Ben benim translate English
14,196 parallel translation
Evet, şey, bilen tek ben benim Güvenlik panelini kesmek nasıl Aleti emeceğim
Yeah, well, I'm the only one who knows how to hack the security panel, so suck my dick.
Ben sadece benim kardeşim hakkındaki gerçeği biliyorum Reddington yüzünden.
I only know the truth about my brother because of Reddington.
Ben de Hristiyanım ama bu dört duvar arasında benim incilim personel tüzüğüdür.
Look, I'm a Christian too, but in these four walls, my bible is the employee code of conduct.
Benim için bunu yap ben de kızın.. .. hakkındakileri unutayım.
You do this for me, and I will just forget that I ever saw your daughter.
Ben, benim.
I'm me.
Benim hakkımda ne duydunuz bilmiyorum ama ben iyiyim.
Um, I don't know what y'all heard about me, but I'm doing great.
Benim profesyonel hedeflerimi destekler, kişisel sınırlarıma saygı duyar,... ben de aynı nezaketi onun için genişletirim.
He supports my professional goals and respects my personal boundaries, and I extend the same courtesies to him.
Ve ben evlendiğimde bana ödünç verebilirsin... -... böylece benim için ödünç alınmış olur.
And when I get married, you can lend it to me and it can be my "something borrowed".
Ben düşündüklerini söylemelerini umuyorum. Çünkü benim hiçbir fikrim yok.
Because I'm thinking I hope they tell us what they're thinking because I have no idea.
Buradaki herkes çok yağmacı, ben de benim için önemli olan şeyleri sütyenime saklamaya karar verdim. Nane şekerlerim, dudak parlatıcım, şarj aletim.
Everyone here's so grabby, I decided to hide the things that were important to me... my mints, my lip gloss, my phone charger.
Benim adım Gael, ben eşcinselim.
I'm Gael, and I'm gay.
Sahnede olmak benim hayalimdi, seyirciler çıldırıyor ve ben hareketlerimi yapıyorum!
My dream was to be on that stage, crowd cheering as I hip, hip, elbow, trust!
Son kararı verirken ben oy kullanmadım orada değildim çünkü. Buna rağmen benim için çok zor.
Even though I didn't make the final decision on the verdict because I wasn't there, it's still difficult for me.
- Benim dediklerimi yapmazsan eğer ben seni öldürürüm. - Beni öldürür.
- He'll kill me.
Burasıda benim özel alanım, ben izin vermedikçe kesinlikle yasak.
This is my private space Off-limits, unless I give express permission.
"Benim Percy, ilk içgüdüsünün üzülmek olacağını biliyorum, Ama ben yerine oğlumuzu düşünmeye karar veriyorum Ve ona göstermek zorunda olduğun aşk."
"My Percy, I know your first instinct will be to grieve, but I adjure you rather to consider our son and the love you must show him."
Ben psikopat değilim, çoğu adam benim gibi sadece benim kadar dürüst değiller.
I'm not a psycho. Look, most guys are like me, they're just not honest about it.
Ben, çünkü sen benim arkadaşımsın.
I do, because you're my friend!
Demek istediğim, ben fermuarımı açarken senin etrafta olmanı istiyorum. Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın.
What I meant is I want to unzip my own dress and I just want you to be around, because you're my best friend.
Her şey benim hatam, sanki kolostomi torbasını ona ben taktım.
Like, it's the same old story. It's always my fault, like I'm making her wear a colostomy bag.
Ben teşekkür ederim, benim için bir zevk.
- Thank you. - Pleasure.
- Kesinlikle ben de söylüyorum LA Weekly'deki bu iş benim için sadece bir basamak, sektörde öne çıkmaya başladım, videolar, bloglar, etkileşimli içerikler, kendi markamı yaratıyorum.
Exactly, and that's why I'm saying this LA Weekly thing is really just a springboard for me. 'Cause, I mean, I'm gonna dominate their Web edition. I've got videos, live blogging, interactive content.
İlk gelen ben olduğum için burası benim.
Yeah, it's as if I've come in, made it my own.
Kapıyı aç, benim ben.
Open up, it's me.
Çünkü ben ve benim gibi yüzlerce rock yıldızı onun koruyucusuyuz.
Because I, and many rock stars like me, are his protectors.
Johhny D, benim ben, niye seninle uğraşayım ki?
Johnny D, this is me. Who's hustling?
Dövüşten sonra kendimi otele zor attım, odadan içeri girdim benim hatun demesin mi, "Ali mi gelecek, ben mi onun odasına gideyim?" diye.
So, after the fight, I come back to the hotel, I let myself in, she says to me, "So, do I go to Ali's room, or does he come to mine?"
- O film benim hayatım, ben olmasan Rocky de olmaz.
It's my life. Without me, there's no Rocky, Don.
Ben barışçılım. İttiğim tek şey benim barışçıl gündemim.
The only thing I've ever pushed is my peaceful agenda.
BENİM Ben, Ben buldum
I. I found it.
Ben Amerikalıyım ve lânet bir garantim var benim...
I'm an American and I'm fucking guaranteed...
Ben bir duş almak gidiyorum düşünüyorum ve benim gün yıkayın Ben gece başlamadan önce.
I think I'm going take a shower and wash my day off before I start my night.
Ben Oscar adında bir kedisi vardı Benim Labrador bağlamaya çalıştığınızda için kullanılır.
I had a cat named Oscar, used to try to mount my Labrador.
Ben ve Joanna huzurunda evleneceğiz ve o da benim çocuklarımı doğuracak.
Joanna and I shall enter a state of matrimony and she shall bear my children.
Biliyor musun, ben asla obie getirmemiş olabilirim Ya da benim Tony ya da Oscar'ım.
You know, I may never have gotten my obie or my Tony or my Oscar.
Ben, benim popo kaçıp kelimenin tam anlamıyla, sakıncası.
I run my butt off, literally, mind you.
ve ben, fark "Ah, bu benim zaman büyük kaybıdır."
and I realized, "Oh, this is a huge waste of my time."
Benim ilk subay, Ross ve ben Her yerde kalkmıştı.
My first officer, Ross and I have sailed everywhere.
Ama benim kafamda, ben biraz benzeri bir şey daha hayal...
But, in my head, I'm kind of imagining something more like a...
Bu adil değil... Orada ne var Ben uyanmak ve benim pencereden dışarı bakmak.
It's just not... right there when I wake up and look out my window.
- Ben ana yatak içine benim yuva hareket edeceğiz.
- I'll move my nest into the master bedroom.
Ve ben bir odaya girdiğimde herkes arka planda benim şarkılarımdan birinin çaldığı ilk öpücüklerini hatırlar.
And when I walk into a room, everybody remembers their first kiss with one of my songs playing in the background.
Burada mağdur benim. Ben Patsy Stone, masumum.
I'm Patsy Stone, but I am innocent.
Fakat hayatları yeniden düzene sokan benim, Dana değil. Ben!
But I restore lives, not Dana!
Sen benim dilencim elçisin. ve Ben senin meleğinim.
You are my beggar apostle and I am your Christ.
Sen benim için bir şey yap ben de senin için yapayım.
You do something for me, I do something for you.
Ben başkanım. O yüzden açıklamayı yapması gereken benim.
I'm the CEO, so I'm the one who needs to make the statement.
Annem ve ben bekliyoruz Benim Opera'ya itiraz mektup gönderdik.
Mother and I are waiting for the letter that admits me to the Opera.
Benim adım "Ben ve Jerry" isimli dondurmadan geliyor.
I was named after Ben Jerry's. The truth.
Annene benim için göz kulak olmanı istiyorum Ben giderken ona göz kulak ol.
I want you to keep an eye on your mother for me while I'm gone, look after her.
Ben hem sana selam vermek hem de şunu söylemek için aradım ; Aramızda her ne yaşanmış olursa olursun sen her zaman benim annemsin.
Yes, you know what, I did graduate from Princeton, where I magically made it off the wait list, and I did magically get into the most competitive Entree program in all of Manhattan.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim için önemli 63
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim için önemli 63