English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Sana bir sorum var

Sana bir sorum var translate English

554 parallel translation
Benim de sana bir sorum var.
I've got a question I'd like to ask you.
Evet, New York Hukuk firmasını yönetiyorum ama sana bir sorum var Phil.
Because I'm just a poor little ship news reporter, I...
Sana bir sorum var.
Got a question for you.
Sana bir sorum var.
I'm going to ask you a question.
Sana bir sorum var.
There's one question I'd like to ask you.
Sana bir sorum var, Mark.
Hold on, Mark. I've got a question for you.
Hutchy, sana bir sorum var.
Hutchy, I want to ask you something.
Sana bir sorum var.
I want to ask you a question.
Kit, sana bir sorum var.
Kit, I got a question for you.
- Sana bir sorum var.
- A question.
Sana bir sorum var :
I have a question :
Sana bir sorum var.
Let me ask you a question.
Sana bir sorum var.
I got a question for you.
Sana bir sorum var Diane.
I've got a question for you.
Merhaba Nathan, Sana bir sorum var.
Hi, Nathan, I've got a question for you.
Hey, patron, sana bir sorum var.
Hey, boss, I got a question.
- Evet! İşte sana bir sorum var.
Now, here's a multiple choice question for you.
Sana bir sorum var Clinton?
I got a question for you, Clinton.
Sana bir sorum var.
I have a question for you.
Bart, bütün kasaba senin kanın için ulurken ve ben de onlara katılmadan önce sana bir sorum var.
Bart, the entire town is howling for your blood... and before I join them, I have one question.
- Chris, sana bir sorum var.
- Chris, got a question for you.
Benim de sana bir sorum var.
So now I have a question for you.
Şimdi sana bir sorum var.
Now let me ask you this.
Sevgili dostum, sana bir sorum var.
My good man, I have a question for you.
Bud, sana bir sorum var.
Bud, got a question for you.
Pekala Al, benim de sana bir sorum var.
All right, Al, I got one for you.
Joe, sana bir sorum var.
You- - You know, Joe, I got just one question for you.
Sana bir sorum var.
We got one for you.
- Sana bir sorum var Robin.
Let me ask you, Robin.
Marcus, sana bir sorum var.
Marcus, I just got one question for you.
Umarım canını sıkmaz ama sana bir sorum var.
I hope you don't mind my asking, but I feel I should.
Sana bir sorum var Vida ilişikiler hakkında ne biliyorsun?
What do you know about relationships?
Tijn sana bir sorum var.
Tijn I have a question for you.
Pekala, benim sana bir sorum var.
Well, I got a question for you.
Pekala sana bir sorum var.
All right, now.
Yalnızca tek bir sorum var sana :
For you, there is only one question :
Isabella, varsayıma dayalı bir sorum var sana.
Isabella, I have a hypothetical question to ask you.
- Sana bir kaç sorum var.
- l have some questions for you.
Sana soracak bir sürü sorum var.
I still have so many things to ask you.
Eğer sakıncası yoksa... bir sorum var sana
If you don't mind my being too talkative... I've one more question for you
- Sana bir sorum var Koç.
Coach.
Sana bir kaç sorum var, Phillip.
I have a number of questions, Phillip.
Sana çok ciddi bir sorum var.
I have a very serious question to ask you.
Konuşma, sana sormak istediğim bir sorum var.
Don't talk. I have a question I want to ask you.
Bir diş fırçası ile ilgili sorum var sana.
Yeah? I got a question here about a toothbrush.
Gitmeden önce, sana bir sorum daha var, doğruyu söyleyeceksin ama.
But first, you got to answer one more thing for me, and you got to tell me the truth.
- Sana tek bir sorum var.
- I got one question for you.
Biliyor musun, Holling Vincoeur? Bir sorum var sana.
You know, Holling Vincoeur, you got a fine behind on you.
Sana sadece bir sorum var.
I see. I just have one question for you.
Sana soracağım önemli bir sorum var.
I got a very important question to ask you.
Sana bir sorum daha var.
So let me ask you a question.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]