Bunu söylemek zor translate English
454 parallel translation
Bunu söylemek zor.
That's hard to say, sir.
Bunu söylemek zor.
This is hard to say.
Bunu söylemek zor. Ama sanırım istedikleri sensin, kocacığım.
It is difficult to say... but I think it is you, my husband.
Bunu söylemek zor evlat.
That's hard telling.
Bunu söylemek zor ama...
I find it difficult to talk to you.
Şey, bunu söylemek zor.
Well, that's hard to say.
Bunu söylemek zor.
It's hard to say.
Bunu söylemek zor, birkaç saati geçmez.
That is hard to say, not over a few hours.
Bunu söylemek zor, ama senin vücuduna hayat vermek onu tüketiyor.
Well, it's impossible to say yet, but supplying your body with life support did drain her.
Bunu söylemek zor.
It's hard to tell.
Bunu söylemek zor.
That's hard to say.
Bu tür durumlarda bunu söylemek zor..
That's difficult to say in cases like this.
Bunu söylemek zor, ama ikinci bir ameliyat denedik şu anda baygın ve bundan emin olmak imkansız.
It's hard to say, but we've tried a second operation... now she's unconscious and it's impossible to be sure.
Bunu söylemek zor, efendim.
That would be hard to say, sir.
Bunu söylemek zor.
- That's difficult to say.
Bunu söylemek zor Rafferty.
This is hard to say, Rafferty.
Howard, bunu söylemek zor.
Howard, it's hard to say.
Bu bina için bunu söylemek zor.
You don't even have that.
Çocuğum bunu söylemek çok zor.
Child, this seems hard to say.
Bugünlerde bunu söylemek oldukça zor.
That's a pretty difficult thing to say these days.
Bunu bana söylemek senin için zor olmuştur, Temple.
That must have been diffiicult for you to say to me, Temple.
Bunu söylemek çok zor şey ama, sizce kral Artur'un tahtına çıkmak istiyor olabilir mi efendim?
It's hard to put into words, sir, but could it be that he covets King Arthur's throne more than anyone knows?
Bunu ona söylemek, şimdiye kadar yaptığım en zor şey olacak.
Telling him will be the hardest thing I've ever had to do.
Bunu söylemek çok zor ama barın satışıyla gelen para, Yuri'nin Mr. Minobe'ye olan borcunun bir kısmını karşılıyor.
It's very difficult to have to say this, but selling the bar only covers part of the 1.5 million that Yuri owed Mr. Minobe.
Bunu söylemek çok zor ya.
It's too difficult
Bunu söylemek oldukça zor, ama bana inanmalısın ki...
Well, it's pretty rough, you have to take my word for that.
- Bilmiyorum, bunu söylemek çok zor.
It's difficult to say.
Bunu söylemek çok zor...
This is hard to say...
Benim için bunu söylemek çok zor.
It's very difficult for me to say this.
Bunu söylemek biraz zor ama görevim oldugunu düsündüm.
Well, it's kind of hard to say but I felt it was my duty.
Bunu söylemek çok zor.
Ah well it's difficult to say.
Evet.Şey, lanet olsun bunu söylemek benim için çok zor.
Yes. You see... Damn it, this is hard for me to say.
Bunu siize söylemek benim için çok zor, ama kim olursan ol, Yeraltı Dünyası'nın aşağı yukarı hepsi aynı.
I'm hardly the one who should be telling you this, but no matter who you are, the underworld's pretty much all the same.
- Bunu söylemek çok zor.
- That's a little hard to say.
Bunu söylemek çok zor.
Well, that's pretty hard to say.
Bunu size söylemek benim için çok zor fakat korkarım baştan beri bir yerlerde yanlış anlama oldu.
It's kind of hard for me to tell you this but I'm afraid there's been a misunderstanding somewhere down along the line.
Bunu söylemek benim için oldukça zor, Bay Willowby Çünkü tam da hanımları sevmeye başlamıştım...
It's hard for me to say this, Mr. Willowby because I have just come to like the ladies so much...
Üzgünüm ama bunu söylemek çok zor.
You know, I'm sorry but it's hard to say. You know, I'm sorry but it's hard to say.
Benim için bunu söylemek çok zor!
It's so hard for me to say it!
Bunu bana söylemek çok mu zor?
Is it so difficult to say that to me?
Bunu söylemek çok zor.
It's hard to say.
Bunu söylemek çok zor ama seninle birlikte dans etmek konusunda fikir değiştirdim. Başka bir eş buldum.
Its very hard to tell you this, but I changed my mind about us dancing together.
Bunu söylemek biraz zor.
It's a little hard to say.
Bunu söylemek benim için çok zor, Joe.
This is very hard for me to say, Joe.
Şimdi bunu söylemek daha zor...
Now this is harder to say...
Bunu söylemek biraz zor.
It's kind of hard to say,
Bunu söylemek çok zor, ama kariyerim için en iyisini yapmalıyım.
Don't think it's not hard for me to say, but I gotta do what's right for my career.
Bunu söylemek çok zor.
It's just so hard.
Bunu söylemek biraz zor...
It's kinda hard to...
Doğrusunu söylemek gerekirse sadece birkaç kez denedik. Bunu gizli tutacak elit insanları bulup tanışmak çok zor.
Well, to tell you the truth, we've only tried it a couple a times.
Bunu sana söylemek benim açımdan oldukça zor ama yapamam.
It's hard for me to say that to you, but I can't.
bunu söylemekten nefret ediyorum 25
söylemek zorundayım 27
söylemek zor 34
söylemek zorunda değilsin 18
zorro 27
zorba 47
zorundasın 42
zorundayım 57
zorlama 27
zordon 39
söylemek zorundayım 27
söylemek zor 34
söylemek zorunda değilsin 18
zorro 27
zorba 47
zorundasın 42
zorundayım 57
zorlama 27
zordon 39
zorunda 36
zorla 32
zorundayız 21
zor mu 38
zordu 17
zor bir soru 21
zor bir durum 34
zor olacak 51
zor değil 47
zor iş 33
zorla 32
zorundayız 21
zor mu 38
zordu 17
zor bir soru 21
zor bir durum 34
zor olacak 51
zor değil 47
zor iş 33
zor bir gündü 18
zor bir gün geçirdim 20
zor olduğunu biliyorum 40
zor olmalı 42
zor durumdayım 18
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
zor bir gün geçirdim 20
zor olduğunu biliyorum 40
zor olmalı 42
zor durumdayım 18
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345