Bir daha yapmam translate English
1,196 parallel translation
Bir şans daha verin bana. Bir daha yapmam.
If you give me one chance, I won't do that again.
Bu hatayı bir daha yapmam.
I won't make that mistake again.
Eğer seninle yaptıklarımızdan aldığım keyfin yapmacık olduğunu sanıyorsan aklını kaçırmışsın demektir. Ayrıca madem bahis konusunda böyle düşünüyorsun, bir daha yapmam.
You know, you're out of line if you think that I was faking... the part about enjoying... whatever you and me- - and... if that's how you feel about the betting stuff, I won't do it anymore,
Aynı hatayı bir daha yapmam.
Well, I won't make that mistake twice.
Bir daha yapmam, söz.
I promise I won't do it again!
- Bir daha yapmamı ister misin?
- You want some more?
Bir daha yapmam.
I won't do that again.
Bunu bir daha yapmam.
I will never do this again.
- Ama çok iyi destek oldun. - Yine de bir daha yapmam.
- You were a big help.
Bir daha yapmam gerekebilir.
Might need to do it again.
Rahatsız ettiysem üzgünüm sadece sohbet etmek istemiştim istemiyorsanız bir daha yapmam
I've armed the proximity fuses.
Daha sonrası için bir plan yapmamış mıydık?
Didn't we make plans for later?
Yolu uzatıp geçmekten daha kolay olan bir şey yapmam gerekiyordu, ama bunu istemedim.
I could do it in an easy way by walking across the road, but I didn't want to do that.
Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. Bak, tek şansımız papazın.
Look, our only appeal is to your minister.
Evet, bütün görüşmeleri benim yapmam için bir sebep daha.
Yeah, another reason I should handle all negotiations.
Bu çok büyük bir seyir zorluğuydu, bu tür bir doğruluk hesaplamasını daha önce hiç yapmamıştık ve ikinci bir şansımız olmayacaktı.
A major navigational challenge. We hadn't delivered that accuracy before. If we were wrong, we had no second chance.
- Yapmam lazım, değil mi? Daha iyi bir fikrin yoksa tabii.
I'll have to, won't I unless you've any better ideas?
Ben olsam Stevie'ye bir daha bunu yapmam.
I just wouldn't try that one with Stevie right now.
Bir şeyler yapmam gerekir. Bir daha yapmayacağıma söz verdiğim şeyler.
It means doin'things, things I told you I'd never do again.
Daha önce hiç böyle bir şey yapmam istenmemişti ve nereden başlayacağımı da bilemiyorum doğrusu.
I've never been asked to do anything like this before and I'm not sure I'd know where to start.
Dinle, böyle bir şeyi daha önce hiç yapmamıştım, ama sanırım siz yapmışsınızdır, yani demek istediğim.
Look, I've never really done this before, but... ... I figure you probably have, so... ... here goes.
Bir şey daha yapmamız gerekecek.
Yup. Just got to do one more thing.
Bunu daha önce bir pilicin önünde hiç yapmamıştım.
I haven't taken it out in front of a chick ever since.
- Yapmam gereken son bir şey daha var.
There's one last thing I need to do.
Fakat ilk olarak yapmamız gereken daha önemli bir şey var.
But first things first.
Daha önce hiç geri tepen bir büyü yapmamıştık, üçün gücü yapmamıştı.
We've had spells backfire on us before, but never the power of three.
- Bir daha asla yapmam.
Yes. And I'll never do it again.
Bir teslimat daha yapmamız gerekiyor.
Uh, well, dispatch just called. We gotta make another drop.
- Bir daha asla yapmam, üzgünüm, hoşçakal.
- I'll never do it again. Sorry. Good-bye.
Sanki oralarda yapmam gereken önemli birşey var orada,.. .. burada yaptığımdan daha önemli bir şey.
Like there's something important for me to do there, more important than anything I do here.
Sadece bir test daha yapmam lazım.
I just have to try one test.
Bir daha inatçılık yapmam!
I can change. Please, give me another chance.
Yapmam gereken bir iş daha var.
I got one more thing to do.
Bir otopsi daha yapmamız şart mı?
Do we really have to have another postmortem?
Daha önce yaptıklarımdan farklı bir şey yapmam gerektiğini fark ettim.
I realized I had done what I had to do.
- Bir daha öyle yapmam.
- l won't do that again.
Yoksa sana bir daha tavuk suyu çorbası yapmam ve de yatakta seni çıldırtmam.
I'll never bring you chicken soup and fuck your brains out again.
Sadece bir kez daha yapmam gerekiyor.
I just need to do it one more time.
Açıkçası, daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştık.
WENDY : We've just never done anything like this before.
O bir tür Valentino olduğu için bunu benim yapmamın daha iyi olacağını söyleyecektim.
I was going to say, it might be better if I do it since he's a sort of Valentino.
( Bir daha gözcülük veya ayakçılık yapmam gerekmez. )
I'll never have to stand watch or fetch again
Yarın bir toplantı daha yapmamız lazım.
We have to do another session - tomorrow.
Gitmeden önce yapmam gereken bir şey daha var.
One more thing before I go.
Asker olarak yapmamız gereken son bir şey daha var.
Hold on. We have one last thing to do... as soldiers.
Asla bana ne yapmam gerektiğini söyleme, bir daha asla.
You can never tell me what to do, ever again.
Bu basit işlemi yapmamıza izin verirseniz, bir daha bizi asla görmeyeceksiniz.
Allow us this simple transaction, and you'll never see us again.
- Kimse daha önce bana bu kadar iğrenç bir şey yapmamıştı. - Demek onun güçlü koruyucusu sensin.
No one ever made me something quite this disgusting before.
Kimse bana daha önce bir "huppah" yapmamıştı.
No one has ever made me a huppah before.
Yapmamız gereken bir işimiz var. Ve dikkatim dağılmazsa daha iyi yaparız.
We have a job to do and we'll do it better without distractions.
Sydney daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı.
Look, Sydney had never done anything like that before.
Hayır. Yalnızca bütan gazı. Lloyd Kirby ile bir konuşma daha yapmamızın vakti gelmedi mi, efendim?
Isn't it time we had another chat with Lloyd Kirby then, sir?
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yap 42
bir daha söyle 118
bir daha asla olmayacak 26
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha ki sefere 39
bir daha düşün 29
bir daha yapalım 21
bir daha söyle 118
bir daha asla olmayacak 26
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha ki sefere 39
bir daha düşün 29
bir daha yapalım 21