English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Завтракать

Завтракать translate Turkish

427 parallel translation
Останешься завтракать?
Yemeğe kalıyor musun?
Будете завтракать?
Kavun, greyfurt, portakal suyu?
Будете завтракать?
Kahvaltı ister misiniz?
- Я завтракать.
- Öğle yemeğine gidiyorum.
- Я думала, ты не хочешь завтракать.
- Hani kahvaltı istemiyordun?
Адам, ты же сказал, что мы будем завтракать с Робертом!
Adam! Şüphesiz ki Robert'ın kahvaltıya geleceğini söylemiştin!
Я знаю, что вы предпочитаете в основном спать, а не завтракать.
Kahvaltıdan ziyade uyumayı tercih edeceğinizi biliyorum.
Приходите завтра утром, когда я буду завтракать.
Yarın gel, erkenden, onlar kahvaltılarını etmeden.
Я хочу разбудить ее, пора завтракать.
Evleneceğiz. Onu kahvaltı için uyandırıyorum.
Лесли, если мистер Бенедикт, закончил завтракать, может, покажешь ему конюшни?
Leslie, Bay Benedict kahvaltısını bitirdiyse... ona ahırları göstersene.
Не хочешь завтракать?
Kahvaltı ister misin?
- А завтракать?
- Yürüyüşe çıktım. - Kahvaltı?
Не будешь завтракать?
- Kahvaltı etmiyor musun?
Почему эта дура Франческа не приходит завтракать?
Zırdeli Francesca da orada mı? Söyle ona ayine katılsın, iyi gelir.
Пойдемте завтракать.
Kahvaltıya katılır mısın?
Время завтракать.
Kahvaltı zamanı.
Месье сказал, что будет завтракать вместе с вами.
- Bu bey, kahvaltıyı sizinle yapacağını söyledi. - Hangi bey?
Мы что, не будем завтракать? - Сначала флаг.
Baksanıza, kahvaltı etmiyor muyuz?
Что ж, я пошла завтракать.
Ben kahvaltı edeceğim.
Дымком тянет, значит, завтракать уселись.
Bu fikre nereden kapıldınız? Duman kokusunu alıyorum.
В этой стране надо завтракать трижды.
biri kahvaltı olmak üzere günde üç öğün yenir.
Завтракать по-английски, а не клевать в кафе.
İngiliz kahvaltısından bahsediyorum. Seninkinden değil.
- Ваш отец будет завтракать?
- Babanız da kahvaltıya katılacak mı?
Мисс Пенелопа послала меня, чтобы у вас узнать, вы будете завтракать?
Bayan Penelope beni kahvaltıya katılacak mısınız diye sormam için gönderdi.
Пора завтракать, там сюрприз.
Kahvaltı edelim. Bir sürpriz var.
Давайте, девочки! Время завтракать!
Hadi çocuklar kahvalti hazir!
Я не буду завтракать, Мадемуазель.
Öğle yemeğine gidemeyeceğim, Mademoiselle.
- И завтракать вы будете совсем один!
Bahse varım, sabah kahvesini paylaşacak kimse de yoktur.
Если ты откажешься, мы с Элвудом будем приходить сюда завтракать... обедать и ужинать каждый божий день.
Eğer hayır dersen, Elwood ve ben haftanın her günü kahvaltı... öğle yemeği ve akşam yemeği için buraya geliriz.
Так Вы не будете завтракать?
Yiyecek misiniz?
Я тебя жду внизу завтракать
Az sonra yemek yiyeceğiz! Alt katta olacağım.
Ладно. Если хочешь завтракать, он будет готов через две минуты.
Kahvaltı birazdan hazır olur.
Завтракать, немедленно.
Kahvaltı, hemen şimdi.
Завтракать будешь?
Kahvaltı ister misin?
Ну, мы будем завтракать или нет?
Kahvaltı edecek miyiz?
Мне еще час только завтракать.
Yemeği bitirmem bir saati bulur.
Я иду к Чин Лу завтракать.
Chin Loo'da kahvaltı edeceğim.
Я не буду завтракать.
Yemek yemeyeceğim.
Мне некогда завтракать.
Kahvaltı yapamam.
- Завтракать.
- Kahvaltı.
Завтракать.
Evet ya kahvaltı.
Завтракать будешь?
Kahvaltıya gelir misin?
Давай теперь завтракать.
Kahvaltıya gidelim.
Я не так хорошо знала Соупи. Разве что он часто приходил сюда завтракать.
Soapy'yi pek iyi tanımazdım.Ama buraya sürekli kahvaltı için gelirdi.
Пора завтракать!
Kahvaltı zamanı.
Киё-тян, пора завтракать.
Ben serbestim öyleyse.
Иди, одевайся, будем завтракать, все вместе.
Kimseye söyleme.
- Месье будет завтракать?
- Kahvaltınız! - Önemli değil!
Может, это из-за моей дурацкой привычки завтракать.
Muhtemelen bizim saçma öğle yemeği alışkanlığımızdan kaynaklanıyor.
Мэри, Лора, идите завтракать.
! Mary! Laura!
И больше люблю ужинать, чем завтракать.
- Ve akşam yemeği daha iyi olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]