English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bir dakika izin verin

Bir dakika izin verin translate English

241 parallel translation
Bana bir dakika izin verin.
Just give me one moment.
Bir dakika izin verin. Durun biraz.
Hold the phone, sister, hold the phone.
Bir dakika izin verin, terziye telefon açmalıyım.
Excuse me a minute while I phone the dressmaker.
- Bize bir dakika izin verin.
- Pardon us for just one moment!
Bir dakika izin verin lütfen.
Excuse me a moment.
Bir dakika izin verin.
Just a minute.
Beyler, bir dakika izin verin makyajımı sileyim.
Please, have a seat while I finish removing my makeup.
Sayın Lordum, bu konuda bir şey söylemeden önce bir dakika izin verin, çıkıp bir nefes alayım.
Give me some little breath, some pause, dear lord... before I positively speak in this.
Bir dakika izin verin.
Excuse me a minute.
Bana bir dakika izin verin.
Excuse me a minute.
Bir dakika izin verin olanlardan duyduğum üzüntüyü ifade edeyim.
Give me one minute to tell you how deeply distressed I feel at what has happened here.
Bir dakika izin verin!
Wait there a moment.
Bir dakika izin verin.
Pardon me a moment.
Bir dakika izin verin!
Whoops! You seize time by the forelock!
- Bir dakika izin verin.
Please, please, if you allow me a moment...
Bu harika çizimleri bitirinceye kadar,... bir dakika izin verin dostum.
Wait a minute, friend, until I finish admiring these drawings.
Affedersin. Bir dakika izin verin.
excuse me one moment.
Lütfen bana bir dakika izin verin.
Please excuse me a minute.
Bir dakika izin verin, telefon çalıyor.
Excuse me a moment, somebody calling.
- Bir dakika izin verin bana beyler.
Just a minute, gentlemen!
Bir dakika izin verin.
Excuse me a moment.
Bana bir dakika izin verin.
Just give me a minute.
Bana bir dakika izin verin.Koyunun... bademcikleri şişmiş.
Will have to forgive me. The sheep has... sore throat.
Bana bir dakika izin verin, efendim
Just give me a moment, sir.
Bana bir dakika izin verin.
Just give me a moment.
Bir dakika izin verin.
Excuse me one moment.
Ah, bir dakika izin verin, Komiser.
Uh, excuse me one moment, Lieutenant.
Şimdi, bir dakika izin verin.
Now, just a minute.
Bir dakika izin verin, olur mu?
Excuse me a minute, will you?
Bana bir dakika izin verin.
Excuse me for a second.
Bir dakika izin verin, lütfen..
- Can I speak to you? - Excuse me a moment.
Bir dakika izin verin.
Excuse me a moment
- Bir dakika izin verin.
- Just give us a minute.
Bir dakika izin verin.
I'll be with you in a minute.
- Bana bir dakika izin verin, lütfen.
- Excuse me for a moment.
Adamlarımla bana bir dakika izin verin lütfen.
- Give me a minute with my guys?
Beyler, bize, bir dakika izin verin.
Give us a minute, fellas.
- Bir dakika izin verin, olur mu?
- Give me a minute, will ya?
Bir dakika, açıklamama izin verin.
Wait a minute, officer let me explain
Bir dakika nefes almama izin verin.
If you'll just give me a chance to catch my breath.
Bir dakika bekleyin. İzin verin size yardım edeyim.
WAIT A MINUTE, LET ME GIVE YOU A HAND, THERE.
Durun bir dakika, konuşmasına izin verin.
- Wait a minute. Let her talk.
Lütfen, bir dakika daha izin verin!
Now, please, just give us one more minute!
Kasabanın nasıl bir metropole dönüştüğünü sana gösterelim. Tamam ama bana iki dakika izin verin.
Come on, come for a ride with us.
İçeri girmesine izin verin, ama sadece bir dakika kalsın.
Let her come in, but let her stay but a moment.
Onlarla bir kaç dakika geçirmeme izin verin.
Excellency, give me a few minutes with them.
Bir dakika, izin verin.
Look, excuse me a second.
Bir dakika düşünmeme izin verin.
Let me think a minute.
Onu beş dakika sonra ararsınız. Ama size bir şey söylememe izin verin.
Let me tell you something first.
Peder izin verin sadece bir dakika..
PADRE, JUST A COUPLE MORE MINUTES.
Bana bir dakika izin verin beyler.
Give me a moment, gents.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]