English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я живу

Я живу translate Turkish

4,855 parallel translation
Я живу на природе.
BenBush yaşıyor.
- Я живу здесь.
Ben burada yaşıyorum.
- Я живу здесь, понятно?
Ben iyiyim, burada mı yaşıyor?
- Я живу здесь!
Ben burada yaşamak!
Как сказала твоя девушка. Я живу мечтой каждой девочки.
Kız arkadaşının da söylediği gibi, her kızın rüyasını yaşıyorum.
О, я живу по Божьему времени, сэр.
Ben Tanrı'nın zamanına göre yaşarım, efendim.
- Я живу на уровне насыщенности, недоступном тебе, и таким как ты.
Sen ve senin gibilerin anlayamayacağı bir düzeyde yaşıyorum.
Если негде будет спать, ты знаешь, где я живу.
Kalacak bir yere ihtiyacın olursa, nerede yaşadığımı biliyorsun.
Но сейчас я живу в этом времени.
Ama şimdi bu zamanda yaşıyorum.
Я живу за той дюной.
Şu tepenin hemen üstünde oturuyorum.
Я живу как в рекламе дорогого кофе.
Her gün o pahalı kahve reklamlarında yaşamak gibi.
Я живу неподалёку!
- Hayır. Bu mahallede oturuyorum.
Я живу у Йена с тех пор, как ты попал в тюрьму, сука!
Sen içeri girdin gireli Ian'da kalıyordum zaten.
Я живу, чтобы сделать её счастливой.
Hayatimi onu mutlu etmeye adadim.
Мой сын и все годы, что я живу здесь бесплатно.
Oğlum, artı burada kira vermeden yaşadığım yılların toplamı.
Да, я живу на кампусе.
Evet, bu kampüste yaşıyorum ben.
Когда я въехала, я прилепила её, как бы банально это ни звучало, чтобы напомнить себе, какой это важный год, что наконец-то я живу самостоятельно, не в доме своих родителей.
Taşındığımda orada bıraktım her ne kadar klişe görünse de nasıl bir yıl geçirdiğimi hatırlayayım diye sonunda ailemin yanından kendi evime taşındım diye.
Как ты узнал где я живу?
- Oturduğum yeri nereden öğrendin?
– Я живу в их доме, учу их язык, готовлю их жирную еду, а они всё еще считают меня чужой.
Evlerinde oturuyor, dillerini öğreniyor, iğrenç yemeklerini pişiriyorum ama hâlâ bana bir yabancıymışım gibi davranıyorlar.
Я живу с самым неряшливым человеком на свете, Аксель.
Çok dağınık bir insanla yaşıyorum. Değil mi Axl?
Позорно будет гарантировать, что я живу вечно.
Rezalet, sonsuza kadar yaşayacağımı garanti ediyor.
Думал, я живу на грани.
Ben de burada tehlikede yaşadığımı sanıyordum.
Я живу только ради тебя. "
Ben neysem, senin sayende oldum. "
- Я живу напротив.
- Koridorun ucunda oturuyorum.
Если не считать моей работы, друзей, семьи, тебя, интересных людей, музеев, ресторанов и всего, ради чего я живу.
İşim, arkadaşlarım, ailem, sen, ilginç insanlar, müzeler, restoranlar ve uğruna yaşadığım diğer nedenler dışında.
Я живу с моей красоткой в пентхаусе, над врачами и юристами, которые пытаются попасть в мой клуб.
Kulübüme gelmek için can atan avukat ve doktorların binalarındaki tavan aralarında yaşadım.
Я живу в его доме.
Onun evinde kalıyorum.
Но, к счастью, я живу в квон-йо гъен-до, новом мире,
Ama yeni bir dünyada yaşama şerefine nail oldum. Yepyeni bir dünya.
Да, я живу один.
Evet. Yalnız yaşıyorum.
Я подумал, нельзя пренебрегать гигиеной только потому, что я живу в машине.
Ağız sağlığıyla bitmesine izin veremeyeceğimi düşündüm çünkü arabamda yaşıyorum.
Я живу через улицу.
Sokağın karşısında oturuyorum.
Я живу по Гонг Конгскому времени.
Hong Kong saatindeyim.
Я живу... прямо на границе...
- Tam Amerika sınırındanım.
Так же, как Курт боится быть притесненным, я чувствую, что живу в гостях.
Kurt kalabalık olduğumuz konusunda endişelendikçe, Ben de hala başkasının evinde misafir gibi hissediyorum.
Я не высыпаюсь, я кормлю грудью и живу со свёкром и свекровью, так что, пожалуйста, не лезь в это, ладно?
Uykusuzum, emziriyorum ve ailenle yaşıyorum o yüzden lütfen bundan uzak dur, olur mu?
- Я уже живу дальше. - Ты...
Yoluma devam ediyorum ben.
Я здесь живу.
- Burada yaşıyorum.
Я больше здесь не живу.
- Artık burada yaşamıyorum.
Понимаете, я... живу одна, но у меня есть отец.
Hani, bekâr biriyim ama babam vesaire var.
Ну то есть, я же здесь живу.
Yani, benim yaşadığım yer burası, biliyorsunuz?
Я тут живу.
Burada yaşıyorum ben.
Я так поступаю и так живу.
Bunu yaparım. Bu böyledir.
Я уже 15 лет живу в этом доме, а потом они вдруг решают устроить кооператив безо всякого предупреждения?
Bu binada 15 yıl yaşadım ve birdenbire, hiç uyarmadan kooperatife dönüştürmeye mi karar verdiler?
- Я же живу здесь, так? - Да, но...
- Ben de burada yaşıyorum, değil mi?
Я состою в браке и живу у своих свёкра и свекрови.
Ama şimdi evliyim ve kayınpederim ve kayınvalidemle yaşıyorum.
– К счастью я тоже живу в квон-йо гъен-до, где мужчина и женщина находятся на равных позициях.
Ben de yeni bir dünyada yaşadığım için mutluyum. Kadın ve erkeklerin eşit şartlarda olduğu bir dünya.
Я так люблю этот город и так горд тем, что живу здесь.
Bu şehri çok seviyorum ve burada yaşadığım için gurur duyuyorum.
Я сейчас честно живу.
Artık temiz yaşıyorum.
Я здесь живу.
Ben burada yaşıyorum.
Я здесь живу.
Ben buralıyım.
Я, только что, рассталась с парнем, с которым я до сих пор живу, Что само по себе немного запутанно.
Hâlâ birlikte yaşadığım bir adamla olan ilişkimden yeni çıkıyorum ki biraz karışık bir durum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]