English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я дал тебе шанс

Я дал тебе шанс translate Turkish

66 parallel translation
Я дал тебе шанс, когда старшекурсники жаждали заполучить твое место.
Daha üst sınıflar sırada beklerken sana bir şans verdim.
Я дал тебе шанс! Я хочу кое-что сделать.
- Yardımını istiyorum.
Когда ты мог что-то сделать, я дал тебе шанс стать полицейским,..
- Dinle sağır herif. Sana bir şans vermiştim. Bir şeyler yapabileceğimiz zaman sana polis olma şansı vermiştim.
Я дал тебе шанс, Эдж, но ты его не использовал.
Sana bir şans verdim Edge, ama gerçekten berbat ettin.
Я дал тебе шанс идти дальше со своей судьбой Вперед, не оглядываясь назад.
Sana geçmişe takılmayıp hayatına devam etme şansı verdim.
Я дал тебе шанс, Харви, правда?
Sana bir şans tanıdım tamam mı Harvey?
Я дал тебе шанс, а ты просрал его.
Sana verdiğim şansı elinden kaçırdın!
Это я дал тебе шанс записать лучший гребаный хит.
O lanet plağı doldurma fırsatını sana ben verdim.
Я дал тебе шанс доставить нам Дина Митчелла.
Sana Dean Mitchell'ı bize vermen için bir şans tanıdım.
Я дал тебе шанс отомстить за двух женщин, с этим не справилась система...
Sistemin çuvalladığı, iki kadının öcünü alma fırsatını verdim sana.
Я дал тебе шанс отомстить за двух женщин.
Sistemin çuvalladığı, iki kadının öcünü alma fırsatını verdim sana.
Я дал тебе шанс.
Sana bir fırsat verdim.
Я дал тебе шанс получить спасение, шанс жить в Его Благодатном Свете, а ты выбрал их?
Sana kurtulma ve nuruyla yaşama şansını verdim. Sense gidip onları mı seçtin?
Я дал тебе шанс.
- Sana bir şans verdim.
Я дал тебе шанс, Стелла.
Sana bir şans verdim, Stella.
Знаешь, я дал тебе шанс, когда никто бы не дал, и вот как ты мне отплатила.
Kimsenin yapmayacağı iyiliği yaptım sana. Karşılığını böyle ödüyorsun demek.
Я дал тебе шанс.
Bak sana bir şans tanıdım.
Я дал тебе шанс стать выдающимся художником.
Sana zamanının en büyük sanatçısı olma şansını verdim.
Я дал тебе шанс назвать свою цену. Сейчас я расскажу тебе свою.
Size fiyatınızı söylemeniz için bir fırsat verdim şimdi de ben söyleyeceğim.
Я дал тебе шанс всё исправить, но ты им не воспользовался.
Ve az önce sana bunu geri alma fırsatı verdim ve fırsatı elinin tersiyle ittin.
Я дал тебе шанс быть честной, а ты соврала.
Doğruyu söylemen için sana bir şans verdim. Yalan söylemeyi seçtin.
Я дал тебе шанс.
Sana bir şans tanıdım.
Я дал тебе шанс стать частью чего-то грандиозного.
- Hayır. Özel bir şeyin parçası olman için bir şans verdim sana.
Я дал тебе шанс не забыть про это.
Saklı kalması için sana bir şans vermiştim.
Я дал тебе шанс просто выпустить этих людей.
Adamlarımı sorun çıkartmadan bırakma fırsatını vermiştim sana.
А я дал тебе шанс выпустить их самому.
Ben de sana kendin gelip çıkartma fırsatı verdim.
Я дал тебе шанс спасти себя и своих людей, и это то, как ты отплатил мне?
Sana insanlarını ve kendini kurtarman için bir şans verdim, bana böyle mi karşılık verecektin?
Я дал тебе шанс.
Sana duruşmanın tarihini verdim.
Я не священник, но если бы я им был, думаю, возможно, я дал бы тебе шанс.
Ben rahibin değilim, ama olsaydım... Bence affedilmeyi hak ediyorsun.
Ты бы хотел уйти, когда я тебе дал шанс, да?
Sana şans tanıdığımda çekip gitmiş olmayı diliyorsun, değil mi?
Я дам тебе шанс! Такой же, как ты дал мне!
Tıpkı bana verdiğin gibi sana da bir şans vereceğim.
Не говори, что я не дал тебе шанс.
Sana şans tanımadığımı söyleme sakın.
Послушай, ты хотела, чтобы я дал тебе второй шанс.
Bak, benden sana ikinci bir şans vermemi istedin.
Дело в том, Бейтс, что я сказал, что дам тебе шанс и я дал его.
Sorun şu ki, Bates. Seni deneyeceğimi söylemiştim ve denedim.
Я дал тебе второй шанс.
İkinci bir şans verdim.
Если бы все зависело от меня, я бы дал тебе второй шанс. Но ты же знаешь частные школы. Вся власть принадлежит родительскому совету.
Eğer benim elimde olsa, ben o şansı sana verirdim, ama bildiğin gibi özel okullarda okul aile birliği bütün gücü elinde tutar.
Ты бы до сих пор писал воскресную колонку про искусство, если бы я не дал тебе шанс.
Eğer sana fırsat vermeseydim hala haftasonu yazıları yazıyor olurdun.
Я дал тебе шанс всей твоей жизни
Sana bir yaşama şansı daha verdim.
Я уже дал ( - а ) тебе шанс
- Ben zaten vermiştim sana şans.
Я дал тебе второй шанс. Что ты сделал?
Sana ikinci bir şans verdim, sense ne yaptın?
Я дал тебе второй шанс.
Sana ikinci bir şans verdim.
Я только что дал тебе кое-что, что люди редко предлагают.. Второй шанс.
Az önce sana senin gibi bir adama nadiren teklif edilen bir şey verdim ikinci bir şans.
Я дал тебе второй шанс, и этого никто не заметил. Мы ведь англичане.
Göründüğü gibi iyi kalpliliğimden değil.
Я дал тебе второй шанс, это сработало.
Sana ikinci bir şans verdiğimde ödeştik.
После того как я дал тебе такой шанс.
Sonuçta bu son şansındı.
Я дал тебе второй шанс, когда я собрал..
Bu takımı kurduğumda sana ikinci bir şans -
Я дал тебе ещё один шанс полюбить меня.
Beni sevmen için sana ikinci bir şans verdim.
- Я дал тебе такой шанс!
- Sana bir servet kazandırdım.
Я знаю, он дал тебе второй шанс.
Sana ikinci bir şans verdiğini biliyorum.
Поэтому я дам тебе тот же шанс, что ты дал мне.
O yüzden ben de sana bana verdiğin şansın aynısını vereceğim.
Стой я у руля, я бы дал тебе шанс.
Eğer ben olsaydım sana bir şans verirdim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]