ayrıcalıklı bir pozisyondur.
Soon you will understand.
Yakında anlayacaksın.
You will understand that soon, sweetheart.
Bunu çok yakında anlayacaksın, tatlım.
After you see this, you will understand.
Pekala, bunu gördüğünde anlayacaksın.
Someday you will understand what I am doing.
Bir gün ne yaptığımı aralayacaksın.
You will understand, for two hours of air...
Sadece iki saatliğine izin alabildim.
So if you've ever been to a game live, you will understand how I do what I do and why.
Yani eğer bir maça gelirsen, neler yaptığımı ve nasıl oynadığımı göreceksin.
We will cut it off and than You will understand.
Kestiğimiz zaman anlarsın.
And you will understand the emptiness of life.
Ve hayatın boş olduğunu anlarsın.
And you will understand the emptiness of life.
Ve hayatın ne kadar boş olduğunu anlarsın.
I see you're still my daughters..... so you will understand that what happened was a necessary end.
Hâlâ kızlarım olduğunuzu görüyorum. Bu yüzden olanların gerekli bir son olduğunu anlayacaksınız.
One day you will understand what it takes to be king.
Bir gün kral olmanın ne demek olduğunu anlayacaksın.
- The Honour Court will decide, but I suspect you'll understand that it's just a formality at this point.
- Onur Mahkemesi karar verecek ama sanırım şu aşamada bunun sadece bir formalite olduğunun farkındasındır.
If you don't accept it, I will completely understand.
- Almazsanız sizi anlarım.
You don't know how much trouble you've caused... but please understand that I will kill you very slowly... if you don't tell me where my...
Ne kadar büyük bir sorun yarattığını bilmiyorsun ama şu anla ki, eğer bana tablomun nerede olduğunu söylemezsen seni yavaş yavaş öldürür..
If you don't get outta here right now, there will be an assault! You understand me?
Esas buradan defolup gitmezseniz bir saldırı olacak, anladınız mı?
- You will never understand that.
- Bunu anlayamazsın.
If he says no, then understand, you have just stumbled into a government conspiracy that will stop at nothing to protect itself.
Eğer'hayır'derse korunması için hiçbir şey yapmaktan çekinmeyecekleri bir hükümet komplosunun içine düştüğünü anlarsın.
Imagine, if you will, an announcer you can barely understand.
Neredeyse zar zor anlaşılan bir seslendiren düşünün.
The males of our species are just silly, selfish, preening fools, which you will come to understand.
Erkekler yalnızca aptal, bencil, kendini düşünen yaratıklardır ki zamanla sen de öğreneceksin.
Miss Armstrong, I want you to understand that if I should order you to reveal your source, that if you don't do so, I'm gonna hold you in contempt of court and that you will be jailed until you...
Bayan Armstrong, şunu anlamanızı istiyorum : Sizden kaynağınızı açıklamanızı istersem ve siz söylemezseniz, mahkememiz devam edecek ve dava bitene kadar hapiste kala...
you have to make them understand that their entire future, their hopes, their dreams, every breath they will ever take from then on, it all depends on one thing...
Tüm düşlerinin, hayallerinin, umut ve geleceklerinin... sizin elinizde oluduğunu anlamalarını sağlarsınız. Bu andan sonra alacakları her nefes.... bir tek şeye bağlıdır...
That race will be no place for a dancing tortoise... so I understand if you wanna chicken out. - Dad -
- Baba- -
As I understand, Mr. Conolly, you will address the convicted.
Anladığım kadarıyla Mr.Conolly, mahkuma siz önderlik edeceksiniz.
No, I understand well that you can't force someone to love or hate against his or her will.
Hayır, birini, bir başkasını sevmesi yada nefret etmesi için zorlayamazsın.
I understand. I will let you know.
Anlıyorum ben size bildiririm.
My father said ten will be available on sunday, but you understand it's basically the same room, just a different number.
Babam onun pazar günü boşalabileceğini söyledi, ama kolaylıkla anlayacağınız gibi odalar aynı, sadece numaraları farklı.
You must understand that drinking the funny water alone will not fully prepare you for creating the kind of comedy you're capable of creating.
Şunu anlamalısın ki, kendini tamamen hazırlamadıkça sadece... neşu suyundan içmek, seni zaten olan... yeteneğinden daha komik yapmaz.
I understand that many of you are scared, but the counselor will be here all day.
Endişeli olmalısınız. Danışman bütün gün burada olacak.
Now, if you fought back, people will understand.
Eger kendini savunduysan, insanlar bunu anlayisla karsilar.
Maybe your mom will understand when you explain it to her.
Belki ona açıkladığında annen anlar.
I can understand you being frightened, but if you don't testify, we will have no case and we will have to drop the charges.
Korkunuzu anlayabiliyorum ama tanıklık etmezseniz bu davayı kaybederiz. Suçlamaları düşürmek zorunda kalırız.
Do you understand 752598 h is m key o? " " Ask yourselves...
Will Parsons.
So... when this is over, you will be stripped of everything, do you understand?
Bu yüzden bunlar sona erdiğinde, her şeyden mahrum bırakılacaksın, anlıyor musun?
You're right, maybe an air nomad Avatar will understand where i'm coming from.
Haklısın, belki de hava göçebesi olan bir Avatar, nereden geldiğimi anlayabilir.
But I understand that you really don't have time right now, but if you ever do, will you give me a call?
Fakat şu an gerçekten zamanın olmadığını anlıyorum. Ama zamanın olduğunda, beni arar mısın?
You'll understand it, maybe nobody else will.
Sen bunu anlayacaksın, belki kimse anlamasada.
Making it uncomfortable for this guy is our only leverage. I understand that, but see, if you turn off the air, that body will start decomposing so fast we'll lose all our evidence.
- Tamam ama havalandırma durursa ceset daha hızlı bozulmaya başlar ve biz de elimizdeki bütün kanıtları kaybederiz.
And you guys will look back at what you're about to do and understand that there's a strong purpose to it.
Ve birazdan yapacağınız şeye geri dönüp baktığınızda sağlam bir amacın var olduğunu anlayacaksınız.
This is what you Japanese will never never understand because you use this strength and change it into brutal power to terrorize others.
Japonların asla ve asla anlayamadıkları budur. çünkü siz insanları korkutmak için... bu gücü kaba kuvvete dönüştürüp kullanırsınız.
Uh, it's a little on the pricey side, but for you, there will be a discount because I understand that you're a member of the tribe.
Fiyatı biraz pahalıdır ama sana indirim yapacağım. Anladığım kadarıyla bizim kabiledenmişsin.
But I don't think most everyone will understand what all this means unless you explain it to them.
Ama insanların çoğunun bunları anlayacağını sanmıyorum eğer ki sen açıklamazsan.
I will happily add resisting arrest to this charge - - happily! Do you understand me, sir?
Hemen geri çekilmezseniz suçlamaya ek olarak "tutuklamaya karşı gelme" de ekleneceğinden mutlu olacağım.
If you never forgive me, i will understand,
Beni hiç affetmezsen anlarım.
If you succeed in doing violence to him, I will arrest you. I understand.
- Eğer ona zarar vermekte başarılı olursan, seni tutuklarım.
If you move, I will break every bone in your fucking body, do you understand?
Kımıldayım derseniz, vücudunuzdaki her kemiği kırarım, anlaşıldı mı?
When will you people understand?
Siz bunu ne zaman anlayacaksınız?
When will you all understand?
Neden anlamak istemiyorsunuz?
To be where you guys are at is just a blessing that you guys will only understand later in life.
Nerede olursanız olun bunun sadece size verilen bir nimet olduğunu ilerde anlayacaksınız.
- You will not understand.
- Beni anlamıyorsunuz.
You have to understand, Lieutenant, people tell me secrets all day, and they have to know that I will keep them.
Anlamalısınız. İnsanlar bütün gün bana sırlarını anlatır. Sırlarını saklayacağımı bilmeliler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]