English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Buna hiç şaşırmadım

Buna hiç şaşırmadım translate English

69 parallel translation
Buna hiç şaşırmadım.
And I don't wonder.
Buna hiç şaşırmadım.
I'm not at all surprised.
Buna hiç şaşırmadım.
- I'm not surprised.
Buna hiç şaşırmadım.
I wouldn't be surprised.
Buna hiç şaşırmadım, canım.
I'm not surprised, my dear.
Buna hiç şaşırmadım.
I'm not surprised.
Buna hiç şaşırmadım. Bütün gün saman arabasında çalıştın.
I'm not surprised the way you were working on the haywagon today
Buna hiç şaşırmadım.
Spaghettio Surprise.
Buna hiç şaşırmadım.
I doubt it. It's sad.
- Buna hiç şaşırmadım.
- Not surprisingly.
Buna hiç şaşırmadım.
Colour me surprised
Salis'in ona yapacaklarını düşününce, buna hiç şaşırmadım.
Considering what Salis had in mind for her, I can't be surprised.
Buna hiç şaşırmadım!
Well, that's unfortunate, because it sucks ass.
Tebrikler, Buna hiç şaşırmadım.
Congratulations. I'm not a bit surprised.
Nedense buna hiç şaşırmadım!
Why doesn't that surprise me?
Buna hiç şaşırmadım.
Somehow that doesn't surprise me.
Araştırmalarıma dayanarak buna hiç şaşırmadım.
That doesn't surprise me, based on my research.
Buna hiç şaşırmadım.
No real surprise there.
Buna hiç şaşırmadım.
What a surprise.
Buna hiç şaşırmadım!
I'm not fucking surprised, with you!
Bu aileyle buna hiç şaşırmadım.
I'm not surprisedwith that family.
- Buna hiç şaşırmadım.
I bet she did.
Buna hiç şaşırmadım.
Well I am not surprised.
- Evet, sanırım. - Buna hiç şaşırmadım.
Apparently.
Asıl noktayı kaçırıyorsun ki buna hiç şaşırmadım. Duruşmalar, mahkeme salonuna girildiği an kazanılır.
Trials are won before you ever step foot in the courtroom.
Buna hiç şaşırmadım.
I'm not surprised at all.
Buna hiç şaşırmadım.
Well, no surprise there.
Onu kaybettin. Neden buna hiç şaşırmadım?
You lost it. why do I not have a surprised feeling?
Buna hiç şaşırmadım.
It doesn't surprise me.
- Buna hiç şaşırmadım. Şu an önemli olan şey dışarıyla bağlantı kurabilmek. Nasıl olursa.
- Look, the most important thing right now is that we find a way to communicate with the outside.
- Buna hiç şaşırmadım.
- No surprises there.
Buna hiç şaşırmadım Lois.
You know, Lois, that doesn't surprise me at all.
- Ve Deniis 5 yıl yedi. - Buna hiç şaşırmadım. - Bildiklerim bunlar.
Why does this not surprise me?
Buna hiç şaşırmadım suçu Isabelle Guerin'in üzerine yıkmaya çalıştın.
I thought as much... You tried to throw suspicion onto Isabelle Guerin.
Benden önceki hemşire söz etmiş ondan. Buna hiç şaşırmadım.
Susan Carstairs, the nurse before me, put her on to her.
... ağaç evde yaşayan çevreci aileden dolayı buna hiç şaşırmadım.
I assumed as much- - What, with that family of environmentalists
Neden buna hiç şaşırmadım acaba?
Why am I not surprised?
Dürüst olmak gerekirse, buna hiç şaşırmadım.
To be honest, I'm not all that surprised.
Buna hiç şaşırmadım.
Not surprising.
Buna hiç şaşırmadım.
Yeah, well, I'm not surprised.
- Buna hiç şaşırmadım.
- That's not surprising.
Buna hiç şaşırmadım...
Until now, I am still confused that...
Buna hiç şaşırmadım
Not about it...
- Buna hiç şaşırmadım.
That doesn't surprise me in the least.
- Buna hiç şaşırmadım.
- We always do.
Buna hiç şaşırmadım.
I wouldn't be surprised!
Peki ala, sana ne yaptıysalar da buna rağmen hiç şaşırmadım.
Well, considering what they've done to you, I'm not surprised.
Buna hiç de şaşırmadım.
That's clear enough.
Ben de birkaç kez yapmıştım. - Buna niye hiç şaşırmadım?
Why doesn't that surprise me?
Buna da hiç şaşırmadım.
Still not surprised.
- Buna da hic sasırmadım.
Yeah, figures.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]