English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ К ] / Как бог

Как бог translate Turkish

766 parallel translation
Он танцует как бог и совершенно гадко презирает простых двуногих вроде меня.
Harika dans eder ve benim gibi en beterinden iki ayaklı minicik birine kalmış durumda.
как Бог даст.
Tanrı isterse.
Ну, есть страховка, но некоторые её виды распространяются..... как бог на душу положит и даже менее щедро.
Sigorta var ama sigorta şirketleri Tanrı gibi garip davranırlar.
Проплывает, как Бог на своей большой сверкающей машине.
O parlak büyük arabada, lordlar gibi gelir geçerdi hep.
Но вдруг я понял : думает глупый а умный действует по озарению, как Бог на душу положит.
Ama birden düşünmenin aptallara göre olduğunu zeki olanların da ilham gibi Tanrıdan gelen şeyleri kullandığını anladım.
Он играл на пианино, как бог.
- Piyanoyu sezileriyle çalardı.
Я сегодня видела сон, как бог решил стать негром, когда Маркаю предстал перед ним.
Dün gece rüyamda Tanrı'nın zenci olduğunu gördüm tam o anda Marcaillou da Cennet'e doğru yola çıkmıştı.
Как бог свят, я встала! " Да?
'Allah'ım, Ben ayağa kalktım.'evet?
После начальника тюрьмы и охранников, главный здесь как бог.
Bak o, 41 derler adına. Ekip başı odur.
... с теми, к кому во мне нет ненависти. А что до вашего Гитлера,.. ... то это для таких, как он, Бог - мой Бог - сотворил ад!
Tanrı, yani benim Tanrım, onun gibi biri yüzünden... cehennemi yarattı.
- Как говорится, помоги себе, и Бог тебе поможет.
- Tanrı, yardım edenlerin yardımcısıdır.
Вы... вы... такой же жестокий, как ваш Бог.
Sen... Tanrın kadar acımasızsın!
И не забудем Эрнандеса, он вел себя как настоящий бог!
Bu cehennemden kurtulmak için bulunmaz bir fırsat. Yakında vedalaşacağız dostum.
Видишь, как господь бог о нас заботится.
Görüyor musun Kayo, yüce Tanrı hep bizi gözetiyor.
Вы судите ещё о человеке По внешности, а знает Бог один, как часто внешность с сердцем не в ладу.
Dış görünüşe bakıp aldanıyorsun oysa Tanrı bilir, insanların içi dışına hiç uymaz.
Помилуй Бог, ни слова не сказали, как будто камни или истуканы, и, бледные, глядели друг на друга.
- Hayır, Tanrı sizi inandırsın, tek kelime etmediler. Dilsiz heykeller gibi, soluk alan taşlar gibi, sapsarı ölü suratlarıyla birbirlerine baktılar.
И как презрел Господь Сарру и... Бог искушал Авраама и сказал ему : "Авраам"...
" Ve Tanrı Sarah'ı ziyaret etti ve Tanrı'nın İbrahim'i ikna etmesi için kullandığı şeyleri getirdi ve ona şunları dedi :'İbrahim.'
Убей Бог, Итон, не понимаю, как тебе удалось оставаться в живых так долго.
Beni şaşırtıyorsun Ethan... Nasıl bu kadar zaman hayatta kalabildin?
- Как выпьет, Бог знает что вытворяет. - Это понятно.
Elbette, odun kırıp getirmiyor mu?
аждый викинг мечтал... умереть с мечом в руках и попасть в ¬ алгаллу, где их как героев ждал бог ќдин.
Her Viking'in en büyük hayali kılıcı elinde şehit olarak Tanrı Odin'in kahramanlarını beklediği Valhalla'ya girebilmekti.
"Я остужу" - ответил мне Бог. И теперь он холоден, как лёд.
"Onu sakinleştiririm" diye cevapladı Tanrı, çünkü o orada, soğuk bir buzdağı gibi.
Как она подарила нам. Да поможет ей Бог...
Aynı onun bize verdiği gibi.
Бог с вами, мисс, как бы я этого хотела.
Keşke hanımım, keşke olsa.
Папа... если всё так, как ты говоришь, то Бог хранит Карин, потому что мы её любим.
Baba... Eğer senin ediğin gibiyse o zaman Karin onu sevdiğimiz için, Tanrı'yla kuşatılmış.
Бог знает, что среди вас могут быть немощные, тогда как другие странствуют по миру в поисках Его милостей. Прочие сражаются во имя Него.
Allah içinizde hastalar, yeryüzünde gezip Allah'ın lütfunu arayanlar ve Allah yolunda savaşanlar bulunduğunu bilmektedir.
Бог ты мой, полковник, я уже забыла, как это делается! Прошу.
- Prenses, çok mutlu olurum eğer bana bunu...
Ну как живется вожится. Бог милостив, не жалуюсь я на здоровье
- Herşey güzel.
такой как ты, Палагночка, Бог мой, никогда не видел.
Yemin ederim, senin gibisini görmedim.
КОЛДУН... О нем говорили, что он как Бог. его боялись, но и нуждались в нем.
BÜYÜCÜLER
Бог мой, ты как-то назвал меня древним майором.
- Aman tanrım. Eskiden bana işi bitmiş binbaşı derdin.
Как те, что может Бог.
Belki de bir tanrı yapabilir ancak.
Такими их создал Бог... белыми... как снег.
Bazı beyazlar, tanrım... o kadar beyazdırki... kar gibi.
Если Бог на нашей стороне, как мы можем потерпеть неудачу?
Tanrı yanımızdayken, nasıl başarısız olabiliriz ki?
Как всем известно, Бог - старый педик.
Herkesin bildiği gibi Tanrı eski nonoşlardandır.
"Вот, я научил вас постановлениям и законам..." "как повелел мне Господь, Бог мой..."
Efendimiz Tanrının bana buyurduğu yasalar ve uygulamaları öğretiyorum, ben de sizlere. "
Бог не выдаст – как-нибудь выстоим, сэр.
Tanrı'nın izniyle, dayanacağız, Bakanım.
Не дай бог, как в тот раз, придётся платить.
Yoksa ben sana yapacağımı biliyorum. Bu kazanın bedeli benim cebimden çıksın istemiyorum.
Бог знает как он свяжется с тобой.
Nasıl ilişkiye geçer, Tanrı bilir.
Нет, не в газовых камерах. Но это может быть сделано более гуманным образом : путем инъекций, или Бог знает как...
Hayır, gaz verilerek değil de daha insancıl bir şekilde yapılabilir enjeksiyon sayesinde ya da emrihak vaki olur falan...
Бог мой, как ты строг, в твоих руках - мой рок.
Tanrım İstediğin çok güç Ama bütün kozlar sende
А как же истинный Бог... во славу которого на этих островах... несколько поколений строило церкви и монастыри?
Peki ya bu adalarda ; geçmiş nesillerde... görkemli kilise ve manastırları... inşa edilen gerçek Tanrı?
Так же это можно перевести, как долг, обязательство и даже Бог.
Ayrıca görev, borç ve hatta Tanrı da demektir.
Как литератора меня раздражают, я оскорблен, но клянусь, ни за что на свете я не хотел бы переменить отечество или иметь другую историю, кроме истории наших предков, такой, какой нам Бог ее дал ".
Mektuptaki adam olarak, Sinirleniyorum, aşağılanıyorum, fakat yemin ederim dünyadaki hiçbir güç vatanımı bana değiştirtemez veya başka tarihe sahip olanlar bizim tarihimizden çekinsinler, örneğin bize Tanrı tarafından verilenden. "
Видит бог, как ему нужно такое упражнение. Еще одна дуэль завершила бы его репутацию.
ve Tanrı biliyor ki antreman yapmalı bir düello daha ona ün kazandıracak.
О мой бог, как ужасно.
- Aman Tanrım! Ne korkunç!
Один бог знает, как я страдаю, Момо.
Ağlamak mı? Bu mu?
Бог ты мой... С тех пор, как войска перекрыли главную дорогу, все идут по моей земле!
Asker anayolu kapattığından beri herkes benim tarlamdan geçmeye davranıyor.
И дай нам бог быть хотя бы вполовину храбрыми и на десятую часть честными, как он.
Ve Tanrı'dan dileğim, keşke onun cesaretinin yarısına, ve dürüstlüğünün onda birine sahip olsaydık.
Бог его знает, как.
Tanrı bilir nasıl ölmüş...
Она так и лежала, пока мы не заметили, как по её рукам ползают муравьи. Так мы поняли, что она умерла, бог знает сколько времени назад.
Ta ki bir gün ellerine kadar tırmanan karıncaları fark edince epey bir zaman önce ölmüş olduğunu anladık.
Это как будто Бог одарил тебя – ты можешь сочинять разные истории и сказал : "Это тебе, парень, только не растеряй".
Tanrı sana bir yetenek vermiş oğlum, hikayeler yazabiliyorsun. Tanrı demiş ki : "İşte bu sana hediyemiz. Bu yeteneğini kaybetme."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]