English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Так скучно

Так скучно translate Turkish

342 parallel translation
Миссис Чарльз, это должно быть так скучно для Вас.
- Bayan Charles, bu sizi sıkıyor olmalı.
Здесь было так скучно.
Canım sıkılıyordu.
- Тебе действительно так скучно?
- Bu kadar mı çok sıkıldın? - Evet, hem de çok.
Это так скучно.
Çok sıkıcı.
Красс! Это так скучно!
Crassus, bunlar çok sıkıcı.
Им так скучно в этом сарае?
Bu yüzden o büyük yerde sıkılıyorum.
Ах, но ведь это так скучно – выбирать самой.
Karar vermek zorunda kalmayı sevmem.
Это так скучно, черт побери!
Çok sıkıcı.
Это так скучно.
Bence çok sıkıcı.
В британских приютах так скучно.
İngiliz yatakhanesindekiler çok uyuşuk.
Лидия, неужели в Коннектикуте так скучно?
Lydia, Connecticut bu kadar mı sıkıcı bir yer?
Мне так скучно.
Sıkıldım, anlıyor musunuz?
Тут так скучно.
Burası çok sıkıcı.
На таких вечерах обычно так скучно.
Bu toplantılar genelde çok sıkıcı olur.
Ты ищешь того же в мужчине, но это так скучно.
Bir erkekte aynı şeyleri arıyorsun. - Ve onlara çok iyi davranıyorsun.
Это все так скучно.
Kime ne ki? Hepsi çok sıkıcı.
К концу пьесы тебе было так скучно, что ты с трудом держал голову.
Bittiğinde canın çok sıkkındı..... kafanı bile kaldırmayacak kadar bencildin.
- Чтобы не так скучно было.
- Keyifsizliğe bir son vermek için.
Может быть тебе так скучно... просто потому, что ты не можешь разобраться... какую пластинку выбрать.
Belki de bu kadar sıkılmış olmanın sebebi hangi plağı seçeceğin konusunda hiçbir fikrinin olmamasıdır.
Для тебя это так скучно, приятель, я должен был догадаться.
Sen alışıksın oğlum, biliyorum.
Всё так скучно-упорядоченно.
Sıradan bir şey gibi bahsediyorsun.
Это было так скучно!
Çok sıkıcıydı!
Тебе со мной так скучно?
- Canını mı sıkıyorum?
Это так скучно.
Sıkıcı.
- Это наверно звучит так скучно.
Herhalde bu beni çok sıkıcı biri yapıyor.
Отбивать шарик двумя палочками так скучно.
Yani, iki raketle topa vurmak Çok sıkıcı.
В Гринвилле так скучно.
Greenville çok sıkıcı.
Она ведь говорит по-японски. Министру будет не так скучно.
Japonca konuşur, böylece yanlız kalmaz.
Но так скучно.
Hayır önce ben, bunu daha fazla tutamam.
Мне не было так скучно, с тех пор как я сходил в это тупое кино под открытым небом.
İzlediğim o aptal arabayla-izle filminden beri bu kadar sıkılmamıştım.
Всё это так скучно.
Çok sıkıcı.
Идти в суд? Это так скучно.
Mahkemeye gitmek çok sıkıcı.
Если будет скучно, или вам покажется, что я на вас много взваливаю, так сможете мигом со мной распрощаться.
Eğer dediğim gibi olmazsa... eğer istemediğiniz bir şeyi yapmanızı söylersem, Tony'nin dediği gibi benimle bozuşabilirsiniz.
Так слишком скучно, Барт. Я хочу получать от жизни удовольствие.
Hayat çok yavaş gidiyor Bart. Biraz yaşamak istiyorum.
Но тебе скучно вот так сидеть и слушать мою болтовню...
Annem. Ama burada oturup benim annem hakkında yakınmamı dinlemek istemiyorsundur...
Пьер очень любезный, мне с ним не скучно, но... мне не нравится, когда ты о нём так говоришь.
Pierre bana kaşı çok kibar olsa da onu hiç düşünmedim, ama... onun hakkında bu şekilde konuşmamanı isterdim.
Мне так холодно и скучно.
Sabahtan beri burada oturuyorum. Çok üşüdüm ve de sıkıIdım.
Скучно, но так и есть.
Gerçekten. Sıkıcı, ama gerçek.
Я имею в виду, что это просто так Обычным и скучно.
Demek istediğim, bu... çok sıradan ve sıkıcı.
А это скучно... так что мой папа завез меня сюда.
O yüzden babam beni burada bıraktı.
Знаете ли, даже скучно, когда все так удается.
Yani hepsini ben yapınca biraz sıkıcı oluyor.
Почти так же скучно, как и здесь.
Neredeyse burası kadar sıkıcı.
Так что, если ты откажешься драться, это будет очень скучно. И мне придется спрыгнуть туда и убить Вас обоих.
Eğer dövüşmekten kaçınırsanız bu çok sıkıcı olur ve ben de yanınıza gelip ikinizi de öldürmek zorunda kalacağım.
Здесь так, бля, скучно, что аж хочется чтобы этот клуб сожгли нахрен дотла.
Bu yer acayip sıkıcı, keşke birisi burayı ateşe verse.
Скучно, не так ли?
Sıkıcı değil mi?
Я заю, что тебе скучно, Малдер. Но если ты будешь так рассуждать, жди беды.
Bu görevden sıkıldığını biliyorum Mulder fakat farklı olanı düşünmek şimdi seni sadece belaya götürür.
Если ты серьезно ищешь работу, то собирать яблоки не так уж и скучно!
Hey, dinle. Eğer iş arama konusunda ciddiysen, elma toplamak o kadar da sıkıcı değil.
Мне так скучно.
Çok sıkıIdım.
Так иди и расскажи дочери, как тебе скучно.
Neden gidip kızına ne kadar sıkıldığını söylemiyorsun?
Мне было так скучно, что я купила себе обезьянку.
Sıkıntıdan patladığım için bir maymun aldım.
С тех пор, как ты работаешь с Кейти, я про неё столько наслушался. Ты только о ней и говоришь. - Так тебе скучно со мной.
Hayır yok ama Katie'yle ilgilenmeye başladığından beri ağzından o kız dışında tek laf çıkmıyor sürekli ondan bahsediyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]