Bak şu işe translate English
2,054 parallel translation
Bak şu işe!
Fancy that.
Bak şu işe.
Tough.
Bak şu işe.
It's funny.
Bak şu işe, bu bir tekne.
Lo and behold, there's this boat.
Bak şu işe.
Yikes.
Bak şu işe. İştahım kaçtı.
Look at that, I'm not hungry anymore.
Bak sen şu işe.
Well, there's the switch.
Bak sen şu işe.
What do you know about that?
Bak sen şu işe.
Well. How about that.
Selam, Bender, şu işe bak.
Hey, Bender, check it out.
Şu işe bak.
What are the odds?
Şu işe bak.
?
Bak sen şu işe.
Well, what do you know?
Bak sen şu işe.
Now, now.
Şu işe bak.
Oh, look at that.
Bak sen şu işe.
Well, well, well.
Bak sen şu işe.
Yeah...
Bak sen şu işe.
Holy matrimony.
Şu ise bak, New York'ta bir içki otoritesi daha.
Hey, look at that. Another authority on liquor in new york state.
Bak sen şu işe.
Oh, look.
Şu işe bakın Büyük anne ve babalarımız pijamalarıyla karanlıkta yaparlardı.
Well, I gotta say that Grandpa and Grandma did it in the dark...
Bak sen şu işe.
I hadn't heard that.
- Şu işe bak.
- See that?
Bak sen şu işe, yetkili benim.
Sarcastically, I'm in charge.
- Sen şu işe bak!
Wow.
Şu işe bak!
You have no power!
Bak sen şu işe. Büyük beyni olanların çok çişi olurmuş.
Look at him, big brain lots of urine.
Bak sen şu işe!
How did that happen?
Şu işe bak, haklıymışsın.
How about that, you were right.
Evet, şu işe bak.
Yeah, how about that?
Bak şu işe.
We just found him fertilizing
Şu işe bak.
Well, well. What are you doing here?
Şu işe bak.
I mean, my God.
Bak sen şu işe. Ummadığın taş...
Well, well, well, how the turntables...
Şu işe bak.
What do you know.
Şu işe de bakın. Buradalar işte.
Hold on,'ere they are,'ave a look,'ere we are!
Bak sen şu işe, burada ne arıyorsun?
Well, well, well. What the hell are you doing here?
Şu işe bak, karı senden de inatçı çıktı.
God, she's more stubborn than you are.
Şu işe de bakın hele.
- You too. - Well, look at you go.
Şu işe bak.
How about that?
Tamam dinle bak, maksadım şu işe yarayacak sanırım bu oyun :
Ay, my lord, I would know that. Marry, sir, here's my drift, and I believe, it is a fetch of wit.
Bak, artık işe dönmem gerekiyor. Ama şu çorbadan biraz içmek isterim.
Uh, look, I gotta go back to work.
- Köpeği kaybettin değil mi? Şu işe bak birileri bir anda köpekle ilgili sorular sormaya başladı.
Well, look who's all full of questions suddenly about the dog.
Şu işe bak.
Heavens to Betsy.
Şu işe bak!
Can you believe this?
Bak sen şu işe. Dinle.
Far out.
Şu işe bak.
Oh, god.
İşte Hope Town'ın nefes kesici manzarası. Ve- - Bakın şu işe.
Here's the incredibly breathtaking view of Hope Town, and, what do you know?
Hey, şu işe bak.
Oh, hey, look at that.
Bak şu işe?
Satisfied?
Şu işe bak. Bu benim.
Summa Eve!
bak şuna 164
bak şunlara 20
bak şu konuşana 17
bak şuraya 24
şu işe bak 270
şu işe bakın 65
işe yaradı 291
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
bak şunlara 20
bak şu konuşana 17
bak şuraya 24
şu işe bak 270
şu işe bakın 65
işe yaradı 291
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe gitmem lazım 28
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yararsa 16
işe yarıyor mu 48
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe gitmem lazım 28
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yararsa 16
işe yarıyor mu 48