Bence gitmeliyiz translate English
425 parallel translation
Roger, bence gitmeliyiz.
Roger, I think we should go.
Barbara, bence gitmeliyiz.
Barbara, I think we should move on.
Bence gitmeliyiz.
I think we ought to go.
- George, bence gitmeliyiz.
- George, I think we should go.
Bence gitmeliyiz.
I think, perhaps, we might go.
Bence gitmeliyiz.
I think we should.
- Bence gitmeliyiz. - Niye?
- I think we should.
Epey hareketlilik olacak. Bence gitmeliyiz.
I think we ought to go.
Bence gitmeliyiz.
I think, uh- - I think we should.
Bence gitmeliyiz.
I think we should leave.
Jane, bence artık gitmeliyiz.
Jane, suppose we get a move on.
Ziyaretlerine gitmeliyiz bence.
I thought we might call on them.
- Hayır, bence hep beraber gitmeliyiz.
No, I think we should all go together.
- Evet, bence birlikte gitmeliyiz.
- Yes, I think we should.
Bence bu yöne gitmeliyiz.
I think we should go so.
Bence bir an önce gitmeliyiz.
We can't get there too soon for me.
Bence artık gitmeliyiz.
I think we should go.
Bence yarın birlikte evi görmeye gitmeliyiz ve Ruth'un harika bir fikri var.
I think we should all go see the house tomorrow and Ruth has a great idea.
Bence buradan ayrılıp İspanya'ya gitmeliyiz.
I think we should get out and go on to Spain.
Bence, kendi yolumuza gitmeliyiz.
I think we should get on our way.
Doktor, buradan gitmeliyiz. Evet, bence de.
Doctor, we must get out of here.
Belki sonra açıklarım ama bence şimdi gitmeliyiz.
Perhaps I'll explain later but I think we should go now.
- Bence mahkemeye gitmeliyiz.
- I think we should go to the courthouse.
- Bay McSween... bence onunla gitmeliyiz.
- Mr. McSween... I think we'd better go with him.
Bence aynı yöne doğru gitmeliyiz.
All the same, I think we should head in that direction.
Bence bir 100 tane için daha gitmeliyiz Komutan.
'We should go up another hundred. Commander.'
Bence hemen gitmeliyiz.
- We should leave immediately.
- Bence buradan hemen gitmeliyiz.
I think we ought to get out of here.
Eğer ters giden bir şeyler varsa, her ne olursa olsun, buradan gitmeliyiz bence.
If there is something wrong, then, whatever it is, I think we should leave.
Bence buranın yakınından geçip gitmeliyiz.
It seems to me we should bypass it.
Bence oraya kesinlikle gitmeliyiz çünkü orada bir ordu açabilecek kadar çok şey var.
Listen, we've got to go out there because there's enough stuff to open... an army surplus store.
Bence birlikte gitmeliyiz.
I think that we should go away together.
- Bence bir an önce buradan gitmeliyiz.
- I think we better get out of here.
- Bence artık gitmeliyiz.
- I think maybe we should go.
Hasarı incelemek için buradasın, bence doğruca lsle of Wight'a gitmeliyiz.
You're welcome to inspect the damage, but I'm thinking we go straight to the Isle of Wight.
Bence buradan çıkıp gitmeliyiz.
I think we should get out of here.
- Bence batıya gitmeliyiz.
- I think we should go west.
- Bence doğuya gitmeliyiz.
- I think we should go east. - Oh, okay.
Bence bu taraftan gitmeliyiz!
We're not going down the same corridor umpteen times.
Bence Mississippi'ye gitmeliyiz, çünkü buraya en yakın sınır orası.
I think we should go to Mississippi,'cause that's the closest border.
Bence hep birlikte bir yere gitmeliyiz!
I think we should all go somewhere together.
Hayır, bence gideceğimiz yere daha hızlı gitmemiz için yalnız gitmeliyiz, tamam mı?
No, I think we'll get to where we're going a lot faster if... we were alone. OK?
Bence ipotek acentemizi görmeye gitmeliyiz.
or my daughter, Amber, who got the lead in the school play.
Birisi çatıdan aşağı düşmeden önce... ya da kendini ateşe atmadan önce... bence oraya gidip kapılarını çalıp ve... dostça bir komşu ziyaretine gitmeliyiz.
Now, before somebody falls off a roof or sets themselves on fire... I think we should go over there, knock on their door... and invite ourselves in for a nice, neighbourly chat.
Bence kuzeye gitmeliyiz, bir süre ortalıkta görünmeyelim.
I think we should head north for a while, maybe just hide out.
Bence fırsatımız varken buradan gitmeliyiz.
I think we better get out of here while we can.
Bence buradan defolup gitmeliyiz.
I think we should get the hell out of here.
Bence buradan gitmeliyiz.
I think we ought to get out of here.
Bence senin evine gitmeliyiz.
I think we should go to your place.
Hastings, artık gitmeliyiz bence.
- Hastings, I think that now we should have gone away.
- Gitmeliyiz bence.
- I think we should go now.
gitmeliyiz 511
bence 1190
bence de 624
bencede 17
bence sen 43
bence iyi 16
bence var 43
bence çok güzel 23
bence de öyle 135
bence biliyorsun 23
bence 1190
bence de 624
bencede 17
bence sen 43
bence iyi 16
bence var 43
bence çok güzel 23
bence de öyle 135
bence biliyorsun 23
bence o 37
bence harika 41
bence güzel 24
bence sorun yok 25
bence gayet iyi 16
bence bu harika 29
bence uygun 21
bence bu 83
bence değil 81
bence öyle 97
bence harika 41
bence güzel 24
bence sorun yok 25
bence gayet iyi 16
bence bu harika 29
bence uygun 21
bence bu 83
bence değil 81
bence öyle 97