Bir daha asla olmayacak translate English
424 parallel translation
Bir daha asla olmayacak.
Will not happen again.
Bunlar yaşandı, ama bir daha asla olmayacak.
" This was, but it will never be again.
- Bir daha asla olmayacak.
- It will never occur again.
Bir daha asla olmayacak.
It'll never happen again.
Lütfen Sayın Yargıç, size söz veriyorum... bu bir daha olmayacak, bir daha asla olmayacak.
Please, Judge, I promise this will never, never happen again.
Bu bir daha asla olmayacak.
It will never happen again.
- Evet bir zamanlar başım beladaydı ama bir daha asla olmayacak.
- Yeah maybe I was in trouble once, but never again.
Bu bir daha asla olmayacak.
It'll never happen again.
Nazizim bir daha asla olmayacak! " diyor.
Nazism does not exist anymore!
Bir daha asla olmayacak.
It will never appear again
Bir daha asla olmayacak. Bundan emin ol!
It'll never happen again, I'll tell you that.
Bir daha yaşayamayacağın bir ânın ellerinden nasıl kayıp gitmesine izin verdin? Bir daha asla olmayacak.
How can you let a moment disappear out of your life... that will never ever come again?
Dün gece olanlar, bir daha asla olmayacak.
That which happened last night will not happen again.
Söz veriyorum, bir daha asla olmayacak.
I can promise you it will never happen again.
Bu tarz bir şey, bir daha asla olmayacak.
That sort of thing is not likely to happen again.
Bu, bir daha asla olmayacak.
Never again.
Bir daha asla olmayacak.
That it never happens again.
Bir daha asla olmayacak.
It happened last night, it'll never happen again.
Merak etme Paulette, bir daha asla olmayacak.
Don't worry, Paulette, it'll never happen again.
Söz veriyorum bir daha asla olmayacak.
I realize that. It won't happen again.
Derhal eve gidiyoruz ve bu bir daha asla olmayacak.
We are going straight home and this is never happening again.
Bir daha asla olmayacak.
This will never happen again.
- Bir daha asla olmayacak.
- It's not gonna happen again. - It's all right.
Bir daha asla olmayacak, amca.
It'll never happen again, Uncle.
Bir daha asla böyle birşey olmayacak.
You'll never have to do that.
Bir daha böyle bir şansım asla olmayacak.
Oh, I may never get another crack at it.
Bu senin için bir daha asla korkunç olmayacak, Larry.
It will never be ugly to you again, Larry.
Roma'nın eski ihtişamı bir daha asla mümkün olmayacak Marcus!
The glory that was Rome will never be reached again.
Bu asla bir daha olmayacak.
It'll never happen again.
Bir daha olmayacak. Asla olmayacak.
THAT WAS A MISTAKE, AND IT'LL NEVER HAPPEN AGAIN.
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak, asla.
I shall never be the same again, never.
Size söz veriyorum, bir daha böyle bir şey asla olmayacak.
I promise you that this sort of thing will never happen again.
İnsanlık bir daha asla muhtaç veya korku dolu olmayacak.
Humanity need never want or fear again.
Neyse ki, gerçek olanı bir daha asla var olmayacak.
Anyhow, the real one doesn't exist any more.
Ama bir daha asla aynı olmayacak bir İngiltere.
But an England never to be the same again.
Ve asla bir daha olmayacak.
And it won't ever happen again.
Dünya bir daha asla öyle olmayacak.
That world will never come again.
Bir daha asla böyle bir şansım olmayacak.
There has never ever been anything like this!
Ve Rab bunu gördü... bir daha paraya ihtiyacımız olmayacak. Asla.
And the Lord is going to see to it that we don't need money no more.
Kız kardeşim bir daha asla eskisi gibi olmayacak.
My sister will never be sane again.
Dizin bir daha asla eskisi gibi olmayacak. Tekrar futbol oynamayı unutsan iyi olur.
Your knee will never be the same, and you might as well, forget about playing football again.
Bir daha onu asla giymeyecek ve de üzerinde tasarrufum olmayacak. İşte bu doğru.
I shall never have it either on my person or in my possession again.
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
Nothing like this is ever gonna happen again.
Öyleyse bir daha asla eskisi gibi olmayacak.
Then she'll never be the same, ever.
Eğer şimdi yapmazsan bir daha asla böyle bir şansın olmayacak
If you don't deal with this right now, you never will.
Park Avenue ve Wall Street'in Sherman McCoy'u... bir daha asla Sherman McCoy olmayacak!
Sherman McCoy of Park Avenue and Wall Street will never be Sherman McCoy again!
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
Something like this can never happen again.
Daha mükemmel bir gece ya da iki insanın çok çaba göstermeden birbirini sevme şansı asla olmayacak.
There will never be a more perfect night. Or a better chance for two people to love each other... if they don't try so hard.
Bir daha asla öyle olmayacak.
It will never be that way again.
Bir daha onunla asla bir ilişkim olmayacak.
I'll never have anything to do with her again.
Bu şirkette artık çalışmadığım için bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
And rest assured that it will never happen again... as I am no longer in the employ of the bank.
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yap 42
bir daha söyle 118
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha ki sefere 39
bir daha düşün 29
bir daha yapmam 21
bir daha yapalım 21
bir daha söyle 118
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha ki sefere 39
bir daha düşün 29
bir daha yapmam 21
bir daha yapalım 21
bir daha düşündüm de 20
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248