English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bak şuraya

Bak şuraya translate English

3,932 parallel translation
Hey, bak şuraya.
Well, would you lookie there?
Bak şuraya.
Look at all this.
Bak şuraya.
Get in there now.
Bak şuraya bak
[Moans]
Kont, şuraya bakın.
Conde, look there.
Şuraya bakın.
Look over there.
Şuraya bakın, Tokyo bir harika.
Check that, Tokyo is amazing
- Şuraya bak, baba. - Evet.
Father, look here.
Vay, şuraya bak.
Damn, look at all that.
Hatta sağ ayağıma da birazcık sıçratmışım. Şuraya bak.
I even got a little cum on my foot, right here.
Şuraya bak.
Look at that...
Şuraya bak.
Look at the state...
Şuraya bakın.
Check this out.
Şuraya bak.
Look here.
Şuraya bir bakın!
I mean, look at this!
Buna hiç şüphe yok. Ama şuraya bak.
- Must be, but look carefully, even though her back is turned, from the angle of her back and head
- Bilmiyorum, şuraya bak.
- I don't know, check in here.
Şuraya bakın, beni davet etmişler.
Oh, look. They invited me.
Şuraya bakın.
Look here.
Şuraya bakın!
And look over there!
Şuraya bak.
But look at this shit.
Şuraya bak! Amy doğru söylemiş!
Amy wasn't kidding!
Şuraya bakın!
Look at that!
Şuraya bak ya!
Look at that!
Şuraya bak, 32. katta bir fıstık var.
Hey, check it out- - we got a giggity over there on the 32nd floor.
Şuraya bakın.
Hey, check it out.
Aman Tanrım. Şuraya bakın.
Oh, my God, look at that.
Şuraya bak
At least they have an outhouse.
Şuraya bakıcam
Let's check in here.
Şuraya bak
It's tracing the charge.
Şuraya bak.
Look, look.
Evet ama şuraya bir bakın.
Yeah, but look here.
Şuraya bak, cevap ver!
Who knows? Answer me!
Şuraya bak.
Look at you.
Şuraya bakın.
Oh, look at him here.
Şuraya bak. Fotoğrafımızı çekmek istiyorlar.
They want to take a picture.
Sanırım yanlış haritaya bakıyorsun. Şuraya gidiyoruz.
Uh, I think you're on the wrong chart.
Şuraya bakın!
Over here!
Şuraya bak.
SEE HERE.
Vay anasını, şuraya bak.
Holy shnikes, look at this.
Şuraya bak.
Look at that.
Şuraya bak!
There!
Şuraya bir bak.
Look at this place.
Şuraya bak.
Look at all this.
Onlar uyanmadan önce çok vaktimiz yok. suraya bak.
We don't have long before they wake up.
Şuraya bakın.
Oh, looky here.
Şuraya bak.
Here, hold this.
Bak, şuraya gidelim ve bu konuda konuşalım, tamam mı?
Listen, let's go in here and talk about it, all right?
Şuraya bak.
Oh, man.
Şuraya bak.
Aww, look at this place.
kırmızı rengi, smooth caz, parlayan şeyler, yemek kokuları, müzik kutuları, ispanyol paçalar, göğüsler, havlayan köpekler ve "Şuraya bakın!" denilmesidir
"the color red, smooth jazz, shiny things " food smells, music boxes, bellbottoms, "boobs, barking dogs, and anyone saying," Look over there! "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]