Лё translate Turkish

Ну, видимо, Лейла была очень привязана именно к этой церкви.

Görünüşe göre Layla özellikle bu kiliseye çok bağlıymış.

Да, Лейла.

Layla, evet.

Где Лейла?

Layla nerede?

Лейлы больше нет. Она уехала из страны.

Layla gitti, ülkeyi terk etti.

Я видел, как она может его убедить вернуть облигации и сказать ей, где Лейла.

Parasını geri almak ve kızın yerini öğrenmek için pederi nasıl ikna edeceğini tahmin edebiliyorum.

- Лейтенант?

- Teğmenim?

Успокойся, лейтенант.

Biraz soluklanın teğmenim.

- Спасибо, лейтенант.

- Teşekkürler teğmenim.

- О Лейле?

- Layla mı?

Меня зовут Лейтенант МакКуэйд. Я хочу поговорить.

Sadece konuşmak istiyorum.

Больница Streatham, это где Лейла работает.

Streatham Hastanesi.Leila'nın çalıştığı yer.

Лейла?

Leila?

Ради помощи больнице или ради Лейлы?

- Bu hastaneye yardım etmek için mi yoksa Leila için mi?

- Передай от меня привет Лейле.

- Leila'ya benden selam söyle.

- Лейла?

- Leile?

Твоя сестра, Лейла, с кем-нибудь встречается?

Kız kardeşin, Leila. Erkek arkadaşı var mı?

Роберту, Фрэнсис, Тому и Лайле.

Robert, Frances, Tom ve Lila'nın evi.

- Лейтенант, дело закрывать нельзя, ещё рано.

- Yüzbaşım, davayı şimdiden kapatmamalıyız. Şimdi kapatamayız.

Лейтенант, разрешите, я сам ей скажу.

Yüzbaşım, kendisine ben haber vereyim en azından.

лейтенант.

Uğradığım için teşekkürler Komiser.

И вы как хотите, но вы лицо нового лейбла.

İsteseniz de istemeseniz de yeni markanın yüzü sizlersiniz.

И если вы ничего не родите, никакого лейбла не будет.

Eğer siz işinizi yapmazsanız yeni marka diye bir şey olmaz.

- И чем ваш лейбл обеспечит заем?

Krediyi destekleyecek kim var şirkette?

Сейчас проходит заседание священных коктейлей.

Kızgın değil. Ostinato'yu çok beğendiler.

Они позвонили мне, лейтенант.

Beni aradılar, Teğmenim.

Если бы это зависело от меня, вы бы работали над своим загаром прямо сейчас, но мой лейтенант просто помешан на юрисдикции.

- Bana kalsa şu an güneşleniyor olurdun ama amirim şehir kesim paylaşımına kafayı takmış gidiyor.

Мой лейтенант задействовал все мои ресурсы! Разве ты не видишь?

Teğmenim tüm kaynaklarımı elimden aldı!

Каждая жертва перестрелки - ничего больше, чем имя в файле, а потом, три дня назад, я услышал имя от диспетчера, как выстрел из прошлого.

Her vurulan kurban, hepsi sadece dosyalardaki birer isim. Ama 3 gece önce merkezden o ismi duyduğumda geçmiş arkamdan vurmuş gibi hissettim.

Придется пройти через нового лейтенанта.

Yeni amirle konuşman gerekiyor.

Новый лейтенант?

Yeni amir mi?

Этот формуляр позволяет правопреемнику заплатить "Лейквью".

Bu form varlık sahibine Lakeview'a ödeme yapma yetkisi veriyor.

Так и должно быть, когда тебя берет в оборот лейбл.

Bak bir şirketle çalışında böyle olur.

Потому что у лейбла нет денег?

Şirketin para keybettiği için mi?

А это уже не пиар, тут надо менять всю концепцию лейбла.

Ben bunu değiştiremem. Bu bütün şirketin değişmesi gerektiği anlamına geliyor.

Найдем другой лейбл.

Başka bir şirketle anlaşırız.

Но, если альбом хорошо продается, лейбл выпускает следующий.

Tek umrumda olan bir grubun yaptığı albümün... tekrar albüm yapabilecek kadar iyi olması.

Сюда побольше цвета, изменим форму, саб-лейбл на передний план, и пусть студенты раскрутят.

Buraya biraz renk katarız, biraz şekil veririz. Yan markayı öne çıkarırız. Temsilciye reklamını yaptırırız.

Плюс саб-лейбл, мы начинаем новую жизнь.

Yan marka yeni bir başlangıç öyle değil mi?

Мы не охотились в Скарсдейле.

Scarsdale'de avlanmazdık hiç.

У нас с Джеффри на лейбле...

Yani bu yalnızca Jeffrey'le bizim plak şirketinde olanlardı.

Уайат, Лейкерс вчера выиграли, и я сразу подумал о тебе.

Wyatt dün gece Lakers kazandı. Ben de seni düşündüm.

Ну, ты же типа болеешь за Лейкерс и когда я увидел, что Лейкерс выиграли...

Çünkü sen de Lakers'ı seviyorsun. Ben de Lakers'ı kazanırken gördüm bu yüzden...

Куча народу болеет за Лейкерс, бро.

Bir sürü insan Lakers'ı seviyor kardeşim.

Ты участвовала в канадских "Песнях со звездами", и победила Бетани ле Флер, так что...

Kanada'daki Singing for the Stars'a çıkmıştın ve Bethany LeFleur'ü yenmiştin.

Променять важнейшую статью на чепуху о Хоби Дойле?

Kariyerimin en önemli haberini Hobie Doyle'un kıytırık meselesine mi değişeyim? - Hiç sanmıyorum.

– Спасибо, мистер Лейнер.

- Teşekkürler, Bay Layner.

Я видела их с Брюсом Лейнером, и, кажется, он выпивал.

Onları Bruce Layner'la gördüm. ... ve içkili gibiydi.

Мистер Лейнер не вел себя странно?

Bay Layner tuhaf davranıyor muydu?

Очень скоро команда Лейнера...

Layner'ın takımının toplanması sadece an meselesi...

Скажет, что видела, как Лейнер пил, пыталась помешать ему посадить детей в машину.

Layner'ı içerken gördüğünü ve çocuklarını götürmeden önce onu durdurmaya çalıştığını söylesin.

В Восточное отделение полиции поступило видео этого инцидента, снятое на чей-то телефон, на нём хорошо видно, как вы бьёте мистера Лейнера.

Doğu bölgesi polisi, bir şahsın telefonundan kazaya dair sizin Bay Layner'a saldırdığınız anlamına gelebilecek bir videoyu ele geçirmiş olabilir.