Bir şey olmayacak translate English
4,650 parallel translation
- Böyle bir şey olmayacak. - Elbette olacak.
That won't happen.
- Bir şey olmayacak.
OK? - You'll be fine.
Öyle bir şey olmayacak.
It's never gonna to happen.
- Öyle bir şey olmayacak.
- That's not gonna happen.
- Öyle bir şey olmayacak.
That's not gonna happen.
ağlama. Bir şey olmayacak.
It's gonna be okay.
- Gerçekten de bize bir şey olmayacak mı?
Promise that leaves us free? Promised.
Sana bir daha kötü bir şey olmayacak.
Nothing bad is ever going to happen to you again.
Bu uzun soluklu bir şey olmayacak.
This is not survivable.
- Asla böyle bir şey olmayacak.
Never going to happen.
Çitleri onarmak için bütçede bir şey olmayacak mı?
You've nothing in the budget to fix the fence?
Sonsuzluk Çayırı sana ölümsüzlük satsa bile bir dahaki sefer diye bir şey olmayacak.
Despite what they're selling over at Eternal Meadows, there is no next time... Thank God...
Öyle bir şey olmayacak.
Look, I know you're mad. Okay?
Bir şey olmayacak.
Oh. Oh, she'll be okay.
Öyle bir şey olmayacak.
It isn't gonna happen.
Bir şey olmayacak.
It's going to be okay.
Artık kardeşlik birliği diye bir şey olmayacak anlaşılan.
Well, it looks like we're not gonna be a fraternity anymore.
Öyle bir şey olmayacak.
Not gonna happen.
Sen bu evden çıkana kadar da bir şey olmayacak.
And nothing happens till you get out of this house.
Sana söz veriyorum, bir daha öyle bir şey olmayacak.
And I promise you I will not fall short again.
Bir şey olmayacak ben burada seninleyim...
Oh, you're gonna be just fine. I'm right there with you
Öyle bir şey olmayacak. - Ne?
That's not what's gonna happen.
Bize bir şey olmayacak.
We'll be fine.
- Böyle bir şey olmayacak.
- Bye. This is not happening.
Böyle bir şeyi kolladığını biliyorum ama öyle bir şey olmayacak.
- Oh, hey, hey, easy, tiger. I know you've been gunning for that toothbrush position, And it ain't gonna happen.
- Onu kıracak bir şey olmayacak ki.
Well, there'll be nothing to make it break up.
Dışarı çıkmaya çalışan bir şey olmayacak.
There'll be nothing trying to force its way out.
Böyle bir şey olmayacak.
That's not gonna happen.
Liam, sana bir şey olmayacak, tamam mı?
Liam, you're gonna be fine.
Liam, bir şey olmayacak, tamam mı?
Liam, you're gonna be okay. All right?
- Böyle bir şey olmayacak, dostum.
Not gonna happen, dude.
Bir şey olmayacak.
We'll be fine.
Yanlış bir izlenim uyandırdıysam üzgünüm ama böyle bir şey olmayacak.
I'm sorry if I misled you, but it's not going to happen.
Bundan sonra bir şey olmayacak.
There's nothing that comes next.
Bize bir şey olmayacak.
We're going to be fine.
- İşine git işte, bir şey olmayacak.
Just go to work, he'll be fine.
Öyle bir şey olduğunda, sen burada olmayacak mısın?
You'll not be here, should that happen?
Böyle bir şey asla olmayacak.
That's not going to happen.
- Lord Hazretleri'nin dikkatine gerek olmayacak bir şey.
Something beneath your Lordship's notice.
Öyle bir sey olmayacak Soto.
Ain't happening, Soto.
Böyle bir şey hiç olmayacak ki.
Like that will happen.
Sonra olmayacak diye bir şey yok tabii.
Doesn't mean it can't happen eventually.
Herhalde, penceremiz yok diye manzaramız da olmayacak diye bir şey yok, diye düşündü.
Guess he figured just because we don't have windows doesn't mean we can't have a view.
Yeme bizi, öyle bir şey asla olmayacak.
Come on, that'll never happen.
O gün de bana bir şey olmamıştı, bugün de olmayacak.
And I was fine that day, and I'll be fine today.
Evet, bize bir şey olmayacak.
Yeah, we're gonna do okay.
Onunla işimiz bittiği zaman Bay Egan bir şey yazacak durumda olmayacak.
Mr. Egan Won't be in the mood to write anything once I have finished.
tamam, bu olmayacak bir şey değil. bir kaç çizim yapılmış olabilir.
Well, it's not uncommon to have a few composites drawn up.
Öyle bir şey hiçbir zaman olmayacak.
No. That's never gonna happen.
Çünkü öyle bir şey hiçbir zaman olmayacak.
'Cause you know that's never gonna happen.
Böyle bir şey bir daha asla olmayacak.
And this will never happen again.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17