English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bir dakika izin ver

Bir dakika izin ver translate English

336 parallel translation
Bir dakika izin ver.
Would you like to wait a bit?
- Bana bir dakika izin ver lütfen.
- Excuse me, miss.
- Bir dakika izin ver, Harlan.
- Give me a minute, Harlan.
Bir dakika izin ver de ne kadar süreceğini sorayım.
Just a moment, and I'll ask them how long it'll be.
Başlıyoruz. Bir dakika izin ver Jacques.
Excuse me a minute, Jacques.
Bana bir dakika izin ver.
Excuse me a minute.
- Bana bir dakika izin ver.
- Just give me a minute.
- Bir dakika izin ver.
- Excuse me a moment.
Bana bir dakika izin ver.
I won't be a moment
Bilirsin işte, bazen insanlar şuursuz olabilir ayrıca... bir dakika izin ver şimdi..
You lose your head sometimes. Besides, I... Wait a minute.
Bize bir dakika izin ver. 15 yıldır bir yıldızsın. Milyonlarca hayranın var.
... that you were being served on a platter with an apple stuck in your mouth.
- Bana onunla bir dakika izin ver.
Give me a minute with her.
Bir dakika izin ver, banyoya gideyim.
Let me go into the bathroom for a second.
Bana bir dakika izin ver.
Give me a minute
Afedersin, Mary, bana bir dakika izin ver.
Excuse me, Mary, I'll just be a moment.
Bana bir dakika izin ver.
I'll be with you in a minute.
Bir dakika izin ver.
Excuse me for a minute.
- Bak, sakıncası yoksa Bir dakika izin ver? - Hayır, devam et.
Look, y-you mind if I just walk around a minute?
Bana bir dakika izin ver.
Excuse me for a moment.
Önemli değil Harlan, bir dakika izin ver.
It's okay, Harlan, I'll just be a minute.
Bana bir dakika izin ver.
- Do you? Just give me a minute.
- Bize bir dakika izin ver.
- Just bear with us for one moment.
Bana bir dakika izin ver Daryl.
Excuse me a moment, Daryl.
Bir dakika izin ver adamım
Give me a minute, man.
Sadece bana bir dakika izin ver ki ne olduğunu anlayayım.
It's just that I like you to give me a minute.. .. so I can catch up.
Bana bir dakika izin ver, Imani.
Excuse me, Imani, for a moment.
Bir dakika izin ver, lütfen.
Excuse me for a moment, please.
Bir dakika izin ver.
Excuse me for a second.
Bir dakika izin ver bana.
Just give me a minute.
Bana bir dakika izin ver.
Excuse me for a minute.
- Bana bir dakika izin ver.
- Just give me one minute.
Bir dakika izin ver seni ararım.
All right, gimme a minute. I'll get back to you.
Konuşmak için bir dakika izin ver bize.
Could you give us a minute to talk?
Bize bir dakika izin ver Peg.
Excuse us one minute, Peg.
Bana bir dakika izin ver.
You'll have to excuse me for a moment.
Bir dakika izin ver, Ben.
Gimme a minute, Ben.
- Bir dakika izin ver.
- Yes, can you give me a minute?
- Bana bir dakika izin ver.
You're really gonna have to give me a minute, I think.
Bir dakika izin ver.
Just for a minute.
Yani zekisin, seksisin. Bekle, bana bir dakika izin ver.
I mean, you're smart, you're sexy.
- Bir dakika, konuşmama izin ver.
- Now, wait a minute. Let me talk.
Bize bir dakika izin ver.
- Give us a minute, will you?
Daisy, bir dakika dinlenmeme izin ver.
Daisy, let me sit a moment.
Bana bir dakika izin ver tatlım.
Excuse me for a minute, sweetheart.
Onunla konuşmak için izin ver... ... sadece bir kaç dakika.. Benekli Kurt teslim olmaya ikna olabilir.
If you'd let me talk to her for just a few minutes she might convince Spotted Wolf to give up without a fight...
Sadece bir dakika izin ver.
Just give me a moment.
Bekle bir dakika, anlamama izin ver.
Wait a minute, let me get this straight.
- Bir dakika Woody, izin ver de, bu iyi insanlara yardım edeyim.
- Just a minute. Woody, let me finish helping these good people.
Bir dakika, lütfen. Ona izin ver, hemen.
Tell him it's okay.
Bekle bir dakika... bunu netleştirmeme izin ver.
Wait a minute... Let me get this straight.
- Bana bir dakika izin ver
Gimme a minute alone, will ya?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]