Она не виновата translate Turkish

Но она не виновата.

Ama lütfen ona güven.

Что она не виновата... и что она не делала этого.

- Masum olduğunu. Onu öldürmediğini söylüyor.

Она не виновата в том, что её похитили шайены.

Bu onun hatası değildi.

Она не виновата.

- Bu onun hatası değil.

Она не виновата в том, что мы невоспитанны.

Bizim görgüsüzlüğümüz onun kabahati değil.

Она не виновата, баронесса.

- Onun suçu değil ki.

Я понимаю, что по закону Алиса - его сообщница, но она не виновата.

"Teknik olarak suç ortağı sayılsa bile, Alice'in, olayla bir ilgisi yok."

Она не виновата.

Hepsi benim hatam.

Родители Хеди говорят, они пытались объяснить ей, что она не виновата в смерти своей сестры.

Hedy'nin ailesi ona, kız kardeşinin ölümünün onun suçu olmadığını açıklamaya çalışmış.

Она не виновата в том, что ее плохо собрали.

Buraya atılması onun hatası değildi.

- Она не виновата.

Onun hatası değil, hiç bir şeyden haberi yok.

Она не виновата.

bu onun hatası değil.

Она не виновата.

Hatunun hatası değil.

Она не виновата, что заболела.

Hasta olması onun hatası değil.

Она не виновата.

O bunu yapmadı.

Она не виновата.

Hata onun değildi.

Сэр, она не виновата.

Efendim, gerçekten onun hatası değildi.

Она не виновата.

Kızın bir suçu yok.

Что я хочу, чтобы мы почаще виделись,... и мне жаль, что мы не можем договориться с её матерью,... и она не виновата, и всё такое.

Onu daha sık görmek istediğimi... annesiyle anlaşamadığımız için üzgün olduğumu... ve bunun onun suçu olmadığını falan.

Я говорил вам, она не виновата в тех убийствах.

Ölümlerden sorumlu olmadığını söylemiştim.

Это была Элия... но она не виновата.

Ellia yaptı. Ama bu onun hatası değildi.

- Она не виновата

Bu onun hatası değil.

Понятно. Так что же, она не виновата в том, что находила для него детей?

Bu yüzden çocukları onun için kaçırmış olması onun suçu değil mi?

Включая печальных, одиноких, и, вероятно, незамужних женщин - все благодаря лейтенанту Паскаль. Она не виновата.

Ayrıca birkaç kederli, yalnız ve muhtemelen bekar kadın, teğmen Pascal sağolsun.

Она не виновата что ее нет с нами.

Sanki senin için bir anlamı yokmuş gibi söyledin.

Она ни в чём не виновата и никуда не убежит.

Denedim ama hiçbir şey için Joss'u bırakmaz.

Она смотрит на меня с упреком, как будто я виновата, что ты не вернулся.

Sitemkâr bir şekilde bana bakıyor. Sanki geri dönmeyecek olman benim suçummuş gibi.

- Но она сказала, что не виновата.

Ona, bunu yapanın kendisi olmadığını söyler. - Kimin neyi yapmadığını?

Германия виновата, но она отнюдь не одинока в своей вине.

Almanya tek başına suçlu değildi.

Женевьев помогает мне, как может. Она ни в чём не виновата.

Geneviéve elinden geldiğince yardım ediyor ama ihtiyacımız çok fazla.

- Всё хорошо. Может это не она виновата!

Tamam... belki bu onun suçu degildir.

Я знаю, что сейчас ты должна сильно ненавидеть Джули. Но она ни в чём не виновата.

Şu an Julie'den nefret eden birilerine daha ihtiyacın olduğunu biliyorum ama o yanlış bir şey yapmadı ki.

- Она ни в чём не была виновата. - Правильно.

Yani, o masumdu.

Она думает, что это я виновата, что ты ей не звонишь.

Hiç komik değil. Aramamanın benim hatam olduğunu sanıyor.

Еще говорят, что смерть Айко была не случайной! Она виновата в этом!

Aiko'nun ölümünde de parmağı var diyorlar.

Ей в голову не приходило, что она сама может быть виновата.

Kendi suçu olabileceği hiç aklına gelmezdi.

Разве она виновата, что я не сумел донести их до твоей хаты?

Lazanyaların sana ulaşamamış olması onun suçu değil.

Она ни в чём не виновата. Она ни в чём не виновата.

Bunlar onun suçu değil.

Она пропала без вести и ни в чем не виновата.

Sadece bir kayıp ilanı. Yasaları çiğnemedi ki.

Вы же знаете, она ни в чём не виновата.

O kadın bir şey yapamaz, biliyorsun. O kadın hiçbir suç işleyemez.

Я не виновата! Она виновата!

Hepsi onun yüzünden!

.. но он хотел ее. Она ни в чем не виновата.

- Ama geri dönmekle ilgilenmiş.

Она сама виновата - не рассказала нам всё.

Bize birşey söylemediği için bunu hakketti.

Она ни в чем не виновата.

O masum.

Она уж точно не виновата в этом.

Kesinlikle onun suçu değildi.

Разве ты виновата в том, что она не выпустится вовремя?

Onun vaktinde mezun olamaması senin suçun mu?

Она ни в чем не виновата!

Hiçbir şey yapmamıştı ki!

Он ей всюду мерещится, но она не виновата.

Heryerde onu görüyor.

Перестань. Неужели ты считаешь что она ни капли не виновата?

Haydi ama, bunu hiç haketmediğini mi düşünüyorsun?

Можете не сомневаться - если он попросил арестовать Вашу кузину, значит она была в чём-то виновата.

Sizi temin ederim eğer kuzeniniz yakalanmışsa kesin suçludur.

Ты говоришь, она тебе нравится. Значит, не хочешь, чтобы она была виновата в собственных бедах. Но кто-то должен быть виноват, а из её знакомых ты знаешь только...

Onu sevdiğini söylüyorsun bu yüzden de, onun hatası olmasını istemiyorsun ama birilerinin hatası işte ve geride kalan tek insanlar...