English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Sizinle konuşmam lazım

Sizinle konuşmam lazım translate English

155 parallel translation
Git, hazırla. - Bay Bissonette, sizinle konuşmam lazım.
- Mr Bis-on-ay, I've got to talk to you.
Sizinle konuşmam lazım.
I have to interview you.
Sizinle konuşmam lazım.
I've got to talk to you.
- Sizinle konuşmam lazım Bay Endicott.
I've got to talk to you, Mr. Endicott.
Profesör, sizinle konuşmam lazım.
Professor, I must talk to you.
- Sizinle konuşmam lazım peder.
- I've got to talk to you, Vicar.
- Sizinle konuşmam lazım.
- I must speak to you.
Komutan, sizinle konuşmam lazım, komutan.
Por favor, I'd like to talk to you, por favor.
Afedersiniz, sizinle konuşmam lazım.
Excuse me, I need to speak to you.
Kaptan, sizinle konuşmam lazım.
Captain, a word with you.
Sizinle konuşmam lazım.
I need to talk to you.
Sizinle konuşmam lazım ama şu anda buradan ayrılamıyorum.
I have to talk to you, but I can't leave here now.
Çocuklar, sizinle konuşmam lazım.
Kids, I have to talk to you.
- Sizinle konuşmam lazım, Bay Provolone.
- I have got to talk to you, Mr Provolone.
- Sizinle konuşmam lazım.
- I HAVE TO TALK TO YOU.
Eğer içerideyseniz, sizinle konuşmam lazım!
If you're in there, I have to talk to you!
- Sizinle konuşmam lazım.
- I need to talk to you guys.
Kaptan, sizinle konuşmam lazım.
Captain, I have to talk to you.
- Sizinle konuşmam lazım.
I need to talk with you.
- Sizinle konuşmam lazım.
- I NEED TO SPEAK WITH YOU.
Sizinle konuşmam lazım.
I need to speak with you.
Üzgünüm ama sizinle konuşmam lazım.
Sorry, but I have to talk to you.
Sizinle konuşmam lazım, efendim.
I need to speak with you, sir.
Albay, Sizinle konuşmam lazım. Neden bu kadar sinirlisiniz?
Colonel, we've got to talk.
Ekselans, Sizinle konuşmam lazım.
Excellence, it is necessary that I speak to you.
Beni tanımıyorsunuz ama sizinle konuşmam lazım.
You don't know me but I need to talk to you.
- Sizinle konuşmam lazım.
- I need to speak with you.
Ekselansları, sizinle birkaç saniye konuşmam lazım.
Your Excellency, I must have a moment to talk to you.
Sizinle konuşmamız lazım.
We've been meaning to have a word with you.
Bayan, sizinle özel bir konuda acilen konuşmam lazım.
Landlady, I must have a talk with you. lt's urgent.
- Efendim, sizinle biraz konuşmamız lazım.
- Sir, I'd like a word with you, please. - About what?
Sorun değilse sizinle bir yerde özel olarak konuşmam lazım.
If it's okay, I need to talk to you privately, somewhere.
Sizinle özel konuşmam lazım.
I've got to talk to you privately.
- Sizinle bir şey hakkında konuşmamız lazım.
I need to talk to you about something.
Sizinle sürüş deneyimleri hakkında konuşmam lazım, Mr Karton.
I need to talk to you about driver's training experience, Mr Karton.
Sizinle bir şey konuşmam lazım, lordum.
[All] Whoa!
Sizinle, üzerinde çalıştığınız dava ile ilgili konuşmam lazım.
I need to talk to you about the case you're working on.
- Sizinle konuşmamız lazım beyler.
So we won't be bothered by these hammertoed hags. - Men, I need to speak with you.
( Memur Barbrady, sizinle gerçekten konuşmam lazım!
Help! Help! Help!
Lütfen, sizinle konuşmam lazım.
I need to talk to you, Miss.
Affedersiniz Bay Panta sizinle yalnız konuşmam lazım.
Excuse me, Mister Panta... I needed to talk to you... alone.
Plecki, sizinle konuşmam lazım. - Tamam.
- I need to speak with you.
Bay Parker, sizinle bir dakika konuşmam lazım.
Mr. Parker, I need to speak with you for a second.
En yakın zamanda sizinle konuşmamız lazım.
We need to talk as soon as possible.
Sizinle özel konuşmam lazım.
I must speak to you into private.
Sizinle konuşmamız lazım Müdür Yardımcısı.
We need to talk to you, Assistant Director.
Bay Proek, sizinle özel olarak konuşmamız lazım.
Mr. Proek, I think you and I ought to have a conversation in private.
Sizinle konuşmamız lazım!
We need to talk to you!
Bay O'boyle? Sizinle mutlaka konuşmam lazım.
UH, MR. O'BOYLE, I REALLY NEED TO TALK TO YOU.
Sizinle hemen konuşmam lazım!
I have to talk to you right now!
Eğer bir sakıncası yoksa sizinle bir dakikalığına konuşmam lazım.
I'd really like to talk to you for a minute, if I could.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]