Свобода слова translate Turkish

Под новым символом Двойного Креста была подавлена свобода слова.

Çifte haç amblemi altında özgürlük kısıtlanmıştı,

"Свобода слова предосудительна."

"Konuşma özgürlüğü tartışmalıdır"

— У нас же свобода слова? Вот ваш коммунизм и свобода...

İşte sizin özgürlükçülüğünüz.

( ( музыка ) "Свобода слова" от JB Рiсkеrs )

# "Freedom of Expression" ( JB Pickers )

Полная свобода слова, печати.

Tam bir konuşma ve basın özgürlüğü.

Ну, там, свобода слова и всякое такое.

Konuşma özgürlüğünü hatırlattım.

Одной из тех идей, которой мы дорожим, является право неограниченного обсуждения и свобода слова.

En değer verdiğimiz düşüncelerden biri yasaksız fikir belirtme ve konuşma özgürlüğüdür.

Свобода слова.

Konuşmanın özgürlüğü.

Свобода слова, свобода шутки.

Konuşma özgürlüğü.

Ваша честь, свобода слова распространяется на то, что выходит изо рта... а не на то, что туда входит.

Sayın yargıç, özgürlük konuşması ağzınızdan çıkanlarla olur ağzınıza soktuklarınızla değil.

Пока еще существует свобода слова, я буду пользоваться моим грёбаными правом болтать моим грёбаным длинным языком!

Bütün gün boyunca açtım. Biraz daha beklersek kıymalı börekler kaldırım taşına dönecek.

Свобода слова ценится больше, чем ваше лицемерие.

Bu toplum benim özgürlüğümü, senin riyakarlığına tercih ediyor.

Свобода слова, контроль над оружием и жалкие демократы.

# Konuşma özgürlüğü, silahlar, ve şu mal Demokratlar #

Свобода слова в опасности, разве вы не видите?

Görmüyor musunuz, burada ifade özgürlüğü risk altında.

Вы и ваша идиотская свобода слова.

Siz piçler ve basın özgürlüğünüz.

Потому что здесь Америка, чувак и пока у меня есть свобода слова, никто меня не заткнет.

Çünkü burası Amerika hacı... ve konuşma özgürlüğüm olduğu sürece kimse beni susturamayacak.

Много людей думает, что свобода слова доходит до этой точки, а затем когда вы говорите о религии, когда вы говорите о Пророке, последствия предсказать уже невозможно.

Bir çok insan özgürce konuşmanın belli bir noktaya kadar gelebildiğini ancak konu dine geldiğinde, peygamberden bahsedildiğinde, bütün bahisler kapanıyor.

Свобода слова это палка о двух концах.

Konuşma özgürlüğünün iki boyutu var.

Но у нас же свобода слова.

Konuşma özgürlüğü bu.

- Свобода слова - неотъемлемое право которое вы, сэр, не имеет ни права, ни чего-либо другого отменить!

Konuşma özgürlüğü, otorite ya da para ile engel olamayacağınız yasalarla korunmuş bir haktır, efendim.

Свобода слова - вот почему эта страна такая классная.

İfade özgürlüğü, işte bu ülkeyi böyle harika yapan bu.

Но все, что я говорила - правда, и у нас свобода слова.

Söylediğim doğruydu, ama konuşma özgürlüğü var.

Это свобода слова.

Konuşma özgürlüğü var.

Свобода слова.

Konuşma özgürlüğü.

- Свобода слова.

- Özgürlük konuşması.

Вот почему Первая Поправка, свобода слова, первое в Конституции, что ты бы защищал на смерть.

Bu sebeple özgür konuşma İlk değişiklik, anayasal yapıda senin korumak uğruna ölebileceğin ilk şey.

У нас существует свобода слова.

Özgür konuşma diye bir şey var.

Свобода слова. Адвокат, вы не поможете?

Başkomiserim orada yardıma ihtiyacınız var mı?

Свобода слова не включает в себя угрозы смерти, мистер Сабалини.

Konuşma özgürlüğü, ölüm tehdidini kapsamaz, Bay Sabalini.

Рассказывали про то, что их свобода слова под угрозой.

Konuşma özgürlüklerinin nasıl tehlikede olduğundan bahsediyorlardı.

Если бы я считал, что их свобода слова под угрозой, Я бы защищал их.

Tehlikede olduğunu düşünsem konuşma özgürlüklerini sonuna kadar savunurum.

Мне нравится "Монополия", свобода слова,

Connect 4'u, özgürlük konuşmasını,

Они вторгаются в нашу собственность, устраивают взрывы. Это уже больше, чем свобода слова.

Bizim yaşadığımız araziye gelip bir şeyler patlatmak konuşma özgürlüğünü aşıyor.

И в этой стране есть такая вещь как свобода слова.

Ayrıca bu ülkede ifade özgürlüğü diye bir şey var.

Нашими аргументами были свобода слова и пародия.

Bunun bir düşünce özgürlüğü ve bir parodi olduğunu düşünüyorduk.

Свобода слова?

Düşünce özgürlüğü?

Мистер Фишбейн, мне жаль, но это свобода слова.

Bay Fishbein özür dilerim ama bu özgür bir konuşma.

У нас есть свобода слова.

- Konuşma özgürlüğümüz var.

Свобода слова! Она у тебя есть.

Konuşma özgürlüğü?

И, поскольку в наши дни ценится свобода слова, мы пригласили СМИ...

Her demokraside özgür basının hayati önemi olduğu için medyayı da davet ettik.

И ещё есть эта досадная Первая Поправка. ( свобода слова и прессы )

- Bir de şu rahatsız edici Birinci Anayasa Değişikliği var.

Мистер Коул, свобода слова привела нас туда, где мы с вами сейчас.

Bay Cole, bizi bu duruma sokan konuşma özgürlüğü.

Свобода, а не слова.

Hürriyet, sözde değil ama..

"Свобода и братство". Какие замечательные слова, Юрий.

"Kardeşlik ve özgürlük." Yuri, ne harika sözler.

Во Франции я узнал другие слова. Свобода, равенство.

Fransızlar bana bağımsızlık ve eşitliği öğretti.

Свобода аналог слова "смерть".

Özgürlük ölümün başka bir yoldan söylenişidir.

Свобода слова, и свобода собраний, и свобода раздеваться!

Liberty Avenue'nün geleceği tehdit altında ve bu durum en yakın arkadaşının umurunda bile değil. Hatta bir de bunun olmasına yardım ediyor. Öğle yemeği alabilir miyim?

Он надеялся напомнить миру что честность, справедливость и свобода это не только слова. Это перспективы.

Adil olmanın, adaletin ve özgürlüğün yalnızca sözden ibaret olmadığını bir bakış açısı olduğunu göstermeyi umdu.

Одежда - это тоже свобода слова.

Kıyafetler ifade özgürlüğünü temsil eder.

Это свобода слова.

Bu, özgürlüktür adamım.

- Генри, вспомни. "Свобода Ин." Два слова.

Henry, hatırla. "Liberty In." İki kelime.