English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Золотом

Золотом translate Turkish

632 parallel translation
Мы их продадим с прибылью в полмиллиона золотом.
Sonra onların satışından yarım milyon değerinde altın kar edeceğiz.
И я получил требование выкупа в сто пятьдесят тысяч марок золотом.
Ve Leopold'den 150 bin altınlık bir fidye talebi aldım.
Всего $ 25 за- $ 150 золотом.
Sadece yirmi beş dolar... Altın olarak yüz elli dolar!
И не бумажками, а золотом!
Üstelik kağıt para da değil. Altın!
Я хотел спросить, сколько у нас денег. Золотом.
Altın olarak ne kadar paranızın kaldığını bilmeliyim.
А 500 долларов золотом мне не помешают, конечно.
Ayrıca, 500 dolar da işime yarardı hani.
А что будет с золотом в нашем сейфе?
Altinlarimiz ne olacak
Усыпанной бриллиантами и золотом.
- Elmas ve altınlarla mı örülmüş?
У меня в кармане $ 100 золотом.
Cebimde 100 $'lık bir altın var.
Он отвергает её, и она просит его голову на золотом подносе.
Adam onu reddediyor ve o da altın tepside kellesini istiyor.
Пятьдесят миллионов золотом, украденные в прошлом месяце в Орли, до сих пор не найдены.
50 MİLYON DEĞERİNDE KÜLÇE ALTIN SOYGUNU
Сундук, набитый золотом, серебром и брильянтами!
Bir sandık dolusu altın, gümüş ve elmas!
- Еще кофе? А что делают с золотом, когда найдут его?
Peki altını bulduktan sonra onunla ne yapıyorlar?
Белые гоняются за золотом.
Beyaz adam altın peşinde.
Не знаешь ли, кто, золотом прельщённый, решится на убийство?
Biraz altın karşılığı baştan çıkıp özünde cinayet olan gizli bir iş çevirecek birini tanıyor musun?
Украли ящик с золотом.
Fargo kutusu çalındı.
Когда сюда доберется фургон с золотом.
Vagon altınla birlikte ne zaman buraya geliyorsa.
Последний раз ела свиные почки год назад у сестры на "Золотом побережье".
Son kez bir yıl önce yemiştik. Ablam Côte d'Azur'de oturur...
Она прекрасна, ослепительно красива. Золотом отливают её волосы. Губы её краснее самой красной розы.
Aslında ne kadar güzel Gün ışığı gibi parıldayan saçlar gülleri utandıran kırmızı dudaklar.
Турки платят мне золотом, но я всё равно беден.
Türkler bana servet ödüyor, ama ben fakirim!
Они платят мне каждый месяц сто гиней золотом.
Her ay bana ödedikleri 100 altın gine.
Ауда пришёл в Акабу за золотом?
Auda altın için mi geldi?
" Английская корона... обещает выплатить... 5.000 гиней золотом... Ауде Абу Тайи.
"İngiltere Hükümdarı Auda Ebu Tayi'ye 5000 altın gine ödemeyi taahhüt eder."
Через десять дней я вернусь с золотом.
On gün içinde altınla döneceğim.
С золотом, оружием и всем прочим.
Altın, silah ve her şeyle.
Передний и задний бамперы будут покрыты золотом.
Tümüyle ön ve arka çamurluklar.
Дай мне немного искупаться в твоем золотом свете.
Bırakta altın sarısı ışığından bir nebze olsun aydınlanayım.
И даже немного золотом.
Birazcık da altın.
Двести тысяч золотом.
200,000 dolarlık altın.
Королевой была Изабелла Баварская, бесстыдная шлюха на троне... ее покрытое вшами тело было украшено золотом и жемчугами.
O dönem kraliçe Bavyeralı Isabella'ydı, bir kraliçenin - bitle kaplı vücudu altın ve elmaslarla bezenmiş - arsız fahişesi.
В прошлом году и в позапрошлом, я платил тебе золотом за информацию.
Geçen yıl ve önceki yıl bunu söylediğin için ben sana altın ödedim.
Езжайте за своим золотом, ради него вы готовы предать друзей!
Gidin altınınızı kazanın. Tabii istediğiniz altın ise! Arkadaşa yapılmaz bu.
Вы обещали заплатить 100 тысяч песо золотом.
Bana yüzbin pesoyu altın olarak ödeyeceğinizi söylemiştiniz.
Обычно, она возит 50 тысяч золотом из Эммита в Эль Пасо.
Trenle Emmet'ten El Paso'ya yaklaşık 50 bin tane taşıyor.
Сударыня, за час пред тем, как солнце Окно востока золотом зажгло, Я в беспокойстве вышел на прогулку.
Tapınılası güneş süzülmeden bir saat evvel doğunun altın penceresinden huzursuz aklım sürükledi beni yürümeye.
В ней говорилось о скрытом каньоне, охраняемом богами Апачей и полном золотом.
Efsaneye göre, Apaçi tanrılarının koruduğu, altın kaynayan, gizli bir kanyon varmış.
Если ты знаешь меня, я уже давно перестал охотиться за золотом.
Hem madem beni tanıyorsun, altın avcılığını çok önce bıraktığımı da bilirsin.
И за золотом, возможно, тоже.
Onlar da altınların peşinde.
- Господа, мы хорошо организованы... и можем заплатить 10,000 $... золотом.
Şimdi, beyler iyi organize olduk ve 10,000 Dolar ödeyebiliriz altın olarak.
- А что с золотом?
Ya altınlar?
Золотом?
Altın olarak mı?
- Король хочет подкупить Господа... этим золотом, безделушками и барахлом? - Я вас прошу, мистер Кромвель...
- Bay Cromwell, rica ederim.
Мне интересно, Преподобный, что ты будешь делать с золотом, если найдешь его?
Anlayamadığım, Reverend, altınla ne yapacaksın? - Ben mi?
Банда уничтожена, повозка набита золотом, и стоит вон там.
Çete yokedildi. Vagona altınlar yüklendi. Orada duruyor.
'очешь, мы заплатим золотом?
Vergiyi kime ödeyeyim? Sana biraz altın verebiliriz.
( музыка ) Скоро я пройдусь по улицам с золотом
# Yakında altın yollarda yürüyeceğim
Я объяснил Рудольфу, что есть издания подешевле, но он хотел лучшее, подарочное издание, и чтобы ваше имя было напечатано золотом.
Tek bir sey var. Daha ucuz bir InciI verebiIirim dedim, ama o en iyisini, Iüks basky, ismin aItn harfIerIe yazI oIann istedi. - ÖyIeydi iste.
В поход за золотом?
Altın aramak, ha? Her zaman emrinizdeyim.
Золотом.
Altın olarak.
Я не стою сундука с золотом.
.. abartma mavi asker, amaç altından başka bir şey değildi.
Они обычно не гонятся за золотом.
Evet.. yanlış bir şeyler var... Böyle satıcılar altın için gezmez..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]