Я говорю о translate Turkish

Я говорю о Кронберге.

Ben Cronenberg'den bahsediyorum.

Я говорю о тайной международной деятельности по приобретению и закрытию любых организаций в области искусственного интеллекта.

Yapay zekayla ilgili araştırma yapan bütün şirketlerin ele geçirilmesi ve kapatılması için yapılan uluslararası bir operasyondan bahsediyorum.

Я говорю о Джонатане Сидвелле.

Jonathan Sidwell'den bahsediyorum.

Я говорю о твоем разговоре с Джессикой.

Jessica ile olan konuşmandan bahsediyorum.

Я говорю о свадьбе.

Düğünden bahsediyordum.

Я говорю о паре дней в больнице с кем-нибудь, кому ты доверяешь, - например, Сэм.

Sadece hastanede, Sam gibi güvenebileceğin biriyle birkaç gün geçirmeni istiyorum.

Я говорю о сексе. Живительном сексе!

Seksten bahesiyorum.

Вообще-то я говорю о вашем агенте Гиббсе.

Ajan Gibbs'den bahsediyorum.

Я говорю о Wii, PlayStation, всё, что тебе нравится, в лучшем виде.

Wii'lerden, Playstation'lardan bahsediyorum. Hoşuna giden ne varsa senindir.

Я говорю о том, Марио, что Сью Сильвестр - большая рыба, которой нравится плавать в маленьком пруду.

Demek istediğim şey şu Mario, Sue Sylvester, küçük bir gölde yüzmeyi seven büyük bir balık.

И я говорю о том же.

- Benim de demeye çalıştığım bu.

Я говорю о таблетках, чувак.

- Ben haplardan bahsediyorum.

Я говорю о твоем лице.

Suratın için demiştim onu. Dövüşe tekrar mı başladın?

Я говорю о спасении этого парня.

John Doe'yi kurtarmak için konuşuyorum.

Я говорю о ваших деньгах.

Senin paranla ilgili konuşuyorum.

Я говорю о подготовке, не о вмешательстве экстрасенсов.

Hazırlıklı olmaktan bahsediyorum, ruhani müdahalelerden değil.

Я говорю о том, что будет практически невозможно проникнуть внутрь, даже для группы, вроде этой.

Demek istediğim, bu şekilde bir grup için bile içeri girmek neredeyse imkansız.

Нет, я говорю о массаже, мне не нравиться, когда люди трогают мои ноги

Ayağıma dokunulmasını sevmem de.

Я говорю о себе!

Kendimden bahsediyorum!

Я говорю о простом обмене.

Burada basit bir müdehaleden bahsediyorum.

Вы знаете, о чем я говорю, Карен?

Bahsettiğim şeyi biliyorsun değil mi, Karen?

Я говорю вам о внутренней камере.

Videodaki konukla ile ilgili konuşuyorum.

- Ты знаешь, о чем я говорю.

- Ne demek istediğimi biliyorsun.

Ну, хранить секреты небезопасно... и я говорю не только о сердце.

Sır saklamak sağlıklı bir şey değil. Sadece kalbin için söylemiyorum bunu.

Столкновение - величайший фильм на свете, и я говорю не о провале

Çarpışma şimdiye kadar yapılmış en iyi film.

Я говорю не о... Я только узнал о МакНилах.

Ben ondan bahsetmiyorum McNeil'lerin kalp sorununu duydum.

Понимаешь, о чем я говорю?

Dediğimi anlıyor musun?

Так, мы ведь договорились, я не говорю со своим лейтенантом о происшествии, а вы не отдаете его на растерзание прессе, так?

Tamam şimdi- - Ben teğmenimle olay hakkında konuşmuyorum, ve sen de onu basınla görüştürmüyorsun, değil mi?

Я говорю не о Бэке.

Beck'ten bahsetmiyorum.

Я не говорю о самом понятии.

Ben kavramdan bahsetmiyorum.

Я говорю не о ее работе, а о ней самой.

İşi hakkında konuşmuyorum, kendisi hakkında konuşuorum.

Вот о чем я говорю.

Bundan bahsediyorum işte.

Ты понимаешь, о чем я говорю. Всегда понимала.

Tam olarak neden bahsettiğimi biliyorsun.

- Так вот, это то, о чём я говорю.

- İşte bundan bahsediyordum.

- Ты понимаешь, о чем я говорю?

- Dışarı.

Ты когда-нибудь слушаешь, о чем я говорю?

- Söylediklerimi duydun mu? - Evet, Earl içkiyi bırakmış.

Этот парень знает, о чем я говорю.

O ne demek istediğimi biliyor.

Вы понимаете, о чём я говорю?

Ne söylediğimi anlıyor musun?

Я говорю не только о себе.

Ve sadece kendimden de bahsetmiyorum.

И кончается все тем, что я говорю не только то, о чем жалею... " но и то, во что вообще не верю.

Sözlerimi şu sözlerle bitirmek istiyorum, yalnızca pişman değilim aynı zamanda gerçekten inanmıyorum.

Я говорю тебе о том,

- Orada.

Нет, я, вероятно, говорю о своих ощущениях.

Hayır, sadece ne hissettiğimi söylüyorum.

Все случившееся - совокупность разных факторов. Вот о чем я говорю.

Bu işler tek başına yapılmaz zaten.

Ты понимаешь, о чем я говорю?

Neden bahsettiğimi biliyorsun!

Я говорю не о деньгах страны.

Hazinenin parasından bahsetmiyorum.

– Я хотя бы знаю, о чём говорю.

- Öyle mi? En azından bahsettiğim şeyin avantajlarının farkındayım.

Я знаю, о чем говорю.

Neden bahsettiğimi biliyorum.

И второй мир, вымышленный, о котором я и говорю, где, скажем, у тебя был хороший американский друг.

Bir de ikinci bir hayali bir dünya var. Mesela diyelim bunda çok iyi bir Amerikalı arkadaşın var.

Вот о чем я говорю.

Yürü be koçum.

Ты понимаешь, о чем я говорю?

Dediğimi anladın mı?

Ты понимаешь, о чем я говорю?

- Ne demek istediğimi anlıyor musun?