Rahatlayın translate English
890 parallel translation
" Rahatlayın matbaacının karısı Anna, bu çok yakında kurşunun gücüyle açığa çıkacak.
"Be comforted Anna, wife of the Printer, the power of lead will soon reveal it."
Gidin ve rahatlayın.
Get out and relax.
Biraz rahatlayın Albay.
Now, Colonel, relax just a bit.
Rahatlayın.
Just relax.
Rahatlayın çocuklar.
Take it easy, boys.
Rahatlayın, o tamamıyla güvende.
Cheer up, he's quite safe.
Şimdi rahatlayın.
Now, just relax.
Rahatlayın, rolü biliyorum :...
Relax, I know the plot.
Rahatlayın Sir Guy.
Take it easy, Sir Guy.
Dökün içinizi de rahatlayın.
Make a clean breast of it now, the whole thing.
Rahatlayın, Bay Cohill.
You're relieved, Mr. Cohill.
Rahatlayın.
Take it easy.
- Rahatlayın.
- Take it easy.
Rahatlayın.
Relax.
Sadece rahatlayın.
Just relax for me
Lütfen rahatlayın.
Please don't be.
- Rahatlayın.
- Relax.
Rahatlayın.
So relax.
Lütfen rahatlayın.
Please relax.
Rahatlayın Bay Vergérus.
Feel at ease, Mr Vergerus.
Hadi, rahatlayın ve bana her şeyi anlatın, yavaşça.
Come on, take it easy and tell me all about it, slowly.
- Rahatlayın.
- Well, relax.
Rahatlayın artık.
You just relax now.
Rahatlayın. Bildiğim gibi yapacağım.
Relax, guys, I'll play it my way.
Pekala, rahatlayın.
All right, you can relax.
- Rahatlayın biraz.
- Make yourselves comfortable.
Pekala çocuklar. Rahatlayın.
Okay, boys, relax.
Rahatlayın!
Calm, men!
Oturun, rahatlayın.
Come in, sit down, relax.
Şimdi burada oturun, rahatlayın, biraz şekerleme yapın.
Now you just sit there, relax, take a little nap.
Rahatlayın...
Lie down in the grass.
- Rahatlayın.
- Have a snort
- Lütfen, rahatlayın, rahatlayın.
Relax. - Relax. Relax.
- Rahatlayın, rahatlayın.
Relax. - Your hands are very warm.
Rahatlayın, Çok ayrıntıya girmedi
Relax, he didn't even mention who's your dad
Söylemek için erken, ama yaşayacak. Rahatlayın.
It's too early to say, but he'll live, so try to relax.
Bunu bildiğinizden eminim. Rahatlayın.
I'm sure you know that.
Pekala, şimdi rahatlayın bayan James.
All right, now try to relax now, Mrs. James.
- Rahatlayın beyler.
- Relax, fellas.
Şimdi rahatlayın.
Just relax now.
Önümüzde 15 uçak daha var, arkanıza yaslanıp rahatlayın, rotaya girene kadar daire çizeceğiz.
15 aircraft ahead of us, so if you'll just sit back and relax, we'll circle until we get the go-ahead.
- Rahatlayın biraz.
- Might as well relax.
Biraz daha için de rahatlayın.
Have another drink and be calm.
Rahatlayın ve için.
Relax and drink.
- Evet, uzanın ve rahatlayın.
Yes, just lie down and relax.
Rahatlayın biraz.
You take it easy.
Ve sabahın ilk ışıklarında rahatlayıp bitap düştüğünde sana iyi geceler öpücüğü veririm.
And in the early hours of the morning, When you're relaxed and tired, I'll... I'll kiss you good night.
Bir dev olacaksın, rahatlayıp tadını çıkar.
You're gonna be a giant. Relax and enjoy it.
Rahatlayın...
Relax.
Rahatlayın, lütfen.
No, you've had enough.
" Rahatlayın.
Very good, very good.
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmek istemedim 25
rahatsız etmeyin 24
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmek istemedim 25
rahatsız etmeyin 24