English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Ñ ] / Ñ

Ñ translate Turkish

5,744,636 parallel translation
And you always told me it was weird for male friends to mud together.
İki erkeğin birlikte çamur banyosuna gitmesinin garip olacağını söylemiştin bana.
- And then what did you do?
Peki sonrasında ne yaptın?
Harvey let his buddy into my firm.
Harvey kankasının şirkete girmesine izin verdi.
Coffee, tea, a copy of your article in the "Sunday Times"?
Kahve, çay ya da Sunday Times'da hakkındaki yazının bir kopyası?
- You had a point, Harvey.
Haklıydın Harvey.
- Great, except you don't need me for this.
Harika, bunun için bana ihtiyacın olmadığı dışında.
They sign tomorrow.
Yarın imzalar atılacak.
Why don't you figure out what they're trying to do?
Neyin peşinde olduklarını bulmanı istiyorum.
Don't be hostile.
Sakın düşmanca davranma.
It's his first day.
Daha ilk iş günü. Hayır Donna yanlış anladın.
- By the way, your work on the Andersen case was extraordinary.
Bu arada Andersen davasında çıkardığın iş gerçekten muazzam.
- Get the f... well then, you took it to a whole other level.
Hadi canım o halde onu bambaşka bir seviyeye taşımışsın.
- You're right, it's not.
Haklısın kabul edilemez.
- Oh, I know. - We've got two tabbies at home that are gonna go crazy over that bad boy.
Biliyorum, bunun için evde çılgın atacak iki tekirimiz var.
- Yes, thank you for taking the time.
- Evet zaman ayırdığınız için teşekkürler.
- I read your interview yesterday.
Dün röportajınızı okudum.
- Yes, a heart attack out of nowhere.
Evet apansızın kalp krizi gelişmiş güya.
And right now, I'm in the middle of something else.
Şu an başka bir davanın ortasındayım.
- Mr. Ross, the last lawyer I talked to said there was some kind of a statute that says I only have another two weeks to file a lawsuit.
Bay Ross en son konuştuğum avukatın bana söylediğine göre en geç iki hafta içinde dava açmam gerekiyormuş.
- Right, but if you don't do the things you're not good at, you'll never get better.
Doğru ama iyi olmadığın kısımları yapmamaya devam edersen o kısımlarda hiçbir zaman iyi olamazsın.
Don't tell me, you feel bad about canceling the other night and now you're dying to make it up to me.
Dur tahmin edeyim, dün geceyi iptal ettiğine pişmansın ve kendini affettirmek istiyorsun.
- No, you want to have dinner at your place'cause it's the closest restaurant in the city to your bedroom.
Hayır kendi evinde yemek yemek istemenin esas sebebi şehirdeki senin yatak odana en yakın restoranın orası olması.
Tell me you figured out what bullshit they're trying to sneak into this deal.
Anlaşmaya nasıl bir saçmalık sokuşturmaya çalıştıklarını çözdüğünü söyle lütfen.
Also, the only reason I found out about it is I took your advice and did that interview.
Ayrıca bunu bulmamın sebebi seni dinleyip röportajı yapmış olmam.
- So it's my fault that you're dropping my case?
Davamı bırakmanın suçlusu ben mi oldum yani?
- Since the guys on the other side are trying to rip us off and think we don't know.
Karşı tarafın anlaşmayı düşürmeye çalışıp anlamayacağımızı düşündüklerinden beri.
- Mr. Ross, when you do what I do, you get used to people assuming the worst about your company, so I would appreciate a little respect.
Bay Ross benim işimde şirketimiz için en kötünün düşünülmesine alışkınımdır. O yüzden sizden biraz saygı bekliyorum.
- Ms. Snyder, when you do what I do, you get used to companies proving you right, so I would appreciate a little action.
Bayan Snyder benim işimde de şirketlerin beni haklı çıkarmasına alışkınımdır. O yüzden sizden biraz icraat bekliyorum.
- Okay, then how about you give me the names of the guards who saw it?
O halde bana kavgayı görmüş olan gardiyanların isimlerini verin.
So why don't you save yourself the publicity and just give it to me now?
Bu iş basına yansımasın istiyorsan istediklerimi şimdi vermeyi bir düşün derim.
- Mr. Reyes, I know this isn't what you wanted to hear, but I'm not seeing a case.
Bay Reyes duymak istediğiniz şeyin bu olmadığını biliyorum. Ama ben açılacak bir dava göremiyorum.
- I know you think I'm just a man who can't accept his child's death.
Size evladının ölümünü kabullenemeyen bir baba gibi göründüğümün farkındayım.
- Mr. Reyes, a fight in prison can elevate your heart rate.
Bay Reyes hapishanede kavgaya karışmak kalp hızınızı yükseltebilir.
'Cause of the droopy eyes.
Mahzun bakışların yüzünden.
- Then why the hell did you sneak this clause to the back of my goddamn contract?
O halde anlaşmanın içine bu maddeyi sokuşturmanın amacı ne?
What are you going to do to stop it?
Engellemek için ne yapacaksınız?
- We want you to live up to the terms - of the original agreement.
Anlaşmanın ilk halinin içeriğine uymanı istiyoruz.
The question is, would you like to bow out or get kicked out?
Asıl soru şu, geri adım atacak mısın yoksa atılmayı mı bekleyeceksin?
- No, you're right, it's the only explanation as to why I wouldn't know what I just saw, which was Harvey and Alex, arm in arm, laughing at me!
Hayır haklısın gördüğüm şeyi bilmememin başka bir açıklaması olamaz. Ki o şey, Harvey ve Alex'in kol kola şekilde bana gülüyor olmalarıydı.
We knew this was going to happen.
Bunun olmasını bekliyorduk.
- No, that you were going to try to be good...
Hayır iyi davranmaya çalışacağını...
- Try not to be you.
- Kendin gibi davranmamaya çalışacağını.
- You are so full of shit, and you're a total fraud, and I'm actually gonna...
Sahtekarın tekisin bu sefer seninle...
- No one likes a gloater, Stan.
Başkasının acısıyla eğlenenleri kimse sevmez Stan.
- What the hell is wrong with this guy?
Bu adamın sorunu ne böyle?
- Huh, you do get it. - Yeah, I do.
- Evet anlamışsın.
Did you tell him your cats are gonna love his honeysuckle?
Kedilerinin hanımeline bayılacağını ona söyledin mi?
- Then I think you'll be fine.
O halde bir sıkıntı yaşamazsın.
- Hey, come on. I just have a few questions, that's all.
Yapmayın böyle ama sadece birkaç soru soracağım hepsi bu.
- I don't give a shit where you got'em.
Kimden aldığın zerre sikimizde değil.
You're gonna forget you ever heard'em.
Duyduklarını unutacaksın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]